Tahran Zirvesi’nden bir sonuç alınmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İdlib savaşını durdurma çabası Putin’in ‘tatlı sert’ yanıtıyla işe yaramadı.
Şimdi herkes CIA- MI6 ve Mossad üretimi Beyaz Miğferliler’in yeni bir kimyasal saldırı tiyatrosunu bekliyor.
Bu coğrafyada her an herşey olabilir...
Irak’ın Basra kentinde durum çok gergin...
YPG ve Amerikan askerleri Rakka ve çevresini işgal edince Amerikalılar teslim olan binlerce IŞİD’ciyi alıp götürmüştü.
Nereye?
Aynı günlerde Beyaz Saray’a yerleşen Trump, “İran’a gereken ders verilmelidir” diyordu.
İsrail ve bol paralı Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan Trump’a destek verdi.
Birlikte harekete geçtiler.
İran’ın içini karıştırmak istediler ama olmadı.
Şimdi de İran’ı Irak’ta sıkıştırmayı deniyorlar.
2011 ‘Arap Baharı’yla birlikte Türkiye dahil bütün ‘Sünni’ ülkeler ‘Alevi’ Esad’a destek veren ‘Şii’ İran’ı düşman belleyip karşı tavır aldılar...
Ocak 2017’de Türkiye Astana Süreci’yle bu ‘düşmanca mezhepçi’ politikasından vazgeçti ama Suudi Arabistan ve müttefikleri devam ediyor.
Para ile...
Temmuz 2017’de Cidde’ye davet edilen Irak’lı Şii lider Muktada Sadr’a Kral Salman’ın oğlu Muhammed, “İran’ı Irak’ta sıkıştır sana istediğin kadar dolar verelim” dedi.
Ekim 2017’de Ürdün Kralı Abdullah,Ben de veririm” dedi.
Milyarlarca dolarla ülkesine dönen Sadr ‘ABD yanlısı’ Komünist Parti, liberal sağ parti ve örgütlerle ittifak kurarak Mayıs 2018’de yapılan seçimlere katıldı ve 329 sandalyeli mecliste 54 sandalye kazanarak birinci parti oldu. Haşdi Şabi olarak bilinen İran yanlısı Şii milislerin ittifakı ikinci, Şii Başbakan İbadi’nin ittifakı üçüncü ve eski Başbakan Şii Maliki dördüncü oldu.
Peki Amerikan işgaline karşı ilk direnişi başlatan Sadr ne oldu da Amerikancı oldu ?
İlkesiz tiplerin lümpen karakteri!
Katılımın % 48 olduğu seçimlerde herkesin hile yaptığı, işgalden bu yana yolsuzlukların 200 milyar doları aştığı ve IŞİD sorunun henüz bitmediği ülkede seçimi kazanmak çok kolay.
Binlerce silahlı militanı bulunan Sadr Amerikalılarla birlikte İran’a karşı sesini yükseltiyor ve ortamı gerginleştirmek için her şeyi yapıyor.
Bunu fırsat bilen IŞİD’ciler Musul’daki yenilginin intikamını almak için her yeri karıştırmayı planlıyorlar.
Irak gibi ülkede provakasyon çok kolay.
Peki nasıl bir söylemle?
“Hazreti Ali ve çocukları Acem değil Araptır, asıl olan Arap Şiiliği ve Şii’lerin kutsal merkezi Kum değil Necef’tir.”
Aşağılık kompleksi ya da üstünlük taslama zavallılığı.
Elbette Sadr İran’a saldıramaz ama İran yanlısı Irak’lı Şiilere sataşabilir.
Şii ağırlıklı hükümetlerden hoşnut olmayan Sünniler Sadr’a destek vermeye hazır. Özellikle IŞİD’i Musul’a sokan Sünni aşiret ve siyaset adamları.
Hepsi de Ankara’nın dostu.
Irak eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ve Musul eski Valisi Esil Nuceyfi.
Şimdi hep birlikte Sadr’a destek veriyor ve İbadi ya da Maliki’nin hükümeti kurmasını engellemeye çalışıyorlar.
Irak’ta durum çok kritik, karmaşık ve tehlikeli.
ABD, İsrail ve Suudi Arabistan Suriye’den sonra Irak’ı dağıtmak istiyorlar.
Sonra da Türkiye’yi güney sınırlarından sıkıştırmayı planlıyorlar.
Kuzey Suriye’de PYD’yi destekleyen ABD istediği an Kuzey Irak’tan da harekete geçebilir.
Bir de bakarsınız Mesut Barzani’nin bağımsızlık referandumu tekrar gündeme gelir.
Kuzey Suriye’de PYD, benzer bir operasyon için yoklama çekiyor.
PYD’liler dün Kamışlı’da 14 Suriye askerini öldürdü.
Amerikan emriyle!
Sıra Güneydoğu’da.
HDP’nin 10-11 ilde kazanmasını önlemek için AKP çok farklı bir yerel seçim ortamı yaratacaktır.
ABD, İsrail ve S.Arabistan, İran’ı rahat bırakmayacak.
İncirlik ve Kürecik full-time 24 saat çalışıyor.
Suudiler 40 aydır Yemen’i bombalıyor ve her gün onlarca çocuk öldürüyor ama haber bile olmuyor.
ABD, Batlı müttefikleri ve diğerleri utanmadan İdlib’deki 50-60 bin Nusra ve IŞİD’ci için kıyameti koparıyorlar.
Adamlar sağ gösterip soldan dalıyorlar.
Şimdilik Basra sonrası Allah Kerim!

plusbanner2x