Sevgili okurlarım, başımızda her ne kadar “Muhafazakâr” bir iktidar olduğu iddia edilse de gerçek pek öyle değil.
Siz bakmayın o propaganda söylemlerine...
Muhafazakâr bir iktidar devlet eliyle kumar oynatmaz.
Bizimkiler bol kepçe oynatıyor çünkü kumardan elde edilen gelire muhtaçlar.
Her türlü şans oyunları, Spor Toto, İddaa, Loto, maç sonuçları, çeşitli tahminler ve bunlara bağlı kumar siteleri...

* * *

Bunlardan biri Bilyoner.com
Geçenlerde gazeteci arkadaşımız Deniz Ayhan’ın bizim gazetede çıkan haberini okuyunca şaşırmıştım... Meğer bu Bilyoner.com tarafından kumarı teşvik için çeşitli çekilişler yapılır ve kazananlara çok değerli hediyeler verilirmiş.
Bu çekilişlere katılmak için siteye önceden üye olmak gerekirmiş. Zaten oynayınca otomatik üye olunuyormuş.
Üyelik parasız, sadece T.C. kimlik bilgileri ile...

* * *

Madem kumar oynuyorsun çekilişlere katılacak ve kendine yeni şans kapıları aralayacaksın!
İşi örgütleyen devletin Milli Piyango Genel Müdürlüğü.
Yılda bir kez yapılan çekişlere kaç kişinin katıldığı bilinmiyor... Bilinse bile gizli tutuluyor.
Ama her çekilişte yaklaşık 160 milyon kura numarası var.
Her üç liralık oynayana bir kura numarası veriliyor.
Yani bir kişi çok oynuyorsa, 10 bin kura numarasıyla bile katılabiliyor.

* * *

2017 yılında yapılan çekilişte büyük ikramiye son model bir Mercedes araba...
Kazanan vatandaşımızın adı Kamer Dikran Alyanakyan.
Şansı varmış ki kazanmış!

* * *

2018 yılındaki çekilişte büyük ikramiye bu kez son model bir BMW.
Çekiliş yapılıyor ve milyonlarca kura numarası arasında kazanan yine aynı vatandaş oluyor:
Kamer Dikran Alyanakyan!

* * *

Ben hayatımda böyle bir kısmet görmedim.
Olmaz olmaz demeyin, burası Türkiye abicim... Her şey olur.
Şaibe var mı, şike var mı?
Asla yok!
Milli Piyango İdaresi bu ilginç olayı öğrenmek isteyenlere tek bir yanıt veriyor:
“Çekilişler herkese açık. İdaremizin temsilcisi ve noter huzurunda yapılmaktadır. Meraklısı gelir ve izler!”

* * *

“Ballı Bilyoner” vatandaşımız Kamer Dikran Alyanakyan’ı kutluyorum.
Darısı bundan sonra kazanacağı ikramiyelerin başına!
“Muhafazakâr” iktidarmış, alkole ve özellikle de kumara karşıymış, bunların hepsi fasa fiso.
Bir gün size de çıkabilir!
Yeter ki iktidarımız bu kumarlardan yeterince kazansın, kazandıkları ile camiler, külliyeler, imam hatip okulları yaptırsın!

kirmizi-baslik


Sevgili okurlarım, Bülent Ecevit Türkiye’ye gelmiş geçmiş en önemli devlet ve siyaset adamlarından biriydi...
Başbakanlık yaptı, Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdi.
2006 yılında vefat etti.
Ecevit aslında medyaya kapalı bir siyasetçi idi. Ailece içe kapanık yaşarlar, kimseyle, özellikle gazetecilerle bir yakınlık kurmazlardı.
Şimdi elimde yeni çıkan ve gazeteci arkadaşımız Mehmet Çetingüleç tarafından yazılan çok ilginç bir kitap var:
“Ecevit’in Anıları. 12 Yıl Saklı Tutulan ‘Veda’ Sohbetleri.” (Doğan Kitap)

* * *

Bülent Ecevit yıllar önce içini bizim Mehmet’e dökmüş, her soruya yanıt vermiş, kendisi ve ailesiyle ilgili bilinmeyenleri içtenlikle anlatmış.
ABD Türkiye’nin iç işlerine nasıl karışıyor, ABD ve İngiliz istihbaratçılar Ecevit’i nasıl sorguladı, Türkiye hangi ülkelerle yakınlaşmalı, Kıbrıs Harekatı başlayınca ABD’li diplomat Ecevit’in kulağına ne dedi, anayasa kitapçığı niçin fırlatıldı, Ecevit’i hapse atan Kenan Evren daha sonra neler yaptı, Yaser Arafat Ecevit’i niçin kaçırmak istedi, Kürt olduğunu ne zaman öğrendi, Allah’ın varlığını nasıl hissediyordu, Rahşan Ecevit’e evlilik teklifini nasıl yaptı, tarikatlar ve cemaatler için ne düşünüyordu?..
Evet, kendisi, ailesi ve Türkiye ile ilgili çok sayıda bilinmeyen bu kitapta yer alıyor.

* * *

Ölümünden önce Mehmet Çetingüleç’e şöyle demiş:
“Her şeyi size anlattım. Artık anılarımı yazmama gerek kalmadı.”
Çetingüleç bu uzun sohbetleri video kaydına da almış ama gelin görün ki, TRT başta olmak üzere hiçbir televizyon kanalı bunları yayınlamaya yanaşmamış.
Ecevit sormuş “Nerede yayınlanacak bunlar?” diye...
Bir sponsor bulunması gerektiği söylenince umutsuzca tebessüm edip “İşiniz zor, bu işe kimse sponsor olmaz çünkü benim etrafımda iş adamları yok” demiş.
Dolayısıyla bu ilginç kitabın yayınlanması bu günlere sarkmış.

* * *

Kitapta Atatürk’le ilgili bölümler de var, birini kısaca aktarayım. Ecevit anlatıyor:
“Atatürk döneminde Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini, İspanya’da Franco, Rusya’da Stalin vardı. (Dört adet seçmece diktatör!) Hitler asker değildi. Mussolini askerlikten kaçmak için ülkesini terk etmiş, sonra er olarak askerlik yapmıştı. Franco asker değildi, Stalin ise başçavuştu.
O dönemde büyük zaferler kazanan gerçek asker sadece Mustafa Kemal’di. Asker olmayan bu diktatörlerin hepsi askeri üniforma kullanırken Mustafa Kemal mareşal üniformasını çıkarıp parlamenter sisteme hayat kazandırdı. Bu, Atatürk ile döneminin diğer liderleri arasındaki farkı gösterir. Savaşmaktan çok diplomasiye önem vermiştir. Müthiş bir devlet adamıdır...”
Çok ilginç bir kitap. Okumanızı öneririm.

sozcu-banner-1