Amerikan uşaklığının en alâ modeli olan Suudiler bu kararla Esad’a destek veren İran ve Rusya’yı çökerteceklerini hesaplıyorlardı. Hesaplayan Amerikalılar olduğu için İran ve Rusya çökmedi fakat Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri iki trilyon dolar kaybetti ama Amerikalı petrol tekelleri acayip zenginleşti.
Para çok olunca hep birlikte IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri gruplara milyarlarca dolar harcayıp onlara ‘Gidin Esad, İran ve Rusya’yı yok edin’ dediler.
Ama olmadı.
Suriye ve ona destek veren İran ile Rusya savaşı kazandı.
Suudiler, müttefikleri ve en büyük Patron ‘Deli Petro’ Trump çıldırdı.
Adam daha ilk günden kafayı İran’a taktı.
Önce Nükleer Anlaşma’yı iptal etti sonra da peş peşe ekonomik ve ticari yaptırım kararları aldı ve ‘Bizim kararlara uymayan ülke ve şirketleri yok ederim’ dedi.
Yüzlerce Avrupalı şirket korkudan İran’dan çekildi.
İran parası % 60 değer kaybetti. ABD’de yaşayan Şah’ın oğlu ile Fransa’da yaşayan muhalif Halkın Mücahitleri Örgütü yöneticileri İran halkını ayaklanmaya çağırıyor.
CIA, Mosad ve bölgesel istihbarat örgütleri İran’da yaşayan ve halkın yarısını oluşturan Azeri, Kürt, Arap ve Belucileri etnik söylemlerle kışkırtıyor.
İnsanlara ‘Mollalar paranızı Suriye’ye ve Hizbullah’a harcıyor’ deniliyor.
Doğrudur ama 1980-1988 yıllarında ‘Arap’ Saddam İran’a saldırdığında bir Arap ülkesi olarak Suriye bütün imkanlarıyla İran’a destek vermişti.
Şimdi sıra İran’daydı.
Üstelik her iki ülke ortak düşmanlara karşı savaşıyorlar:
ABD, müttefiği Batılı ülkeler, Körfez’in işbirlikçi iktidarları ve hepsinin sahip çıktığı İsrail.
Müslüman ülke Pakistan’ın sahip olduğu nükleer bombalara ses çıkarmayan bu ülkeler İran’ın olası nükleer gücüne kıyameti koparıyorlar. Üstelik İsrail’in elinde bütün İslam coğrafyasını yok edecek kadar nükleer, kimyasal ve biyolojik silah var.
‘Sünni’ Pakistan’ın nükleer bombalarının anahtarları CIA’nin elinde.
Trump ve müttefikleri İran ve Rusya destekli Esad’ın savaşı kazanmasını kabullenemiyorlar. Her cepheden İran’a saldırıyor onunla dost ya da ilişki içinde olan herkesi sıkıştırıyorlar.
Bununla yetinmeyen ABD ve müttefikleri İran’ın Irak’taki etkisini kırmaya çalışıyorlar.
Şii Sadr Grubu’na milyarlar vererek ‘Arap olarak Şiiliğe sahip çık ve Acem Şiilerini Irak’tan kov’ diyorlar.
Lübnan, Yemen, Irak ve Suriye’de çok güçlü olan İran başta Bahreyn olmak üzere Körfez ülkelerindeki Şii nüfusu harekete geçirebilir.
İran Amerikan tehditlerine karşılık Körfez petrolünün en az yarısının geçtiği Hürmüz Boğazı’nı kapatabilir.
İsrail dostu Şah varken İran’ı stratejik müttefik olarak kabul eden ABD şimdi bu ülkeyi yok etmeye çalışıyor.
Şah da Şii idi Mollalar da.
Ortam giderek gerginleşiyor.
İran’ı çevreleyen Afganistan, Pakistan, Hindistan, Türkiye, Katar, S.Arabistan, Bahreyn, Umman, BAE, Kuveyt, Irak, Ürdün ve İsrail’de Amerikan askeri üsleri var.
‘İran çevre ülkeleri için büyük tehlike oluşturuyor’ diyen Trump bununla da yetinmiyor.
İran dostu Rusya’ya karşı da yeni yaptırım kararları alıyor.
Radikal İslamcı terör örgütlerine karşı amansız savaşından dolayı Putin’i sıkıştıramayacağını bilen Trump Ukrayna’yı öne sürüyor. Adam İran ve Rusya ile ekonomik ilişkileri olan Avrupa ülkelerini de sıkıştırmak istiyor. Tıpkı Türkiye ile yaptığı gibi.
2011 sonrasında ‘Osmanlı ve Sünni’ Türkiye’yi ‘Safavi Şii’ İran’a saldırtmak isteyen Körfez’in ‘Sünni’ Kral, Emir ve Şeyhleri şimdi kendi aralarında kavga edince iş Trump’a kaldı. O da bu işi ekonomiyle yapmaya çalışıyor. Zarrab, Hakan Atilla ve 17-25 yolsuzluklarının bilinmeyen sırlarıyla Ankara’yı sıkıştırabileceğini hesaplayan Trump Türkiye’yi İran-Rusya ekseninden uzak tutmaya çalışıyor. Bunu da İran’a karşı aldığı yaptırım kararlarının gücüyle yapmak istiyor.
Yapamadığını görünce de çıldırıyor.
Trump tırlattı.
Format farklı ama Hitler’i çok andırıyor.
O ‘Yahudiler’den kurtulayım’ derken Avrupa’yı yok edip İsrail Devleti’nin kurulmasını sağladı, bu da İsrail için Müslümanları birbirine kırdıracak.
Tezgah 100 yıldır aynı.
