Kolay bitecek gibi de görünmüyor.
Sazlı sözlü muhabbet, ekip henüz uçakta iken başlamış...
Klarnetler ortaya çıkarılmış, Yaylalar türküsü okunmaya başlanmış.
* * *
Bir uçak dolusu özel konuk!..Hepsi Saray’ın adamı mı? Çoğu öyle ama içlerinde başkaları da var.
Bir dizi oyuncusuna dünkü yazımda değinmiştim. Bana güya gaz veriyor, “Bu heriflere karşı mücadeleyi aman bitirme abicim, arkandayız” deyip elimi öpmeye kalkışıyordu. Hatay’da ise Tayyip’in elini öpüyordu.
Bir başkası gazeteci! Ne zaman karşılaşsak iktidardan, üzerlerindeki baskılardan yakınırdı! Şimdi Hatay gezisini ballandıra ballandıra yazılarında anlatıyor.
Özel yaşamda başka, Hatay gezisinde bambaşka...
Görüntülerde yer bulabilmek için kafalarını kameralara uzatan, yağcılık ve yalakalık yapan bunlar işte!..
* * *
Geziye katılanlar arasında Afrika kökenli ABD’li basketbolcu Bobby Dixon bile var. Şimdi onu devşirip Türk vatandaşı yaptılar, milli takımda oynatıyorlar. Ne işi var orada?
Uçak henüz yolda iken birisi anons yapmış:
“Sayın yolcular şu anda Hatay’a değil Afrin’e gidiyoruz.”
Bazıları korkmuş...
Bazıları ise heyecanlanmış!
“Çok iyi olur, Afrin’de biz de savaşırız!”
Meğer Afrin anonsu 1 Nisan şakasıymış. Şehitlerimizi anmaya böyle gidiyorlar.
* * *
Bazı arkadaşlar, ortalıkta görünmeyen “Mehmetçiğe moral gezisinde” çok duygulanmış. Uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla yıllarca hapis yatan Deniz Seki konuşmuş:
“Sayın cumhurbaşkanımızı üniformalı görünce çok duygulandık. İnşallah bundan sonraki geziye biz de sayın cumhurbaşkanımız gibi üniforma giyip katılacağız. Üniformalarımız için ölçü verdik!”
Muhteşem, muhteşem...
Demek ki bizim Mehmetçiğimiz bunlar şov yapsın, reklamlarını yapsın diye Afrin’de can verip şehit düşmüş.
* * *
Evlendirme programı yapan sunucu kadınlar arasındaki rekabet Hatay gezisinde de dikkat çekmiş.
Ajda panik atak krizi geçirmiş.
ABD’li Bobby Dixon “Kahraman Mehmetçiği çok seviyorum, canım feda” demiş.
Sonra çalgılar ortaya çıkmış, bir buçuk saat boyunca artistler sanatçılar, dizi oyuncuları ve futbolcular hep birlikte poz vermişler.
Yanlarında elbette asker üniformalı dünya liderimiz ve Genelkurmay Başkanımız.
Zaten çağrılı olanlardan hiçbirinin derdi Mehmetçik, şehitlerimiz falan değil, bütün dertleri dünya liderimizin yanında boy gösterip hava atmak...
* * *
Bazı dizi oyuncuları ise dün sosyal medyada seslerini duyurdular:
“Ayol biz de gitmek istiyoruz, niye hep onlar gidiyor? Bizi de götürsünler, askerimize moral verelim.”
Bu acayip şov olayını anlamak ve anlatmak mümkün değil.
Bundan birkaç yıl önce AKP’nin Diyarbakır mitinginde Barzani ve Şivan Perver isimli hainle birlikte kürsüye çıkarılan İbrahim Tatlıses bu kez Hatay’da...
Klarnete eşlik ediyor, hep birlikte Yaylalar türküsünü söylüyorlar.
* * *
Her şey cıvıklaştı, vıcık vıcık yalakalığa dönüştü...
İşin boku iyice çıktı.
Güya “Mehmetçiğe moral (!)” kisvesi altında geçtiğimiz pazar günü düzenlenen turistik gezide her kesimden yandaş var.
İş Saray sanatçılarının ve benzerlerinin şovuna, ucuz gösterisine dönüştü.
Ayıptır yahu, ayıptır.
Kutsal bir amacı beleş eğlence turuna dönüştürdüler.
Sazlı sözlü, şarkılı türkülü vur patlasın çal oynasın...
Sonra gelsin beleş kebap sofraları...O harcamalar acaba kimler tarafından ödendi?
İşin içinde herkes var ama birkaçı dışında Mehmetçik yok!
O sadece, bu gibilerin reklamı için ismi kullanılan bir figüran.
* * *
Sevgili okurlarım, şimdi burada bu gösterinin ne yazık ki tam göbeğinde yer alan Genelkurmay Başkanı Sayın Hulusi Bey’e sormak istiyorum:
- Bu zekice buluş kimin fikriydi? Sizin mi, yoksa dünya liderimizin mi?
- Ne umdunuz ne buldunuz? Bu turistik tur ne işe yaradı?
- Mehmetçik bu ucuz şov sayesinde moral vesaire gibi herhangi bir şey kazandı mı?
- Televole programlarına dönüşen bu geziyi bilerek veya bilmeyerek kimlerin reklamına nasıl alet ettiğinizin acaba şimdi farkına vardınız mı?
- Bu yandaşlar, yağcılar ve yalakalar gezisine katılanların büyük çoğunluğunun orada kendi reklamı peşinde nasıl koşturduğunu anladınız mı? Bunun böyle olacağını daha önce hiç düşünmüş müydünüz?
- Kim seçti onları, uçağa kim doldurdu? Siz mi, yoksa Saray mı?
- Afrin’de verdiğimiz şehitlerin kanı bile henüz kurumadan düzenlenen bu atraksiyon size ve ordumuza ne kazandırdı?
- Bundan sonra buna benzer yeni organizasyonlar düzenleneceği söyleniyor. Doğru mu?
- Bu gibi olaylar ordumuzun saygınlığına gölge düşürmez mi?
* * *
Bu sorulara elbette ki yanıt verilmeyecektir.
Bu sazlı sözlü, şarkılı türkülü eğlence programını düzenleyen her kimler ise çok büyük yanlış yapmış, ayıp etmiştir.
Bu yapılan bütün şehitlerimize saygısızlıktır. Birileri yağcılık-yalakalık yapsın, dizilerde yer bulsun, yakınlarına ihale ayarlasın diye, milletimizle adeta alay edilmiştir.
İşin cılkı çıkmıştır.
Son olmasını dilerim.
