AKP 5987 gün önce iktidar oldu.
Bu süre içinde AKP 6 genel, 3 yerel, 3 referandum, 2 cumhurbaşkanlığı toplamda 14 seçimi kazandı.
AKP 24 yıldır İstanbul ve Ankara’yı yönetiyor.
Hatırlatmak istedim.
Ne demiş Mehmet Akif ‘Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi’.
İbret alan var mı?
Alınsaydı bu halde olunmazdı.
Çok eskileri değil 24 Haziran seçimlerini hatırlatmak yeterli olmalı.
Muhalafet için rezalet değilse tam bir fiyasko.
Hesap soran olamadı ‘hesap verelim’ diyen yok. 127 gün sonra yine seçim var. Aynı tiyatro bu seçimlerde tekrarlanacak gibi!
Yok İnce-Kılıçdaroğlu hesaplaşması, yok Millet İttifakı’nın canlandırılması, yok belediye kapma kavgasında adayların ayak oyunları...
Memleket yani CUMHURİYET bitmiş kimin umrunda.
Bu çok büyük bir kavga.
Arap Baharı’ sürecinde geri kalmış, çağ dışı ve ilkel kırallıklar, emirlikler ve şeyhlikler değil Tunus, Libya, Mısır, Yemen, Irak ve Suriye gibi aydın ve laik ülkelerin hedef seçilmesi rastlantı değildi.
‘Arap Baharı’ sürecinde yapılan seçimlerde ve atılan sloganlarda Müslüman Kardeşler ‘Komünistleri, solcuları, laikleri, liberalleri ve kendilerine karşı olan herkesi’ düşman ilan etmiş ve onlara karşı ‘gereğinin yapılmasını’ istemişti.
Arap Baharı’nda coğrafyanın İslamlaştırılması amaçlanırken coğrafyanın lideri olmak isteyen Türkiye’de devlet ve toplum da İslamlaştırılmalıydı.
AKP bu çabasını içeride ve dışarıda gizlemiyor ama AKP’ye muhalif olanlar, rol icabı muhalif gibi davrananlar ve ikiyüzlü olanlar şikayet etmenin dışında hiç bir şey yapmıyor.
İnsanları oyalamanın hatta aldatmanın dışında.
Bunun için de bin bir türlü dolaylı-dolaysız ve gizli-açık yola baş vuruyorlar.
Zafer türkülerini söyleyerek!
Çok ayıp ve çok yazık.
Dönelim konumuza.
Önce Sayın İnce’ye bakalım.
Milyonların kendisine bağladığı büyük umutları 24 Haziran gecesi boşa çıkarmış, milyonların güvenini kaybetmiş, her fırsatta Kılıçdaroğlu’na ağır laflar etmiş sonra da gidip İstanbul adaylığını konuşuyor.
Bu iş bitmiştir.
Gelelim CHPSaadet  ve  İYİ Parti  arasındaki görüşmelere.
Merak ediyorum neyi görüşüyorlar?
Bugünün teknolojik olanaklarıyla iktidar isterse hepsini dinler, her şeyi öğrenir ve gerekirse karşı formüller üretebilir.
Onun için uzatmanın bir anlamı yok.
Saadet ve İYİ Parti tek başlarına seçime girdiklerinde hiçbir yeri kazanamazlar.
O zaman yapılması gereken şey belli ve çok açık:
Ya gider AKP ile anlaşırlar ya CHP’ye destek verirler.
Buna karşılık CHP her iki partiden adayların kazanabileceği yerlerde onlara destek verir.
Söz konusu VATAN ve CUMHURİYET ise gerisi teferruattır.
Önemli olan belediyelerin paylaşılması değil bir bütün olarak ülkeyi kazanmaktır.
Bu hiç de zor değil.
Yapılan kamuoyu yoklamaları bunu kanıtlıyor.
Ama birçok yerde HDP’nin desteğiyle.
Bu ülke onların da.
Küçük, dar ve sekter düşünmenin bir alemi yok artık.
Ya hep birlikte düzlüğe çıkılacak ya da herkes toptan yok olacak.
Sonrasını düşünmeyenler için ben söyleyeyim:
Yapılsa bile bundan böyle yapılacak seçimlerin hiçbir anlamı kalmayacak, Erdoğan istediği gibi ülkeyi yönetecek ve AKP istediği HER ŞEYİ yapmak için bir 16 yıl daha iktidarda KALACAK.
Sonrasını tahmin etmek bile zor.
Ey muhalefet ve muhalifler klasik söylem ve davranışlarınızla buna engel olamazsınız.
16 Nisan referandumunda ve 24 Haziran seçimlerinde bunu hep birlikte gördük.
Herkes aklını başına toplamalı ve nerede ne kadar taviz verip fedakarlıkta bulunması gerekiyorsa hemen yapmalı.
Herkes özveriyle çalışmalı çalışmak zorunda.
Bildik kafayla seçime girip kazanacağını düşünen varsa bir daha asla halkı arkasında bulamayacaktır.
Şu anda bile seçmenlerin en az yarısı oy kullanmama eğilimi içinde.
Olağanüstü heyecan verici adaylar bulunmaz ve seçmenler ikna edilmezse büyük şehirlerin hiçbiri KAZANILAMAZ.
İstanbul ve Ankara’yı alamayan muhalefet AKP’yi yenmiş sayılmaz.
Oysa çok kolay.
Ama sakın ‘AKP hile yaptı’ demeyin.
Çok ayıp olur.
Olursa ne olur?