Sevgili okurlarım, Türkiye’nin düzeni apar topar değişti! Bundan sonra neler olacağının bir bölümünü biliyoruz, ya da tahmin ediyoruz ama şimdi ancak buzdağının suyun üzerinde kalan küçük kısmını görebiliyoruz.
Seçimler bitti, birkaç gün sessiz kalan Recep Bey yine kürsülere çıktı.
Partisinin oylarının azaldığını, bekledikleri sonucu alamadıklarını o da kabul etmek zorunda kaldı.
Örneğin Meclis’te çoğunluğu elde edemediler.
Bundan sonra, alacakları her kararda küçük ortak MHP’nin desteğine gerek duyacaklar.
Tabii Meclis’teki muhalefet partileri olan CHP, HDP ve İYİ Parti sağlam durmayı bilirse durum değişebilir. Yoksa onlarda da herhangi bir nedenle çözülme başlarsa, işte o zaman yandı gülüm keten helva!

* * *

Yarın çok önemli bir gün. İlginç olaylara tanık olacağız:
- Recep Bey Meclis’te yemin edecek.
- Yeminden birkaç saat sonra Bakanlar Kurulu’nu açıklayacak. Hükümet üyeleri artık Meclis dışından olacak. 16 bakandan oluşan bir kabine... Hemen hepsi, resmen olmasa bile AKP’li... Araya daha tarafsız birilerinin, ya da MHP’den birkaç kişinin alınıp alınmayacağını henüz bilmiyoruz.
- Aynı saatlerde başkan yardımcıları açıklanacak. Sayı henüz bilinmiyor, iki veya üç olacağı tahmin ediliyor...

* * *

Ve yarın Türkiye, tek adam rejimine resmen geçmiş olacak.
Bundan sonra bütün güç ve yetkiler Recep Bey’in elinde...
Aklınıza hayalinize ne geliyorsa, her konuda kararı o verecek, son sözü o söyleyecek.
Yargıdan balıkçılığa, faizlerden patates üretimine, devletteki atamalardan spor dünyasına, medyadan adalete, sağlıktan eğitime kadar artık her şey ona emanet!
O ne derse o olacak.
Meclis falan işin hikayesi!
Meclis göstermelik bir kurum olarak görev yapacak.

* * *

Sevgili okurlarım, bu iktidar anayasanın ve yasaların neredeyse tamamını kendi işine geldiği gibi değiştirdi.
Ancak anayasanın bir maddesi var ki, her nedense ona dokunmadı.
Unuttular mı, dikkatlerinden mi kaçtı, doğrusu bilemiyorum.
maddenin giriş bölümü şöyle:
“Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde ant içer.”
Devamı olarak, cumhurbaşkanının Meclis kürsüsünde edeceği yemin metni geliyor.
Artık ezberlemiş sayılırsınız ama lütfen bir kez daha ve dikkatle okuyunuz:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, anayasaya, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE, DEMOKRASİYE, ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINA (devrimlerine) VE LÂİK CUMHURİYET İLKESİNE bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin İNSAN HAKLARINDAN ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi TARAFSIZLIKLA yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma BÜYÜK TÜRK MİLLETİ ve TARİH HUZURUNDA NAMUSUM VE ŞEREFİM üzerine ant içerim.”

* * *

Özellikle büyük harflerle yazdığım sözcükler çok önemli...
Recep Bey o konularda ne yapacak?..
Ve bence içlerinde en önemlisi “Tarafsızlık...”
Ortalıkta “Tarafsız” kalacağı konusunda namusu ve şerefi üzerine yemin eden bir cumhurbaşkanı var ama gelin görün ki, sürekli olarak taraf!..
Türk milleti ve tarih huzurunda ettiği (ve bugün edeceği) yemini kendisi çiğniyor.

* * *

Recep Bey şu anda hem AKP’nin genel başkanı, hem de “Tarafsız (!)” cumhurbaşkanı.
Yani aynı maçta sırtında hem Fenerbahçe forması taşıyor, hem Beşiktaş!
Bu nasıl oluyor?
Biri çıkıp bunun mantığını açıklayabilir mi?

* * *

Kimse kimseyi kandırmaya kalkışmasın...
Recep Bey tarafsız bir cumhurbaşkanı falan değil.
Hiç olmadı, bundan sonra da olmayacak.
Onun tarafsızlığı eşyanın tabiatına aykırıdır.

* * *

Şimdi seçim geçti, yeni düzene ayak uydurup uyum sağlayabilmek için yoğun çalışmalar içerisinde.
Hele bir yemin etsin, hükümet üyelerini ve başkan yardımcılarını açıklasın, hiç kuşkunuz olmasın ki en kısa zamanda yine eski Recep Bey olacaktır.
Particilik yapacak, sağa sola posta koyacak, ama en önemlisi, muhalefet partilerine ve özellikle de CHP’ye en hızlı bir biçimde bindirmeye yeniden başlayacaktır.
Huylu huyundan vazgeçmez, Recep Bey tarafsız olamaz.

* * *

Biz de o zaman kendisine sormaya yeniden başlayacağız “Nerede o yeminler, hani nerede verdiğin sözler” diye ama hiçbir şey değişmeyecektir.
Anayasayı defalarca değiştirirken keşke şu 103. maddede yer alan yemin metnini de değiştirmeyi akıl etselerdi!
Hiç değilse Recep Bey’i zor duruma düşürmemiş olurlardı!

sozcu-banner-1