Sevgili okurlarım, dün açıklanan yıllık enflasyon rakamlarına sakın ola ki güvenmeyin.
Bu rakamlar bir devlet kuruluşu olan TÜİK tarafından açıklanıyor.
Doğruyu söylediğine, rakamlarla oynamadığına inanır mısınız?
Tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon yuvarlak rakamla yüzde 18 olmuş!..
Bize böyle resmi açıklamalar değil, rahmetli Güngör Uras’ın deyişiyle “Ayşe teyzenin” rakamları gerekir.
İşte o enflasyon rakamları mutfaktaki ve günlük yaşamdaki yangını biraz olsun gösterir... Yoksa TÜİK’in masa başında hazırlayıp medyaya servis ettiği indirimli rakamlar değil!..

★★★

Şimdi gelelim şu Halkbank’ın son marifetine... Çok basit olarak anlatayım. Geçtiğimiz cuma gecesi bankanın resmi sitesinde dolar satış fiyatları açıklanıyor...
Öyle bir açıklama ki, örneğin dolar o sırada serbest piyasada 6.55 lira iken Halkbank doları 3.88 liradan satışa sunuyor.
Arada her türlü vurguna açık olan korkunç bir fark var.

★★★

Öte yanda ise günün 24 saati bir dakika bile ara vermeden döviz piyasasını izleyen yamyamlar var.
Dövizdeki bir kuruşluk bir değişim bile bunlara, anında yaptıkları alım satımlarla milyonlar kazandırıyor...
Ve piyasayı dikkatle izleyen tam 1.763 yamyam, devlet bankasının sitesine anında balıklama dalıp 4 milyon 600 bin dolarlık alım yapıyor...
Ve bankanın yetkilileri bu rezaletin farkına ancak yarım saat sonra varıyor!
Hadise birkaç saat sürse yamyam takımı belki bir kalemde 500 milyon dolar götürecek.

★★★

Bankanın genel müdürü olan beyefendi olay açığa çıkınca açıklama yapmak zorunda kaldı:
“Bu ucuz döviz kurundan alım satım yapan müşterilerimizin hesapları derhal bloke edildi. Bankamız herhangi bir zarara uğramadı. İşlemleri eski haline getirdik.”
Meğer bu gibi işlerde taşeronluk yapan belli firmalar varmış, Halkbank’ı onlardan biri ketenpereye getirmiş.
“Teknik hata” imiş önemli değilmiş!
Bu nasıl devlet bankasıdır, bu bankaya toplum nasıl güvensin?

★★★

İran’a uygulanan ambargoyu delip şu bizim meşhur Reza Zarrab olayına bulaşan bu bankanın yönetimi ABD’de yargılanıyor. Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla şimdi ABD hapishanelerinde Reza ile birlikte tutuklu.
O dava henüz bitmedi. ABD yargısından Halkbank’a milyarlarca dolar boyutlarına ulaşan çok ağır bir para cezası gelmesi bekleniyor ve bizim hükümet bunun paniğini yaşıyor.

★★★

Şimdi yine gelelim şu son döviz vurgununa!..
O gece yarım saat içerisinde malı götüren yamyamların hesapları, durum anlaşılınca bloke edilmiş. Yani banka (iddialara göre) herhangi bir zarara uğramadan işin üzerini örtmeyi başarmış!
Peki kimdir bu 1.763 yamyam?
İsimlerini ne yazık ki hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.

★★★

Evet, bu nasıl bir devlet bankasıdır ki, kendi sitesinde böyle acayiplikler oluyor ve suçu “Taşeronun” üzerine atıyor!
Yeri gelmişken unutmayın, 17-25 Aralık sürecinde yapılan polis baskınlarında bu bankanın eski genel müdürünün evinde ayakkabı kutuları içine gizlenmiş milyonlarca dolar bulunmuş ve bunların rüşvet parası olduğu iddia edilmişti.
Halkbank’a daha nice başarılar dilemek boynumuzun borcudur!

serit-atmaaayeni


Sevgili okurlarım, Türk tarımıyla birlikte hayvancılığını da mahvettiler. Artık hemen hemen bütün tarım ürünlerimizi gübre gibi temel girdiler dahil dışarıdan ithal ediyoruz.
Zamanında rahmetli Süleyman Demirel’in gururla, övünerek söylediği bir söz vardı:
“Türkiye dünyada tarım ürünleri açısından kendine yeterli olan, ithalat yapmayan yedi ülkeden biridir.”
Gerçekten de öyleydik.
Bir de şimdiki duruma bakın!.. Buğday dahil, nohut, mercimek, hatta ay çekirdeği dahil her şeyi dışarıdan satın alan, çiftçisini de mahveden bir ülke olduk.

★★★

Bu iktidar tarımla birlikte hayvancılığı da yok etmeyi başardı!
Et üretimi yetmiyor...
Bu durumda gelsin ithalat... Dünya piyasalarında ucuz et ara...
Kalitesiz, yaşlı ama ucuz sığırları taa Latin Amerika ülkelerinden satın al, ya da kesilmiş karkas ve sağlıksız etleri nerede bulursan bastır parayı, ülkeye getir...

★★★

İstanbul ve Ankara dahil pek çok yerde şimdi bulaşıcı şarbon hastalığı çıktı.
Şarbon mikrobu hayvandan insana geçen bulaşıcı bir nesne. Hayvanı kesip etini pişirseniz bile vücudunuza giriyor.
Şimdi bazı gemiler düşünün...
Taa Latin Amerika ülkelerinde bu gemilere on binlerce hayvan bindirilmiş, aç susuz Türkiye’ye sevk ediliyor.
Bu hayvanlar gümrükten falan geçer mi, doğrusunu isterseniz bilmiyorum. Ama şarbonun ana nedeni bu ithal hayvanlar.

★★★

Hayvancılık bitti mi, bastır dövizi, dışarıdan getirt... Allah ne verdiyse biz yeriz.
Tarım bitti mi, bastır dövizi, tarım ürünlerini yine dışarıdan getirt...
Çiftçiyi, hayvan üreticisini biz korumayız, ithalatla terbiye ederiz!
Rusya bizim domatesimizi, şeftalimizi sınırdan geri çevirir. Gerekçesi bunlarda bulaşıcı mikroplar vardır...
Sınırdan çevrilen o ürünler anında iç piyasaya sürülür, biz kerizlere afiyetle yedirilir!
İşte size AKP’nin Türkiye’sinden küçücük, fazla bir önemi olmayan (!) birkaç kesit.

plusbanner2x