Sevgili okurlarım, Diyanet Başkanı Ali Erbaş geçtiğimiz 9 Kasım günü Fesli Kadir’i ziyaret etti.
Çekilen fotoğraflar milletimizle adeta alay edercesine 10 Kasım günü medyaya servis edildi.
Bu ziyaret büyük tepki yarattı...
Vatandaş Salim Taşçı, Ali Erbaş’a tepkisini gösteren binlerce insanımızdan sadece biri...
Yanıt gelmeyeceğini bile bile Başkan Bey’e birkaç basit soru soruyor.
İşte o mektup:

★★★

“Bay Ali Erbaş. Diyanet Başkanı. Ankara.
Ziyaret ettiğin fesli Kadir’in Atatürk hakkında söylediklerine ve onun Yunan hayranlığına bu mektubumda değinmeyeceğim.
Sadece senin ziyaretin konusunda bazı sorularım olacaktır Bay Başkan...
- 9 Kasım günü o şahsın ziyaretine gittin, fotoğraflar medyaya 10 Kasım günü servis edildi. Atatürk’ün ölüm yıldönümünde gazetelerde yer alacağını bilmiyor muydun?
- Hastanelerimizde kolunu bacağını, gözünü kaybetmiş yüzlerce gazi yatmaktadır. Arada sırada bile olsa “İnsani duygularınla!’’ onları ziyaret etmek bugüne kadar hiç aklına geldi mi? Bundan sonra ziyaret etmeyi düşünür müsün?
- Yine aynı “İnsani duygularla!’’ şehit evlerine taziyeye gitmeyi aklından geçiriyor musun?
- Diyanet İşleri Başkanlığı üniformanla ziyaretin izahı var mıdır? Görevli olarak mı, şahsi düşüncenle mi gittin?
- İnsani duygular diyorsun. Bu duyguların neden daha önce değil de 9 Kasım’da kabardı?
- “İtibarsızlaştırma kul hakkı ihlalidir’’ derken, bu memlekette binlerce insanın iftiralarla itibarsızlaştırıldığını bilmiyor musun? O konuda neden iki çift söz söyleme zahmetine katlanmadın?
- Ziyaretine gittiğin fesli Kadir, kurtarıcımız Atatürk’ü aklı sıra itibarsızlaştırmaya kalkışırken “Kul hakkını’’ niçin aklına getirmedin?
- “Yunan galip gelseydi’’ diyen kişinin Atatürk, Cumhuriyet, Vatan, Millet kavramlarını yok sayması kul hakkına girer mi, girmez mi? Kul hakkı diye hutbeler okuturken saçmaladığının farkında mısın, değil misin?
- Senin gibiler yüzünden camilerimiz boş kalmaktadır. Cuma, bayram ve teravih dışında, vakit namazlarında camilerimize sayılı insanlar gelmektedir. Söylemlerinle insanları kutuplaştırdığının farkında mısın?
- “Kul hakkından’’ söz etmişken, Diyanet’in ve Diyanet Vakfı’nın son on yıllık hesaplarını, Allah rızası için bağımsız denetçilere açmaya var mısın?
- Milyonlarca vatan evladını “İnsani duygularla!’’ ziyaretin bahanesiyle yaraladın, üzdün, kahrettin. Bunlar kul hakkı değil midir? Vebal almış olmuyor musun?
- Bugüne kadar suskun kaldın, bu “Marifetine” hiç değinemedin. Tövbe edip etmediğini bilmem ama Türk Milleti’nden bir özür dilemeyi düşünüyor musun?
- Bu gibi sözlerin ve davranışlarınla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kul Hakkı”nı ihlal ettiğinin farkında mısın?
- Hadislerde “Ölülerinizi hayırla anın” der. 9 Kasım Cuma günü camilerimizde okuttuğun hutbelerde Atatürk ve şehitlerimize hiç değinilmedi. Unutkanlık mı söz konusudur, bilerek mi yapıldı?
- Ziyarete devletin lüks Mercedes’i ile gittin...Kul hakkına girer mi?
- Fesli Kadir’e hediye olarak yanında götürdüğün kitaplar Diyanet Yayını ise, yetim hakkının olduğu bütçeden mi karşılandı? O halde, vurgu yaptığın “Kul hakkı” nerede kaldı?

★★★

Beni merak edecek olursan Bay Başkan, ben Salim Taşçı...
Sapına kadar Atatürkçüyüm, Cumhuriyetçiyim, Ulusalcıyım.
Günde beş vakit namazımı aksatmadan kılarım.
Allah kabul etsin, her namazımda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, şehitlerimize ve gazilerimize sonsuz minnet duygusuyla dualar ederim.
Yukarıdaki soruları sorduğum için sakın “Bu zındık da kim?’’ demeyesin, Allah’a şükürler olsun vatanımın çeşitli yerlerinde camisini, okulunu, Atatürk meydanını yapmış, dört defa da hac farizasını yerine getirmiş olan inanç sahibi bir Atatürkçüyüm.
Ziyaretlerin bol olsun, kolay gelsin Bay Başkan!”