Sevgili okurlarım, çok kritik 24 Haziran seçimlerini geride bıraktık... Aynı seçimlerde çok ilginç sonuçlar aldık.
AKP Meclis’te çoğunluğu sağlayamadı.
Bundan sonra işi MHP’nin verdiği destekle götürmek zorunda.
Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı seçildi ve Türkiye’ye yeni bir rejim getirildi.
CHP’de kavga çıktı.
Son olarak İYİ Parti’de kaynama başladı.

* * *

Siyasette yeni bir dönem ve iktidar dışındaki partilerde acayip işler!..
Karşımıza acayip bir siyaset pazarı çıkarıldı.
CHP’ye oy veren milyonlarca seçmen bu partideki kapışmayı dehşetle, hayretle ve ibretle izliyor.
Bu kavganın nedeni nedir, anlamı nedir?
Kılıçdaroğlu derseniz, evet, bugüne kadar somut bir siyasi başarısını görmedik. Bu doğrudur.
Dürüst adamdır, yalancı ve saygısız değildir...
Ama Türkiye’nin seçmen yapısı onun bu olumlu özelliklerini silindir gibi ezip geçmektedir.

* * *

Örneğin Ankara’dan İstanbul’a tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu için tek başına düzenlediği adalet yürüyüşü gerçekten muhteşem bir olaydı.
İzlerken her gün aklımız gitti “Ya bir arızaya uğrar da vazgeçmek zorunda kalırsa” diye ama olmadı.
Kolay iş değildi o yaptığı...
Düşünün ki idmansız bir vücut ani bir kararla yola koyuluyor ve 440 kilometre yürüyor.

* * *

Önceki kurultaylarda kendisine rakip olan Muharrem İnce’yi partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi.
Bence en doğru kararı aldı.
Muharrem Bey doğrusu çok çalıştı, elinden gelenin en iyisini yaptı.
Herkes umutlanmıştı “Bu iş bu sefer galiba olacak, Recep Bey yenilgiye uğrayacak” diye...
Ama yine olmadı.

* * *

Seçimler bitti... Doğrusunu isterseniz her şeyi beklerdim ama İnce’nin yönetim değişikliği için bayrağı bu kadar erken açmasını beklemezdim.
Sonunda açtı!
Şimdi CHP’de delege savaşları yaşıyoruz.
Kim kaç delege ayarladı?
Kimin elinde noterden onaylı kaç delege imzası var?
Bu rakamlar bugüne kadar açıklanmadığı için bilinmiyor. Her kafadan bir ses çıkıyor.

* * *

Bilinen tek şey, CHP içerisinde kılıçlar iktidara değil, kendilerine çekildi.
Kavga sürüp gidiyor.
Yeterli sayıya ulaşılsa ne değişecek?
Artık bıktırıcı hal alan bir kurultay daha yapılacak.
Kılıçdaroğlu ekibi belki devrilecek ve yerine Muharrem İnce ekibi gelecek.
Peki bu durumda ne değişecek!
CHP’ye iktidar yolları mı açılacak?
Bu konuyu bugüne kadar her kesimden yüzlerce CHP’li ile konuştum. Aynı lafları sürekli dinledim.
Bunlar sıradan partililer...
Atatürkçü, lâik, sosyal demokrat, ülkenin bütünlüğünden yana sıradan vatandaşlar...
Herhangi bir siyasi oyun, ya da çıkar peşinde olmayan, ama CHP’nin omurgasını oluşturan iyi niyetli kimseler...
Esnaf, taksici, memur, ev kadını, garson...
Belki inanmayacaksınız ama çoğundan şu sözleri duydum:
“Ben önümüzdeki yerel seçimde artık bu partiye oy vermem...”
“CHP’ye bir daha oy verirsem Allah benim belamı versin...”

* * *

O sıradan insanların hiçbiri siyaset kulislerinin içinde değildi...
Onun veya bunun ekibinde yer alan partili militanlar da değildi.
Siyasi rant peşinde koşmuyorlardı.
Onları bu hale getirenler, bu açmazlara sokanlar acaba işin bu boyutunu hiç düşündüler mi?
Toplumda oluşan bu tepkilerin acaba bir kez olsun farkına vardılar mı?

* * *

Peki bundan sonra ne olacak?
Bilmiyoruz!
Bilinen tek şey, kim kazanırsa kazansın, CHP’deki kayıkçı kavgası sürüp gidecek.
Türkiye’de rejim değişmiş, tek adam düzeni kurulmuş, ülke Saray’dan yönetiliyor ama bizimkiler kendi aralarında kavgayı sürdürüp duracaklar.
Muharrem İnce gelse ne değişecek, Kemal Kılıçdaroğlu kalsa ne olacak!
Ben vallahi bilemiyorum, kafam o kadar esnek değil...
Keşke birileri anlatsa da öğrensem!

plusbanner2x