Sevgili okurlarım, birkaç gün önce yine yazmıştım. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi dünyanın her ülkesinde çok önemli iki gösterge ile açıklanır:
- Okur yazarlık oranı.
- O ülkede basılan satılan ve okunan gazete, kitap ve dergi miktarları.
Afrika ülkelerine, bazı Arap ülkelerine bakınız. Bu rakamlar en düşük düzeydedir.
Oralarda ahalinin çoğunun okur yazarlıkla ilgisi yoktur, cahildir. Onların pek çoğu, ülkelerini yöneten hırsızların ve diktatörlerin emir kuludur.
Tepki vermezler çünkü bilinçleri yoktur.
Oralarda döviz yükselmiş, kağıda zam gelmiş, yazılı basın zorlanmaya başlamış falan filan, pek kimseyi ırgalamaz.

★★★

Bir de AB ülkelerine, ABD, Japonya, Rusya, Kanada, Avustralya gibi uygar ülkelere bakınız. Oralarda insanlar okur.
Paraları değerli olduğu için döviz bunalımı yaşamazlar.
Çoğu kendi kağıdını kendi üretir.
Yani durum Türkiye’de yaşadıklarımızın tam tersidir.
Yayıncılar feryat ediyor:
“Kağıt fiyatlarına sürekli zam yapıyorsunuz ama biz zor durumdayız. Gazete, dergi ve kitap fiyatları sürekli zamlanınca satışlar azalıyor.”

★★★

Bu haklı feryatların bir tek nedeni var:
Türkiye, tükettiği kağıdın tamamına yakınını yurt dışından ithal ediyor. Döviz yükseldikçe kağıt fiyatlarına sürekli zam geliyor.
Yandaşlar dışında kalan ve devlet kaynaklarından beslenmeyen tüm gazeteler fiyat artışı yapmak zorunda kalıyor. Zam demek, okur sayısının azalması demek.
Aydınlık Gazetesi son Kurban Bayramı’nda üç gün boyunca çıkamadı.
İşte size 21. yüzyıl Türkiye’sinden akıl almaz bir kesit!

★★★

Oysa biz Türkiye olarak kendi kağıdını kendi üreten bir ülke idik.
Bir miktar hammadde ithal ediliyor olsa bile kağıdımız bize yeterliydi.
Kağıt üreten üç büyük tesisimiz vardı:
- SEKA İzmit Fabrikaları.
- Giresun Aksu Kağıt Fabrikaları...
- Ve sonuncusu, Balıkesir Kağıt Fabrikaları.
Hepsi de devletin fabrikaları idi.

★★★

Günün birinde ülkemizde AKP iktidar oldu. Bunlar devletin elinde ne varsa, hangi tesisler varsa, onları “Özelleştirme” adı altında satmaya başladı.
Ucuz olmuş pahalı olmuş, onlar açısından hiçbir şey fark etmiyordu.
Koskoca İzmit SEKA’yı bir günde kapattılar.
Giresun AKSU’nun başına da aynı şey geldi. Her şeyi ile birlikte 3 milyon 500 bin dolara yandaşlara armağan edildi.
Son olarak sırada üçüncü ve son kağıt fabrikamız olan Balıkesir SEKA vardı.
Onu da özelleştirmeye karar verdiler!

★★★

Balıkesir SEKA...
Kentin merkezine çok yakın, Balıkesir Üniversitesi’nin hemen bitişiğinde bir yer...

1.877 dönüm arazisi var.
İçinde fabrika binaları, depolar, lojmanlar, makineler ve kağıt üretim tesisleri...Somut değeri bilirkişi ve mahkeme raporlarına göre 52 milyon dolar.

★★★

Peki bu tesisler AKP iktidarı tarafından kime ve kaça satıldı?
Yandaş Yeni Şafak Gazetesi’nin sahibi olan Albayraklar şirketler grubuna satıldı.
İhaleye sadece bu grup tek tabanca olarak girdi ve tesislerin yeni sahibi oldu.
Kaça satıldığını da hemen söyleyeyim ama sıkı durun!
1 milyon 100 bin dolara!
Ankara ve İstanbul’da kaliteli bir apartman dairesi fiyatına!
Satış 2003 yılında gerçekleştiğinde Türkiye’de kıyametler koptu.
Yargı bu satışı iptal etti.

★★★

Şimdi soralım bakalım...
İzmit SEKA zaten kapandı da, özelleşen Giresun Aksu ve Balıkesir kağıt fabrikaları üretim yapıyor mu?    Yanıt belli...
Ne yazık ki hayır!
O halde neden kapattınız o tesisleri? Üretimi durdurmak için mi?
O koskoca Balıkesir tesislerini, o ulusal varlığımızı nasıl oldu da sadece 1 milyon 100 bin dolara elden çıkardınız?
Biz Türkiye’de bu gibi soruları belli konularda sık sık sorarız ama hiçbir yerden yanıt gelmez.
Anlayışları şudur:
“Bırakın yaaa, yazsın bu herifler!..Üç gün yazarlar dördüncü gün unutulur gider. Yaptığımız da yanımıza kâr kalır!..”
İşte size kağıt fabrikalarımızın bu kapsamdaki örnekleri.
Kağıt ithaline yüz milyonlarca dolar para ödüyormuşuz, yayın piyasası acayip zorlanıyormuş, kim takar!

★★★

Emin Çölaşan’ın notu: Dünkü yazımda “Mareşal” unvanının Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Fevzi Çakmak’a da Meclis tarafından Sakarya Savaşı sonrasında verildiğini yazmıştım ama Mareşal Çakmak’ta yanılmışım. O unvan kendisine Meclis tarafından 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonrasında verilmiş. Özür dilerim.

plusbanner2x