Vatan, AKP, Saadet, HDP ve İYİ Parti’den sonra CHP bugün Cumhurbaşkanı adayını açıklayacak.
AKP muhalefetin adayı kazanmasın diye hiç kimsenin aklına gelmeyecek yol ve yöntemlere başvuracak.
Muhalefet ikinci turda Erdoğan’ı yenmek için ‘kader ittifakı’nın gereğini yapacak ve ortak adayın kazanması için en geniş güç birliğini sağlayacak, sağlamalı.

Herkes Erdoğan ve AKP’den kurtulmak istiyorsa bu güç birliğine destek vermeli.
Vermeyenler geleceğin vebalinden sorumlu olacak ama bu da işe yaramayacak.
Çünkü AKP’nin iktidarda kalacağı bir Türkiye’de demokrasi adına her şey çok karanlık olacak.
İşte bu nedenle herkes AKP’nin karşı propagandasından çekinmeden kurulacak en geniş İTTİFAK’a katılmalıdır.
Solun en uç kesiminden sağın yurtsever insanlarına kadar.
Herkes tarihten ders almalı.

1974’te sol-sosyal demokrat Bülent Ecevit, hedefinde Türkiye’yi İslamlaştırma projesi olan Necmettin Erbakan ile koalisyon denemesine girişti. Bu koalisyon Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdi, iç barışı sağladı, bölgesel ve uluslararası ilişkilerde saygınlığı pekiştirdi ve ekonominin düze çıkması için önemli adımlar attı.
Mart 1975’te Demirel başkanlığında Birinci Milliyetçi Cephe hükümeti kuruldu.
Hükümette  Adelet, Milli Selamet ve MHP vardı.
Ülke hızla karanlığa sürüklendi.

Bu yetmeyince Demirel 1977 seçimlerinde %41 oy alan Ecevit’in iktidarını önlemek için aynı partilerle İkinci Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu.
Kan gövdeyi götürdü ve ülkenin sürüklendiği terör ortamını bahane eden Evren 12 Eylül 1980’de bildik Amerikancı darbesini yaptı.
Bugün ülkenin içinde bulunduğu siyasal, sosyal, kültürel ve dinsel ortamın nedeni işte o askeri darbe ve komutanının ruh halidir.
Kasım 1991’den Mayıs 1999’a kadar DYP, SHP, CHP, Refah ve ANAP’ın katıldığı İkili ve son olarak ANAP- DSP-MHP’nin Üçlü koalisyonları kuruldu.
Tüm bu süre içinde Türkiye birçok krizi atlattı ve ülke MHP lideri Bahçeli’nin ani seçim kararı ile AKP’ye teslim edildi.
Gelelim bugüne...
16 Nisan referandumunda kaybedeceğini anlayan Erdoğan en büyük düşmanı MHP lideri Bahçeli ile ittifak kurdu. Erdoğan’a en ağır hakaretlerde bulunan Bahçeli kendisine en ağır hakaretlerde bulunan Erdoğan’a Cumhurbaşkanı olarak biat etti.
Şimdi bu İttifak muhalefetin ittifakına söylemediğini bırakmıyor.
Muhalefete tavsiyem geçmişin koalisyon deneyimlerinden ders çıkararak ittifak kapsamını en geniş şekilde yaratıp güçlendirmeli ve iktidar yolunda kararlı ve kesin adımlarla yürümeli.
CHP, İYİ, DP ve Saadet’in İttifakı ile Türkiye aydınlığa kavuşubilir.
Sağ-Sol herkes bu İttifaka destek vermeli.

Bu İttifak hiç kimseyi küstürmemeli.
Bu sağlanırsa bu İttifak AKP’nin TBMM’deki çoğunluğuna son verebilir.
Ama öncesinde bu İttifak cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci turun ortak adayına hiç fire vermeden destek vermeli ve HDP’yi küstürmeden AKP-MHP Mittifak’ını yenme becerisini gösterip kanıtlamalı.
Hiç de zor değil.
‘Muhalefet partileri anlaştı’ cümlesi bile seçmene moral verip sandığa götürecektir.
Katılım %90’a vardığı zaman bu iş tamamdır.
‘Muhalefet partileri kavga etmiyor’ görüntüsü bile seçmende ‘Bu kez bu iş tamamdır’ dedirtme güvenini yaratacaktır.
Ben kendi çevremden biliyorum:
‘İdeolojik bağlılığı olmayan ve her seçimde son anda karar veren birçok insan muhalefet adayının kazanacağını anladığı an AKP’den vazgeçecektir’.

Bunların oranı her seçimde ortalama %10 civarındadır.
Bunlar ikna edildiği an bu iş tamamdır.
Bu da çok basittir.
Yani kolaydır.
Önemli olan bunu istemek ve ona inanmaktır.
Geriye CHP adayının ilan edilmesi kalıyor.
Sonra da ikinci tura kalacak muhalefet adayıyla ilgili hesap yapmak.
Çok kolay bazen de zor!

sozcu-banner-1