Sevgili okurlarım, üzerime bir süre önce bir hal çöktü...
Yutkunamıyorum!
Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Evren Hızal’a gittim...
Burundan girdi ağızdan çıktı, aletlerle baktı, çok ayrıntılı bir muayene yaptı...
Ancak bu aşamada ben yutkunamıyorum.
Çektiğim acı öylesine büyük ki, bir yudum su içemiyorum, bir lokma yemek yiyemiyorum.
Her yutkunma bana adeta işkence oluyor!
Evren Hoca bazı ilaçlar verdi ama şunu de ekledi:
“Bu iş boğazla ilgili değil. Sol altta sorunlu iki diş var, bence oradan kaynaklanıyor.”

★★★

Doğrusu bu teşhisi aklım pek almamıştı... Yutkunma zorluğunun dişlerle ne ilgisi olabilirdi!..
Birkaç gün sonraki ikinci muayeneye KBB Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Özlüoğlu da katıldı.
O da baktı, söyledikleri aynı idi:
“Bu iş dişlerden kaynaklanıyor. Şimdi ben sizi dünya çapında bir hocamıza göndereceğim. Bizim Diş ve Çene Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kenan Araz... O bakıp kesin teşhisi koyar.”

★★★

Pazartesi günü Kenan Hoca’ya gittiğimde yine yutkunamıyorum. Her yutkunuş dayanılmaz bir acı veriyor.
Hoca baktı ve teşhisini anında koydu:
“Evet, bunu yaratan dişler. Dipleri iltihap dolu, üstelik normal olmayan durumlar var.”
Hoca ekledi:
“Ancak sizde ayrıca kemik erimesi var. Bu dişleri oradan çekip çıkarmak mümkün değil. Sorun yaratabilir. Şimdi size antibiyotik ve ağrı kesici yazıyorum. Cuma günü yine geleceksiniz ve uzun vadeli bir tedaviye başlayacağız. Lokal anestezi ile halletmeye çalışırız...”

★★★

Antibiyotik kullanmaya başladım...
Şu anda yutkunma acılarım biraz olsun hafiflemiş durumda.
Bugün Kenan Hoca’nın önüne oturmaya başlayacağım...
Dişçi koltuğu kadar sevimsiz ve korkutucu ikinci bir yer düşünemiyorum!
Tedavi ne kadar sürer, ne yapılır bilemiyorum...
O yüzden yarınki yazımı yazmam sanırım mümkün olmayacak.
Sizlerden özür diliyorum.

plusbanner2x