Irak uzun süredir bir kaos yaşıyor.
Bunun bir tek nedeni var:
Saddam’ın dikta hevesleri ve bu hevesleri iyi değerlendiren ve kendi planları ve çıkarları doğrultusunda kullanmayı beceren ABD, İsrail ve Batılı ülkeler.
Petrol zengini Irak halkı herşeyin bedelini çok ağır ödedi ödüyor.
Son kırk yılda en az iki milyon insan öldü, iki milyonu sakatlandı ve ülkenin iki trilyon doları heba oldu.
Kargaşanın egemen olduğu ülkede yıllık yolsuzluk hacmi en az 15 milyar dolar.
Şii-Sünni ve Arap-Kürt-Türkmen kavgasından sonra şimdi de Arap Şiiliği - Acem Şiiliği kavgasının gündeme gelebileceği Irak’ın siyasal istikrarı yakalaması kısa vadede pek olası görünmüyor.
Amerikalıların hazırladığı anayasaya göre Cumhurbaşkanı Kürt, yardımcıları Şii ve Sünni, Başbakan Şii, Meclis başkanı Sünni ve devletteki diğer üst düzey görevlilerinin benzer bir denge içinde bölüşüldüğü Irak’ın; İran, Türkiye, Suriye, Ürdün, Kuveyt ve Suudi Arabistan’a komşu olduğu için olası olumsuz gelişmeleriyle herkes için önemi giderek artıyor.
Başta Kürt bölgesi ve oradaki PKK varlığından dolayı Irak, Türkiye için şimdi çok daha önemli.
ABD destekli PYD’nin Suriye’deki olası pozisyonu, İsrail’in genel olarak Kürt ilgisi ve ABD’nin Türkiye düşmanı Suudi Arabistan ve BAE ile birlikte Irak üzerinden İran’a karşı olası savaş planları Türkiye’yi çok daha yakından ilgilendiriyor.
24 Haziran seçimleri öncesinde ya da sonrasında ABD’nin İran’a yönelik karanlık planları ciddi bir olasılık.
AKP iktidarda kalır başka ülkelerin iç işlerine müdahale etmeyi sürdürürse Irak-Türkiye denkleminde heyecanlı maceralar kaçınılmaz olur.
‘Arap Baharı’ndan bu yana ve özellikle Trump sonrasında Şii İran’a karşı saldırı planları yapanlar doğal olarak Osmanlı mirasçısı AKP’yi kazanmak için her yola başvuracaktır.
Böyle bir durumda AKP önce kendi ideolojisi sonra da çıkarlarının gereğini yerine getirecektir.
Yani AKP İran ve Suriye’nin pozisyonlarına göre hareket edecektir.
Ama AKP kaybeder ve iktidar değişirse önce Türkiye’de sonra da tüm bölgede her şey değişir.
Herkese barış ve dostluk elini uzatacak yeni iktidar başta Irak, Suriye ve İran olmak üzere tüm bölge ülkelerini rahatlatacak ve en çok Türkiye’nin kazanmasını sağlayacak.
Bölgede bir milyondan fazla konut yıkıldı. 4 milyon Suriyeli ülkesine dönerse 30 milyar dolarla Türkiye’nin yoksulları ihya olur. Irak, İran, Suriye ve Lübnan’ın   gaz ve petrolü Türkiye’ye gelecek, Türkiye’nin malları bu ülkelere taşınacak, ortak ekonomik kalkınma sağlanacak ve herkes için refah, esenlik, dostluk ve ortak heyecan yaşanacak.
Keşke Saddam ve benzerleri olmasaydı.
Son kitabım ‘Ortadoğu’da Diktatörler’de hepsini anlattım.
Yalnızca kendi ülkelerini değil tüm coğrafyayı perişan ettiler.
Yolsuzluk hepsinin ortak özelliği.
Yolsuzluğun devamı ve örtbas edilebilmesi için çok daha baskı, sindirme ve diktatörlük gerek.
Ülkeler sanki onların özel mülkleri.
Her şeye yalnızca kendileri karar veriyor ve iktidar gücünü kendilerinin kaleme aldığı anayasalardan alıyorlar.
Karşı çıkanları susturmak çok kolay:
Ordu, istihbarat, polis, yargı, medya ve para onların kontrolüne.
İtiraz edenler ya vatan haini ya da kafir.
‘Vatan sevgisi imandandır’!
Buna da bir tek diktatör karar verir.
Saddam öyle yaptı.
O asıldı ama geride paramparça olmuş bir ülke ve toplum kaldı.
Şii, Sünni, Arap, Kürt, Ezidi ve Hristiyanların tümü perişan.
Irak işgal edildiğinde dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell Eylül 2003’te ‘Sıranın yakında Suriye’ye geleceğini’ söylemişti.
O ‘yakın’ dediği zaman 2011 ‘Arap Baharı’nda geldi.
Öncesinde bir hazırlık dönemi gerekiyordu o da BOP’ta ayarlandı.
Irak’tan sonra Suriye, Libya, Yemen ve tüm bölge perişan oldu.
Diktatörlük hevesi uğruna.
Tek sevinen İsrail.
İyice düşünün her şeyi anlarsınız.
Irak o kadar ırak değil!

sozcu-banner-1