Sevgili okurlarım, Türkiye yeni bir baskın seçim olayı ile çalkalanıyor. Muhalefet partilerinin adayı veya adayları birkaç gün sonra belirlenmiş olacak.
Bizler köşelerimizde kendi fikirlerimizi açıklıyoruz, adı geçen bazı aday adaylarını beğenmiyoruz, bazılarını tutuyoruz.
Ancak bunlar olurken en az bizim kadar sizlerin de görüşleri çok önemli. Acaba SÖZCÜ okurları bu konuda ne düşünüyor?
Elime dün ulaşan mesajların bir bölümünü hiç kimse hakkında ayrımcılık yapmadan, şimdi sizlere sunuyorum.
Bazılarının soyadlarını yazmıyorum çünkü hiçbirini tanımadığım o okurlarım kamu görevlisi veya iş adamı olabilir ve bu baskı ortamında başlarına iş açılabilir.

* * *

İşte o mesajlardan bazı örnekler... Ben hiçbir yorum yapmıyorum.
Caner K. yazıyor:
“CHP 80 yaşındaki Yılmaz Büyükerşen’i aday gösterirse bence Tayyip Erdoğan birinci turda rahat şekilde Cumhurbaşkanlığı’nı alır. CHP Büyükerşen’i göstermek yerine Meral Akşener’i ortak aday gösterirse çok daha iyi olur. Ama CHP Muharrem İnce’yi gösterirse Erdoğan birinci turda seçilemez. İkinci turda Akşener ve İnce’den hangisi daha çok oy almışsa ona destek veririz. Ben de öyle yapacağım.”

* * *

Çetin Ç. Yazıyor:
“Bana göre muhalefet 24 Haziran seçimine tek adayda anlaşarak girmeli. 8 Temmuz’da zaten tek adaya dönülecek, ancak tatil dönemi Tayyip’e yarar. Üstelik 24 Haziran’a çok adayla katılım kime ne yarar sağlar? Aksine ikinci adayla Tayyip arasındaki oy farkı büyük çıkarsa muhalif seçmen demoralize olur, insanlar bu nedenle tatil programlarını iptal etmezler. Bu iş 24 Haziran’da bitmeli, kazanmalıyız.”

* * *

Mustafa Aydın Ö. Yazıyor:
“Türkiye’nin ölüm kalım seçimi yapacağı konusundaki yazınıza kesinlikle katılıyorum. Bu seçim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüyebilmek için son eylem olacaktır. Adaylık konusunda kişisel fikrim Sayın Akşener’in hem CHP, hem Saadet Partisi ve hem de HDP’nin ortak adayı olmasıdır. Sayın Abdullah Gül, Saadet Partisi adayı olursa bir ağırlık oluşturamayacak ve bu durum Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yarayacaktır diye düşünüyorum. Alacağı yüzde 5-10 oy ile karşı oyları bölmüş olacaktır.”

* * *

Emine Süheyla E. yazıyor:
“Eğer çatı adayı olarak Abdullah Gül’ü seçerse CHP’ye oy vermem. Ekmelettin rezaletini daha unutmadık. Bu yüzden Kılıçdaroğlu’na çok kızgınım. Sizin vasıtanızla sesimi duyurmak istedim.”

* * *

Almanya’dan Türkan Stein yazıyor:
“CHP’nin 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmiş olması çoook güzel bir jest. Kısasa kısas ve çok akıllıca bir davranış. Şimdi iki partinin de aynı kişiyi, özellikle Yılmaz Büyükerşen’i ortak aday olarak ilan etmesi gerekmez mi? Ona AKP’liler bile oy verir. Lütfen bu konuyu bir düşünün ve diğer köşe yazarlarıyla konuşun. Sanırım siz de farklı düşünmüyorsunuz.”

* * *

Engin A. yazıyor:
“Yazınızda Yılmaz Büyükerşen’e övgüler düzüyorsunuz ki doğrudur. Yılmaz hoca müthiş yetkin bir başkandır. Bununla beraber kendisi 81 yaşında, bilmem farkında mısınız. Meydanlara çıkıp nutuk mu atacak? Ayrıca Yılmaz hocayı memlekette kaç kişi tanıyor? Yeter artık. Eski söylemleri bırakın artık.”

* * *

Burhan A. yazıyor:
“Naçizane bir fikrimi sizinle paylaşmak istiyorum. Yazınızda Büyükerşen hakkındaki fikirlerinize katılıyor ve kendisini çok sevdiğimi belirtmek istiyorum. Fakat cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Muharrem İnce’nin daha doğru bir seçim olacağını düşünüyorum. Büyükerşen’in bu işi yapamayacağından değil. Belki de daha iyi yapacaktır. Fakat bu işin bir de propaganda, halka hitap ve halkı yanına alma süreci var ki, bu süreçte Muharrem İnce’nin ne derece başarılı olduğunu, CHP tabanını bile kongrede nasıl etkilediğini gördük. Süreç normal bir süreç olmadığından, normal bir adaydan çok, halkı yanına alacak bir adayda ısrar edilmesinde fayda olduğunu düşünmekteyim.”

* * *

Ayvalık’tan, 90 yaşındaki Saadet Arpak teyzenin mektubu:
“Sayın Çölaşan, acele ile bu notu yazıyorum. Reisicumhur adayı olarak neden en yakınınızdaki en ideal aday aklınıza gelmiyor, hayret ediyorum. Türkiye’de her sınıf tarafından sevilen, itimat edilen, dürüst, popüler, kültürlü, yapılan oylamalarda Tayyip’ten çok daha fazla oy alan arkadaşınız Uğur Dündar aklınıza niye gelmiyor? Onu Anadolu’daki en cahil kadınlar bile televizyondan tanıyor ve seviyor. Kabul etmez derseniz, memleket batarken böyle bir hakkı yok. Yalvarıyorum bunu Kılıçdaroğlu’na hatırlatmaya çalışın. Bu son şans. 90 yaşındaki Saadet teyze.”
Saadet teyzeme not: Uğur benim değerli dostum, sevgili arkadaşım. Kendisine bugüne kadar gelen bütün siyasi teklifleri geri çevirdiğini, aynı kararının günümüzde de geçerli olduğunu ve “Ben sadece gazeteciyim” dediğini biliyorum.

* * *

Avusturya’dan Hüseyin Mert yazıyor:
“CHP ve İYİ Parti kimi veya kimleri aday gösterirse oyum onadır. Hiç tereddüt etmem. Ağacı aday göstersinler, oy vermezsem namerdim. Avusturya AKP’nin seçim propagandasını ülkesinde yasakladı, iyi etti. Biz burada kafamızı dinleyeceğiz. Darısı Türkiye’de sizin başınıza. Amacımız tek adam diktatörlüğüne son vermek, Atatürk’ü unutturmak için çaba harcayanlara gerekli dersi hiç değilse ikinci turda vermektir.”

sozcu-banner-1