Sevgili okurlarım, Türkiye, Adnan hoca çetesi, kedicikleri ve müritleriyle uğraşıyor. Bu olay yeni değil. Devlet bu çeteye geçmişte de el atmıştı ama sonuç çıkmadı. Geçen süre içerisinde Adnan hoca kısa süreli tutuklandı ama daha da palazlandı, mürit ve kedicik sayıları arttı, yeni villalar edindi, çetenin televizyon kanalı kuruldu, tehdit ve şantajla büyük paralar kazandılar.
Yapılan baskınlarda ortaya çıkarılan pislikleri hep birlikte gördük. Demek ki geçmişte bu olay da örtbas edilmiş ve birilerinin koruması altındaki Adnan hoca keyfince yaşamını sürdürmüş!


* * *

Şimdi size Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan 16 Ocak 2000 tarihli, bundan 18 yıl önceki yazımı iletiyorum. Pislikleri bir kez daha görünüz. Yazımda adı geçenlerin soyadlarını gizliyorum, sadece baş harflerini kullanıyorum.
İşte “Adnan’ı Savunanlar” başlıklı o yazı:


* * *

“Türkiye gerçekten tuhaf ülke. Ortaya çıkan bazı tipleri görünce bunu daha iyi anlıyoruz. Bunlardan biri Adnan hoca diye tanınan Adnan Oktar. Dinle imanla en ufak bir ilgisi olmadığı halde ortalıkta din adamı olarak gezinen bir ruh hastası.
Ruh hastası olduğu belgeli. Gülhane (GATA) tarafından kendisine yıllar önce verilen rapor var. Bu rapor sayesinde askere gitmemiş.
Ben askeriyenin yerinde olsam bu adamı yeniden muayeneye tabi tutarım ve ruh hastalığının geçip geçmediğine iyice bir baktırırım. Eğer geçmediyse, bunu kamuoyuna açıklarım. Geçtiyse, hapisten çıkınca derhal askere sevk ederim.
Gazetelerde bu adam ve çetesiyle ilgili iğrenç bilgilere ve belgelere tanık oluyoruz. Bunun müritleri olan yakışıklı çocukların ve güzel kızların (Kediciklerin) bir özelliği var. Hepsi zengin ailelerden geliyor. Kızlar çoğunlukla manken. Örneğin Gülay P.’nin çıplak resimleri, 100 yaşındaki adamı bile yerinden hoplatır. Bu hanım bir süre Adnan’ın yanında olmuş, sonra da etkisine kapılıp örtünmüş. Hatta o kadar ki, şimdi Fazilet Partisi’nin yayın organı olan Milli Gazete’de köşe yazarı!
Adnan ve adamları, taa yıllar önce seks ve şantaj çetesi kurmuşlar. Devlet Güvenlik Mahkemesi ve Emniyet soruşturmasında verilen ifadelere bakıldığında, yakışıklı müritlerin güzel kızları cinsel yönden nasıl kullandıkları, kimlere nasıl şantaj yaptıkları, sonra kızları Adnan’a nasıl sundukları tek tek ortaya çıkıyor.

* * *

Emniyet bu adamın ve müritlerinin telefonlarını uzun süre -mahkeme kararıyla- dinlemiş. Korkunç, iğrenç, utanç verici konuşmalar...İşte DGM Savcısı’nın iddianamesinden birkaç alıntı:
Kemal K. ile Ebru konuşuyor:
“Şöyle yapalım o zaman Ebuş, siz bir taksiye atlayıp yalıya gelin. Hazırlanın, sizi Abi’ye (Adnan’a) yollayabilirim. Siyah falan giyinin...’’
Kemal K. 
ile Serkan C. konuşuyor:
“Hocam hayırlı olsun, parmağın sıcak bir yere girmiş.”
“Hee, Ceyda ile ilgili.”
“Isındı mı parmağın hocam?”


* * *

  Aslı, Didem, Tuba konuşuyor:
“Evdeki bütün seks kasetlerinin listesini alabilir miyim? Size emanet olup başkasına yolladığınız var mı? Son 20 kaset eksik de.”
Emre Ç. 
ve Sait Ö. ile Sevil konuşuyor:
“Sen Abi’ye mi gittin?”
“Evet... Göğüslerime falan baktı, çok güzel göğüslerin var dedi. Göbeğimi çok beğendi, ne güzel göbeği var bunun, badem göbekli dedi.”
Murat S.
ile Burak A. konuşuyor:
“Baktım, senin kasetler bunlar.”
“Ama ilişki nasıl? Düz mü, yoksa ters mi?”

Seks romanlarına konu olacak konuşmaları burada yazamıyorum.

* * *

Saraylarda, villalarda, yalılarda yaşayan Adnan ve müritlerine sunulan kızlar üçe ayrılıyormuş:
Bacılar, cariyeler, motorlar.
Hepsinin tadına ya Adnan, ya da müritleri tarafından bakılıyor, hem de ne yöntemlerle! Seks partileri düzenleniyor, habersizce çekilen videolarla genç kızlara ve kadınlara şantaj yapılıp büyük paralar sızdırılıyor.
Oktar Babuna için kemik iliği kanseri palavrasıyla para kampanyası açılıyor, yüz milyonlarca lira halkın acıma duygusu sömürülerek toplanıyor ve paralar gitti gider! Oysa Oktar aslanlar gibi sapasağlam. Kendisi ve kız kardeşleri Adnan’ın en has müritlerinden!

* * *

İşin garip tarafı nedir biliyor musunuz? Şimdi bu pisliği, bu Adnan Hoca’yı, seks ve şantaj çetesini savunmak da bizim İslamcı medyaya düştü!
İnanılmaz bir şeydir, bu adamların sütunlarında her gün bu çetenin savunmasını okuyoruz. Ayrıca tam sayfalık, yarım sayfalık ilanlar verip buralarda yayınlatıyorlar. İslamcı medya böylece, Adnan ve çetesinin parasıyla köşeyi dönmüş oluyor.
Her gün okurlarına ‘‘Allah, Peygamber, Kuran, din, iman’’ nutukları atan bu medyanın gerçek kimliği de işte bunları savunmalarıyla ortaya çıkıyor.
İnsanda biraz utanma olur. Yalancılığın, ikiyüzlülüğün, sahtekârlığın da bir haddi hesabı vardır. Ama bunları hırs bürümüş, gözleri iyice dönmüş.
Adnan ve motorlarının avukatlığını şimdi İslamcı medya yapıyor.

Yazıklar olsun. Müslümanlığın, dinimizin bir gün böyle ayaklar altına alınıp paspas gibi çiğneneceğini hiçbir zaman düşünemezdik, ama sayelerinde onu da görmüş olduk!

* * *

Bu yazım çıkınca Adnan hocanın müritleri gazetede iki kez ziyaretime geldiler. Çok modern, modern giyimli yakışıklı gençler ve manken gibi güzel, bakımlı genç kızlar...
Onlara sordum “Yaa bunun peşinden nasıl gidiyorsunuz, kim bu herif” diye... Adnan’ı bana karşı savunmaya çalışıyorlardı!
Adeta hipnotize edilmiş gibiydiler.
Aradan 18 yıl geçti, devlet işin üzerine gitmediği gibi, bu pisliğin palazlanmasına da göz yumdu.

Bu günlere işte böyle geldik!

sozcu-banner-1