CIA ‘Kaşıkçının öldürülme emrini Kralın oğlu Veliaht Muhammed verdi’ bilgisini sızdırdı.
CIA; Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi ve Muhammed’in kardeşi Halid’in Kaşıkçı ile yaptığı telefon konuşmalarını dinlemiş sonra da 23 Ekim’de aniden Ankara’ya gelen CIA Başkanı Gina Haspel’in getirdiği kanıtları incelemiş.
CIA, Türkiye’den önce davranıp puanları kapmak istiyor.
Karşı atağa geçen Suudiler suçlamaları hemen reddetti ve ‘Türkler ve Amerikalılar uluslararası hukuka aykırı bir şekilde diplomatik dokunulmazlığı olan  kişi ve kurumlarımızı dinliyor’ diyorlar.
Suudi medyası 19 Aralık 2016’da   Ankara’da öldürülen Rus Büyükelçisi Karlov suikastını hatırlatarak kafaları karıştırmaya çalışıyor.
Gazeteci Kaşıkçı konusunda 45 gündür konuşan AKP iktidarının içeri attığı gazetecilerin durumu yabancı medyanın gündeminde.
Kaşıkçı hikayesi artık hiç kimseyi heyecanlandırmıyor.
Bölgemiz her zaman heyecanlı yeniliklere açık.
Geçen ay Irak Cumhurbaşkanlığına seçilen Kürt kökenli Berhem Salih son bir haftadır bölge ülkelerini turluyor ve dün Tahran’da çok önemli görüşmelerde bulundu.
Salih ‘Irak herkesin çıkar çatışması alanı olmak istemiyor. Bölgesel barış ve dostluk için yeni bir yapılanmaya gidelim’ dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı OBİT benzeri bir oluşum.
Konu Irak ve İran’a komşu Türkiye’yi yakından ilgilendirir.
ABD; Kaşıkçı olayını kullanarak milyarlarca dolar kopardığı Suudileri, Türkiye’nin asker gönderdiği ve hediye uçak aldığı Katar’la barıştırmaya çalışıyor.
Bu da Ankara’yı ilgilendirir.
ABD bu çabaya paralel olarak Suudi Arabistan ve BAE’nin Yemen saldırısını sonlandırmak istiyor.
ABD’nin iki amacı var:
1-Körfez ülkelerini İsrail ile barıştırmak.
2-Hep birlikte İran’a yüklenmek.
Bu da Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.
İki boyutuyla:
1- Türkiye son dönemde İsrail’e karşı Gazze’de askeri ve psikolojik üstünlük sağlayan Hamas’ın ideolojik müttefiği ama aynı zamanda ABD’deki Yahudi lobileriyle ilişkisini sürdürüyor.
2-Türkiye; Suriye’de çözüm için Astana ve Soçi’de iki komşusu Rusya ve İran’la birlikte hareket ediyor.
Arap medyasına göre Nura dahil Suriye’deki bütün silahlı gruplar dağılmanın eşiğinde ve İdlib dahil Kuzey Suriye’deki gelişmelerin kaderini Ankara’nın tutum ve davranışı belirleyecek.
Ya bataklıktan toptan kurtulacak ya da heves ve hayallerinin peşinden koşmaya devam ederek Türkiye ve dolayısıyla bölgeyi kargaşaya sürükleyecek.
Örneğin ya Rusya ve İran’la birlikte hareket edecek ya da onlara ters düşerek 2016 öncesinde olduğu gibi Batı ve özellikle ABD’nin yanında olacak.
Ama olamıyor işte!
ABD - Türkiye ilişkisi biraz da her bahaneyle boşanan sonra da ayrılığa dayanamayıp tekrar evlenen çiftlere benziyor.
Şu PYD işi olmasaydı belki de bu aşk acayip alevlenecek!
Haziran 2015’te PYD ile kavga edilmeseydi şimdi durum çok farklı olacaktı.
Amerikalılar artık ‘Nuh deyip Peygamber demiyor’.
Dün Savunma Bakanı Akar klasik olarak ABD’nin PYD tavrını eleştirince Amerikan’ın Ankara Büyükelçiliği ‘Hocalara yönelik son tutuklamalara’ tepki gösterdi.
Adamlar yeni bir Papaz Brunson hikayesi peşinde!.
Neyse ki Başkan Trump’ın şimdilik twit atacak takatı yok.
İki Müslüman kadının, ki biri Somali göçmeni ve türbanlı, Amerikan Temsilciler Meclisi’ne seçilmesinden dolayı Trump depresyondaymış.
Amerikan medyasına göre Başkan bir haftadır başka hiçbir şey düşünemiyormuş.
Arap medyasına göre İtalya’da yapılan Libya Konferansı’ndan çekilen Türkiye oradaki Müslüman Kardeşler’i destekliyor.
Tunus Parlamentosu iktidardaki İslamcı Nahda Partisi’nin muhalif sendikacıların öldürülmesindeki karanlık rolünü yarın tartışacak. BM Genel Kurulu’nda 1967’den bu yana İsrail işgali altında tutulan Golan bölgesinin Suriye toprağı olduğuna dair karar tasarısına 151 ülke destek verdi. İsrail ve ABD karşı çıktı.
Afganistan’dan gelen haberlere bakılırsa ABD destekli iktidar çok zor durumda çünkü Taliban ülkenin birçok bölgesinde ilerliyor.
İran’a yönelik Amerikan yaptırımları fiyasko.
Red Kit Trump zor durumda.
Beyaz bir at alıp gönderelim diyeceğim ama ya düşerse!