Sevgili okurlarım, ilgili yasalar uyarınca, seçimlere katılan partilere Hazine’den devlet yardımı yapılıyor. Epeyce büyük rakamlar...
Bu devlet yardımının amacı, seçime giren partiler namerde ve karanlık güçlere muhtaç olmasın, sokaklarda ve dış ülkelerde el açıp para toplamasın...
Ya da yasa dışı kurum ve kuruluşlardan yardım istemek zorunda kalmasın.
Hazine yardımı, yapılan en son seçimde en az yüzde 3 oy almış olan partilere aldıkları oy miktarına göre veriliyor.
İşin bir boyutu böyle...

* * *

Ancak 6271 sayılı yasa, cumhurbaşkanlığı seçimine katılacak olan adaylara da belli parasal olanaklar sağlıyor. Özetliyorum:
“Adaylar yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan, tüzel kişilerden, Türk uyrukluğunda olmayan gerçek kişilerden bağış ve yardım alamaz... Alınan bağış ve yardımlar sadece seçim harcamalarında kullanılır ve başka bir amaç için tahsis edilemez. Bağış ve yardımlardan harcanmayan kısım Hazine’ye intikal ettirilir...”
Yasa uyarınca incelemeyi YSK yapacak ve kesin sonuçların alınmasından bir ay sonra ilan edilecek.

* * *

Yani her cumhurbaşkanı adayı, kişisel banka hesap numaralarını kamuoyuna açıklıyor...
İsteyen her vatandaş bu hesaba bağış yapabiliyor.
Ancak bunun bir limiti var...
Üst limit bu son seçim için yaklaşık 13 bin lira idi.

* * *

Geçtiğimiz son cumhurbaşkanlığı seçiminde aynı uygulama yapıldı.
Adaylar banka hesap numaralarını açıkladılar, destekçilerden para yardımı istediler.
Bu hesap numaralarının adayların mensup olduğu partilerin gazete ve televizyonlarında günlerce ilan edildiğini hepimiz gördük.
Bağışlar toplandı.

* * *

Bu hesap numaraları açıklanırken ve seçim sonrasında hep merak ettim...
Acaba bağış kampanyaları nasıl gidiyordu?
Vatandaş rağbet etmiş miydi?
En önemlisi de, her aday kaç para toplamayı başarmıştı?

* * *

Adayların isimlerini artık hepimiz ezbere biliyoruz ve sandık başına gidip onlardan birine oy verdik.
Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek.

* * *

Derken seçim bitti. Bazılarımız sevindi, bazılarımız hüsrana uğradı.
Ancak geride bazı “Sırlar” ve “Sorular” kaldı!
Bunların yanıtı şu anda belli değil...
Üstelik adaylardan ve partilerinden bu konuda bugüne kadar hiçbir açıklama gelmedi.
Nedir onlar?
Bu bağış kampanyasında adaylardan her biri kaç para topladı?
Bu paraların ne kadarı seçim aşamasında harcandı?
Harcanmayan ve Hazine’ye iadesi öngörülen paralar ne kadardır?

* * *

Bu bağışların kimler tarafından yapıldığını sorma hakkına elbette ki sahip değiliz.
Ancak miktarın adaylar ve partileri tarafından açıklanmasını bekleriz.
Tamam, YSK bunu inceleme bitince ilan edecek de, bir an önce adaylar ve partiler tarafından hiç değilse yaklaşık rakamların açıklanmasında herhangi bir sakınca var mı!
Bu bir siyasi ahlâk kuralıdır ve mutlaka yerine getirilmesi gerekir.

* * *

Elimde hiçbir somut veri olmadan söylüyorum.
Tahminime göre en yüksek bağışı Recep Bey topladı.
Onu Muharrem Bey izliyor.
Bu ikiliyi çok açık bir ara ile Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek izliyor olsa gerek.

* * *

Ama adaylardan hiçbiri kendi hesabına bugüne kadar kaç para yatırıldığını, kendi seçmenlerinden kaç para toplandığını yaklaşık bile olsa açıklamadı.
Bunu “Vatandaş” kimliğimle doğrusu çok merak ediyorum!
Bunun saklısı, gizlisi, ayıbı falan yok.
Her biri yasaların kendilerine verdiği bir hakkı kullandılar.
İşi YSK’ya bırakmadan bir an önce kendilerinin açıklaması hem bağışçılara, hem de kamuoyuna güzel bir jest ve saygı gösterisi olacaktır.
Adına “Şeffaflık” denilen kavram da bunu gerektirir.

sozcu-banner-1