Sevgili okurlarım, Meclis Başkanı Binali Bey şimdi yeni bir göreve soyundu...
Gerçi adaylığı partisi tarafından resmen açıklanmadı ama soyunduğu yeni görev İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Adaylığının önümüzdeki günlerde resmiyet kazanması bekleniyor.
Yakın geçmişte Ulaştırma Bakanı ve Başbakan olarak görev yapan Binali Yıldırım şu anda Meclis Başkanı.
Bu kimliği ile devlet protokolünde Cumhurbaşkanından sonra üçüncü sırayı alıyor.
İlk sırada doğal olarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla Recep Bey.
İkinci sırada Cumhurbaşkanı Yardımcısı sıfatıyla Fuat Oktay... Bunun nedeni, cumhurbaşkanının yokluğunda kendisine Cumhurbaşkanı Yardımcısı vekalet ediyor.
Ve üçüncü sırada Meclis Başkanı Binali Bey. Meclis Başkanı eskiden ikinci sıradaydı ama yeni devlet düzeninde Cumhurbaşkanı Yardımcısı onun önüne geçti ve onu üçüncülüğe itti.

★★★

Evet, Binali Yıldırım’ın İstanbul adaylığı önümüzdeki günlerde resmen açıklanacak.
Bu açıklama sonrasında Meclis Başkanlığı görevinden acaba istifa edecek mi?
Bu sorunun yanıtı bilinmediği gibi, AKP kesimi de renk vermiyor.
Varsayalım 31 Mart günü, çok zor bile olsa İstanbul’da seçimi kazanıp Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmeyi başardı.

★★★

Şimdi bir kimse düşünün ki, devletin en üst makamlarında bulunmuş.
Şimdiki makamı da öyle...
Ve bu kimse günün birinde çok daha alt düzeyde olan bir başka göreve talip oluyor.
İstanbul Büyükşehir riskli görevdir.
Gerçi İstanbul’u kazanmış olmanın mutluluğunu yaşayacak, elinde sonsuz para kaynağı olacak, bunları özgürce harcayıp sağa sola dağıtacak ama ister istemez bazı “Küçültücü ve incitici” olaylara da tanık olacak.

★★★

Örneğin İstanbul valisinden talimat alacak.
Protokol törenlerinde belki beşinci, belki sekizinci sırada yer bulacak.
İçişleri Bakanlığı’nın onu basit bir yazı ile görevden almasının ve hakkında soruşturma başlatmasının yolları açılmış olacak.
Sakın ola ki “Olmaz öyle şeyler kardeşim” demeyin.
Burası Türkiye’dir abicim, olmaz olmaz diye bir şey olmaz!

★★★

Sanmayın ki AKP iktidarı bu olasılıkları sineye çekecek!
Zaten Binali Bey’in de kendisini kurtarmak amacıyla bu gibi konuları gündeme getirip pazarlığı o doğrultuda kesmiş olduğu söyleniyor. (Bu parti içi pazarlıklar kamuoyuna hiçbir zaman açıklanmaz, hep gizli tutulur!)

★★★

O halde gerek Binali Yıldırım’ın konumu, yetkileri ve gerekse devlet protokolündeki sırası konusunda önümüzdeki günlerde bazı önemli değişiklikler yapılmasını bekleyebiliriz.
Nedir onlar?
En büyük olasılık, kendisinin ikinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılması...
Anayasa ve yasalarda buna engel olacak bir hüküm yok.
Böylece Binali Bey hem güvence altına alınır, hem de kendisini bekleyen bir sürü dert ve sorundan kurtulması sağlanmış olur!
Kendisine bu unvanın verilmesi çok kolaydır.
Beş dakikalık bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle iş bitirilir.
Şimdi de belki diyeceksiniz ki “Yaa kardeşim, bu dediklerin yapılırsa devletin yapısı iyice çökmüş olur...”
O zaman ben de “Bu iktidar döneminde ortada devletin yapısı mı kaldı” derim, söyleyecek söz bulamaz ve mahcup olursunuz!
Ne yani, devleti yıllarca yönetmiş olan koskoca Meclis Başkanı, İstanbul’u kazandığı takdirde Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla günün birinde İçişleri Bakanlığı’ndan ve hele İstanbul valisinden talimat mı almaya başlayacak!
Protokolde valinin arkasında mı duracak!

★★★

Yine bir tahminimi vurguluyorum...
Binali Yıldırım, adaylığı açıklanmadan önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılacaktır.
Amaç İstanbul’daki seçmeni (eğer yutan olursa) kafakola almaktır.
İstanbul halkına şu mesaj verilecektir:
“Size belediye başkan adayı olarak koskoca bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı gönderiyoruz. O sadece Büyükşehir Başkanı olmayacak, İstanbul’da cumhurbaşkanımızı temsil edecektir. Böylece her şey dört dörtlük olacak ve sorunlar derhal çözülecektir!..”

★★★

Eski bir bakan, eski bir başbakan ve günümüzün Meclis Başkanı...
Bunca devlet unvanını bir kenara bırakıp şimdi İstanbul’dan aday olmaya razı...
Ve unvanları arasına Cumhurbaşkanı Yardımcısını da ekletmeyi içine sindirerek!
Pazarlığın böyle kesildiği söyleniyor.
Böylece dokunulmazlık kazanacak, ne yaparsa yapsın yargılanması mümkün olmayacaktır.
Devletin yapısı bu partizanca işlemden zarar görürmüş, kim takar!
Sonrasında medyada ismi şöyle geçecektir:
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım...”
Hikayenin sonrasını çok yakında hep birlikte göreceğiz bakalım...