Sevgili okurlarım, yarın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı... Hepimize kutlu olsun.
Böyle günler ulusça ve coşkuyla hep birlikte kutlanır.
Devlet gelenekleri (eğer kaldıysa) bu konuda da geçerli olur. Ama artık kalmadı.
Recep Bey her yıl başkent Ankara’da düzenlenen Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu’nu yarın İstanbul’da düzenleyecek...
Ve bütün siyasi partilerin boykot ettiği bu bayram gününü, sadece adamlarından ve kendi yandaşlarından oluşan bir toplulukla, kendince kutlamış olacak!
Gerçek kutlamalar ise Ankara’da yapılacak.
On binlerce Cumhuriyet sevdalısı, yarın yine Anıtkabir’i dolduracak, bizim Recep Bey orada boy gösterecek mi?

★★★

Türkiye bu iktidar döneminde ne hallere düşürüldü...İşte size en son acı haber...
Tunceli’de terörle mücadele için dağ başlarına gönderilen Mehmetçiklerimiz soğuktan dondu.
Bazıları kurtarıldı, iki Mehmetçiğimiz şehit oldu.
Bu nasıl iştir, bunun hesabını kim verecektir?
Yakın tarihimizi bilenler bilir... 1912 Balkan Harbi’nde Bulgar ve Sırp ordularıyla savaşan yüzlerce askerimiz Trakya’da donarak şehit olmuştu.
1914 Birinci Dünya Savaşı’nda ise özellikle Sarıkamış önlerinde Rus ordusuyla savaşıyorduk.
On binlerce Mehmetçik orada donarak can verdi.
O yıllarda ordumuz perişan durumdaydı. Sefalet ve düzensizlik kol geziyordu.
Giyecek, yiyecek ve ayakkabı yoktu, açlık vardı.
Şimdi 21. yüzyılda nasıl oluyor da iki askerimiz hem de Tunceli’de donarak şehit oluyor?
Kimdir bunun siyasi sorumluları, hesabı kim verecek?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar mı acaba!
Yok hayır, kimse vermeyecek.

★★★

Evet, bu iktidar döneminde ne hallere düşürüldük!
İktidarın gözbebeği Diyanet geçtiğimiz cuma günü bir hutbe okuttu. Türkiye’deki bütün camilerde okunan bu hutbede ne Mustafa Kemal Atatürk’ün adı geçiyordu, ne de Cumhuriyet Bayramı’ndan söz ediliyordu.
Kime hizmet ettiği bilinmeyen Diyanet bu kavramları yine es geçmişti.
Cumhuriyet Bayramı öncesine denk gelen hutbenin konusu “Ailede şefkat ve nezaket dili” idi.
Ayıptır be...
Bu kafaların Cumhuriyet’le ne alıp veremediği olduğunu anlamak mümkün değil.

★★★

Ne hallere düşürüldük...
Atatürk Havalimanı’nı iptal ettiler, milyarlarca dolar harcayıp bir başka havalimanı yaptılar.
Recep Bey yarın yenisinin açılışını yapacak.
Adı belli değil!
Onun adı verilirse hiç şaşırmayın.
Bilinen tek şey “Atatürk” adı kaldırıldı, iptal edildi.

★★★

Evet, ne hallere düşürüldük...
Hırsız ve sahtekâr Suudiler İstanbul’da cinayet işliyor.
Hepimizin gözleri önünde İstanbul’a uzman katillerden oluşan18 kişilik cinayet ekibi gönderip işi bitiren bu herifler şimdi bizimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor, resmen alay ediyor.
Toprağımızda işlenen korkunç cinayet konusunda herhangi bir yaptırım gücümüz yok.
Bütün hikaye “Aman Müslüman Suudi kardeşlerimizin üzerine fazla gidip onları incitmeyelim! Yarın paraya ihtiyacımız olur, onlardan istemek zorunda kalırız...”

★★★

Suriye olayına balıklama daldık.
Bunlar Esad’ı devirecek ve yeni Suriye’nin yönetiminde söz sahibi olacaklardı...
Aradan tam yedi yıl geçti, sonuç sıfır...
Maddi ve manevi açıdan en ufak bir kazancımız olmadığı gibi, sonsuz kayıplara uğradık.
Milyarlarca doları toprağa gömdüler, şimdi sayısı milyonları bulan sığınmacılarla uğraşıyorlar.
Başımıza büyük bir bela açtılar.

★★★

Kendileri saraylarda ve köşklerde yaşarken devletin parası yok. Borçlar ve bütçe açıkları inanılmaz boyutlarda.
Para bulmak için kamunun bütün mallarını sattılar. Rezalet olanca hızıyla sürmekte.
Ancak bunlar da yetmedi.
Para bulmak için imar affı çıkardılar, bütün kaçak yapıları affettiler.
Bu da yetmedi!
Bedelli askerlik getirdiler.
15 bin lirayı peşin veya taksitle yatıran üç hafta sözde askerlik yapıp kurtulacak!
Bunlar kışlada ellerine boş tüfekleri alacak, fotoğraflar çektirip “Mehmetçik” olacak!
Başvuru sayısı şimdiden 700 bin’e yaklaştı.
İyi para gelecek.
Onlar araziye çıkmayacağı için terörle mücadele riski, donma tehlikesi falan da olmayacak.

★★★

Sevgili okurlarım, şanla ve şerefle kurduğumuz Cumhuriyet’in 95. yılında ülkemizin durumu çok özetle böyle.
O Cumhuriyet patates tarlasından çıkmadı, gökten zembille de indirilmedi.
Kanla, irfanla, nice badireler atlatılarak kuruldu...
Ve işte karşımızda günümüzün özet tablosu!
Utansınlar, utansınlar.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, onun asker ve sivil mücadele arkadaşlarının anıları önünde burada bir kez daha saygıyla eğiliyorum.
Ne büyük insanlarmış onlar.