Sevgili okurlarım, Türkiye kader seçimine gidiyor. 24 Haziran günü milletçe “Tamam” demekle yükümlüyüz.
O akşam sandıktan ya demokrasi çıkacak, ya da yeniden tek adam diktatörlüğü...
Herkesin ağzının içine baktığı bir tek adam...
O ne derse o olur!
Meclis, hükümet falan işin palavrası, göstermelik boyutu.
Her şey onun iki dudağının arasında.

* * *

Şu Binali Yıldırım’ı meydanlarda herhalde izliyorsunuz. Ellerini sallaya sallaya nutuk atıyor ama o da biliyor ki, Recep Bey olmadığı takdirde kendisi ve partisi bir hiçtir!
Söylediklerine kendisi de inanmıyor.
Almışlar yanlarına Bay Bahçeli’yi, ülkücü kesimden gelmesi beklenen yüzde 5 dolaylarındaki oylara umut bağlamışlar.

* * *

Benim bildiğim ve tanıdığım ülkücüler yurtsever insanlardır.
Tamamı Türk milliyetçisidir.
Peki o ülkücüler “Biz her türlü milliyetçiği ayaklarımızın altına aldık” diyenlere ve onlarla işbirliği yapan partilerine oy verir mi?
Bence çoğu vermeyecektir.

* * *

Recep Bey artık iyice yorgun.
Recep Bey’in belleğinde de ciddi sorunlar olduğu anlaşılıyor. Dün dediğini, ağzından çıkan sözlerini bugün unutuyor.
Muharrem İnce bunları miting meydanlarında tek tek belgeliyor.
Eskişehir’de “Açacağımız kıraathanelerde çay ve kek dışında tatar böreği de verebiliriz” dedi, Muharrem İnce onun bu sözüyle gırgır geçince iki gün sonra yine miting meydanlarında “Ben tatar böreği falan demedim” deyiverdi.
Onun üzerine Eskişehir’deki sözleri kendi ağzından, hem de yine miting meydanlarında video ile kanıtlandı.
İnce’nin Niğde’de 15 Temmuz darbe şehidi Ömer Halisdemir’in mezarını ziyaret etmediğini söyledi, mezarı başında fatiha okunurken görüntüleri yayınlandı.
Bir cumhurbaşkanının, bir parti başkanının bu kadar yorgun olması ve böylesine unutkanlık sorunu (!) yaşıyor olması hayra alamet değildir.

* * *

Recep Bey’in mitinglerini ekranda izliyorsanız, bir husus dikkatinizi çekmez. Bunun farkına varmak için o ilde bulunmanız gerekir. Nedir o?
Meydanlar toplama kalabalıklarla, başka yerlerden getirilen bindirilmiş kıtalarla ve devlet desteği ile dolduruluyor!
Kamunun bütün resmi araçları miting için seferber ediliyor.
Belediye otobüsleri beleş seferler düzenliyor.
Kamu çalışanlarına o gün zorunlu izin verilip mitinge gönderiliyor.
Muhalefet mitinglerinde ise böyle bir olanak yok! Oralarda bindirilmiş kıtalar aramayın. Herkes içinden gelerek ve kendi cebinden geliyor.

* * *

Muharrem İnce... Bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanında 100’den fazla miting yaptı.
Emrinde devletin kadroları, uçakları, helikopterleri ve araçları yok.
Peki ama aynı gün içerisinde oradan oraya, ülkenin bir ucundan öbürüne nasıl yetişiyordu?
Altında sekiz kişilik bir kiralık uçak...
Emrinde devletin bir tek olanağı bile yok.
Meral Akşener’in durumu derseniz, daha da vahim. İYİ Parti aslında bu
seçime sokulmayacaktı. Tek adam kararını öyle vermişti. Ancak son anda CHP’den imdada yetişen 15 milletvekili oldu, Meclis’te grup kurdular da seçime girme hakkını kazandılar.
Hazine’den verilen bir kuruş yok.
İşte bu koşullarda seçime girdiler ve parasal açıdan çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını biliyorum.
Bir de Recep Bey ve partisinin durumunu düşünün...
Devletin her türlü maddi ve manevi desteği emirlerinde. Aldıkları Hazine yardımı korkunç boyutlarda.
Böylesine eşit olmayan koşullarda seçim ancak Türkiye’ye özgü olabilir!

* * *

Bir şeye daha dikkat ediniz... Gerek İnce ve gerekse Akşener, milletin karşısına somut projeleriyle çıktılar...
Binali Yıldırım’ı hiç ciddiye almıyorum zira o, seçim meydanlarına Recep Bey adına çıkarılan bir figürandır. Bu projelerin her birine Recep Bey kendince karşılık verdi:
“Biz de aynen öyle yapacağız... Yapacağız, edeceğiz!..”
Bu iş artık bir komediye dönüştü.
Madem yapacaksın, niçin seçimin geçmesini bekliyorsun kardeşim?
16 yıldan beri aklın neredeydi, niçin yapmadın?
Size açıkça ve net olarak söylüyorum, kazandıkları takdirde toplumun yararına olan hiçbir şey yapmayacaklar.

* * *

Tam tersine, şimdi yaşadıkları çok büyük bir korku ve panik var.
Ekonomi batık durumda. Tablo çok vahim.
İç ve dış borçlar artık ödenemez boyutta.
Enflasyon, döviz ve işsizlik zıplamış durumda.
Büyük akaryakıt zamlarını ertelediler, seçim sonrasına bıraktılar.
Seçim bitince bütün zamlar ve yeni vergiler Türk Milleti’nin kafasında patlayacak.
Feleğinizi şaşıracaksınız.
Hele seçim bitsin, kazandıkları takdirde “Bir gazeteci bunları önceden yazmıştı” dersiniz!

* * *

Eyy tatilciler!..
Şimdi yaylalarda, tatil beldelerinde ve deniz kıyısında plajlarda dinleniyorsunuz.
Acaba kayıtlı olduğunuz yere dönüp oyunuzu kullanmayı düşünüyor musunuz!
Yoksa “Aman canım, bizim birkaç oydan ne çıkar, sonuç etkilenmez” mi diyorsunuz!

sozcu-banner-1