Sevgili okurlarım, Türkiye hızla seçim atmosferine giriyor ama piyasa henüz canlanmadı.
Bazı adaylar açıklanırken özellikle CHP açısından söylüyorum, ne yazık ki biraz geç kalındı.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun gösterileceği kesinleşmiş gibi. Onun ismini ilk kez birkaç gün önce duydum, kendisini tanımam. Ancak herkes Beylikdüzü belediye başkanı kimliği ile çok başarılı işler yaptığını, çok dürüst bir insan olduğunu söylüyor.
CHP’nin Ankara ve İzmir adayları henüz belli değil.
Nedenini bilemiyorum. Daha fazla geç kalmadan açıklansın ki adaylar bir an önce sahaya çıkabilsin.

★★★

Şimdi gelelim AKP’nin İstanbul açısından durumuna!
En büyük korkuları İstanbul ve Ankara’da seçimi kaybetmek. Korkmakta haklılar zira her türlü haksızlığın, yolsuzluğun ve enflasyonun şaha kalktığı bir dönemde kitleler artık huzursuz ve tedirgin.
Bugüne kadar her seçimde ısrarla AKP’ye oy verenlerin önemli bir bölümünün artık bu ısrardan vazgeçtiği anlaşılıyor.
Henüz resmen açıklanmış olmasa bile, iktidar partisinin İstanbul adayı Meclis Başkanı Binali Yıldırım olacak.
Ancak hemen belirteyim, Binali Bey de korkuyor!
Huzurlu değil.
Kendisine bazı güvenceler verilmesini istiyor.

★★★

Şimdi bir düşünün!.. Geçmişte Başbakan olarak görev yapan, şimdi Meclis Başkanı olan Binali Yıldırım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği takdirde “Protokolde” yeri ne olacak?
Şu anda bu sıralama şöyle:
- Cumhurbaşkanı.
- Yokluğunda ona vekalet eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı.
- Meclis Başkanı.
Dolayısıyla, beyefendi şimdi devlet protokolünün üçüncü sırasında.

★★★

Varsayalım İstanbul seçimini kazandı. Bugünkü sıralamaya göre protokol listesinde en son sıralara düşecek.
Resmi törenlerde İstanbul valisinin arkasında duracak, ondan talimat alacak...
İçişleri Bakanlığı’ndan da emir ve talimatlar alacak, gerektiğinde kendisinden hesap sorulacak...
Günün birinde hele de iktidar değişikliği olduğu takdirde İçişleri Bakanlı’ğının bir yazısıyla hakkında soruşturma başlatılacak, gerektiğinde görevden alınacak.
Şimdi Binali Yıldırım bu rahatsız edici ve korkutucu gerçeklerin gölgesinde yaşadığı için, kendisini güvence altına almak istiyor.
Bu nedenle Recep Bey’den kendi durumunu garantiye alacak bazı isteklerde bulunuyor.

★★★

Peki ne yapılabilir? Onu kurtarmak için hangi yöntemler uygulanabilir?
- İlk olasılık, Binali Yıldırım Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılabilir. Böylece devlet protokolünde ikinci sıraya yükselir ve gelecekte kendisinden hiçbir biçimde hesap sorulamaz. Yani hem Cumhurbaşkanı Yardımcısı, hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olur.
- İkinci olasılık, yapılacak yeni düzenlemede eski başbakanlar ve eski Meclis başkanlarının protokol sırası yükseltilir. Böylece Binali Bey, cumhurbaşkanı, başbakan ve kendisinin yerine seçilecek olan Meclis başkanından sonra dördüncü sıraya yükseltilir. Ancak bu durumda “Dokunulmazlık” kazanamaz.

★★★

AKP’nin İstanbul yenilgisi konusunda yaşamakta olduğu panik şimdi Türk siyasetinin genel kurallarına da yansımak üzere...
Eskiden, önce belediye başkanı seçilir, yıllar sonra milletvekili ve bakan olurdunuz.
Şimdi ise İstanbul için sular tersine akıtılmak isteniyor!
Önce başbakan ve Meclis Başkanı olarak görev yapıyorsunuz, sonra belediye başkanı seçilmeye soyunuyorsunuz!
Doğrusunu isterseniz böyle bir tuhaflığa ilk kez tanık oluyoruz.

★★★

Şimdi bu durumda Recep Bey ve partisi ne yapacak?
Yukarıda değindiğim iki seçenek arasında bir tercih yapmaya elleri mahkûm.
Binali Bey’in siyasi durumunu kurtarabilmek için, onun istediği değişiklikleri yapacaklar.
Bunları yapmanın iki yolu var:
- İlki, Recep Bey imzasıyla bir kanun hükmünde kararname yayınlamak.
- İkincisi ise yasa çıkarmak

★★★

Yasa çıkarmak zor iştir, zaman alır. Oysa bunların acelesi var!
Yasanın Meclis’te görüşülmesi aşamasında epeyce kavga gürültü çıkar, kamuoyu tavır koyar, AKP ve MHP dışındaki partilerin tamamı bu yanlışa karşı çok büyük tepki verir.
Dolayısıyla, akıl veriyor gibi olmayayım ama beyefendinin bu sorununu kanun hükmünde kararname ile, beş dakkada Beşiktaş yöntemiyle çözmek iktidar ve Binali Yıldırım açısından hem zaman kazandırır, hem de çok daha kolay olur!

★★★

Sözün özü şudur:
Binali Yıldırım’ın yerel seçim ve sonrasındaki kişisel konumunu güçlendirmek için önümüzdeki günlerde ya bir yasa, ya da kanun hükmünde bir kararname çıkarılacak.
Oysa bizim bildiğimiz kadarıyla, bu gibi önemli yasal değişiklikler “Kişiye özel” yapılamaz.
Ama burası Türkiye abicim, her şey olur!
Yapılacak büyük kıyak sonrasında hepimize “Binali erdi muradına, biz çıkalım kerevetine” demek düşer!