Değerli Okurlar; güzel ülkemde artık yaşananlar yün yumağı gibi birbirine girdiğinden,  neyin ne olduğuna karar veremez hale geldik. Hele de son zamanlarda yaşanan siyasi ve ekonomik olaylar göz önüne getirildiğinde, çözüm labirentin içinden dışarı yol bulmakla eş değer zorlukta neredeyse. Ama ben çıkışımı buldum. Türk Sanat Müziği’nde... Dinliyorum, rahatlıyorum. Hatta dün dinlediğim ve de çok beğendiğim bir şarkının isminden çok etkilendim. Demek ki gündemin dışına çok da fazla çıkamamış olacağım ki şarkı bana AKP ve MHP’nin birbirlerine verdikleri can suyunu çağrıştırdı. Uşak makamında Celal Abacı’nın  “Cansuyum” adlı eseri.

Öncelikle, baskın seçimimiz hayırlı olsun. Bu karara nereden ve hangi koşullardan gelindiğini az çok hepimiz biliyoruz. Çünkü Türkiye artık eski Türkiye değil. Türk insanı da siyasette yaşananların analizini ve altta yatan nedenleri çok iyi biliyor.

Kamuoyunda yaygın olan kanı, verilen erken seçim kararının aniden verilmediği yönünde, daha önceden kararlaştırılmış ve iki ittifak ortağı tarafından tarihi bile belirlenmiş olduğu… Hatta YÖK’ün ışık hızıyla alığı üniversite sınavlarını 1 hafta erteleme kararı da bunun bir kanıtı değil mi?

BAŞKA BİR YOL KALMAMIŞTI…

Çok yakın zamana kadar Sayın Cumhurbaşkanı erken seçimin ülke için hiç de yararlı olmayacağını vurgulamıştı. Zaten ihtiyaç da yoktu. Çünkü dünya bizi kıskanıyordu, IMF’ye bile borç veriyorduk, kalkınma hızımız 7,4’tü vb... E peki ne oldu? Değişen nedir? Demek ki Sayın Şimşek’in  “Çatıyı tamir edelim yağmur geliyor” feryadı doğruydu. Hatta üstü kapalı olarak atılmış bir işaret fişeği bile olabilirdi. Çünkü bu ekonomi ülkeyi 2019 seçimlerine taşıyamazdı. Ülkenin en büyük firmaları mali yapılanmalara gider oldu, esnafın ne durumda olduğunu söylemek dahi istemiyorum.

Bir bölümünü yazdığım bu sıkıntılar da göz önüne alındığında iktidar için başka bir yol kalmamıştı zaten. Erken seçim denildi.

Değerli Okurlar, şimdi burada sizlerle siyasi bir inceliği paylaşmak istiyorum. Sayın Bahçeli grup konuşmasında devlet tiyatrosundaki oyuncuları kıskandıracak nitelikte sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi büyük bir inandırıcılıkla erken seçim diyordu. Daha önce filmin senaryosu yazılmıştı. İlanı, yukarıda belirttiğim gibi son ana kadar erken seçime karşı olan Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılamazdı. Kim söyleyecekti, tabii ki ittifak ortağı.

PEKİ NEDEN 24 HAZİRAN?

Sayın Bahçeli’nin açıkladığı Ağustos tarihi esasında istediği bir zamanlama değildi. Gerçekte Sayın Bahçeli’nin aklından geçen tarih Sayın Cumhurbaşkanı’nın söylediği 24 Haziran’dı. Neden? Çünkü İyi Parti’nin altı aylık süreci henüz dolmamış olacaktı.

O zaman işlem tamamlanmıştı. Sayın Bahçeli’nin söyleyemeyeceğini Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın erken seçim önerisini ise Sayın Bahçeli dile getirdi. İşte can suyu!

Değerli Okurlar, erken seçim kararı haklı olarak iktidarın başarısı için alındığı gerçeği ortadadır. Ama bu erken seçim kararı iktidarın yeniden çoğunluğu ele geçirme şansı olacağını göstermez. Daha da fazla yazarak sözü uzatmanın anlamı yok. Bu kez de aklıma 70’lerden bir şarkı geldi. “ZOR DOSTUM ZOR”

SON SÖZ: “Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri, zor ve gerçek olanı. Öbürü kolayı, oyun olanı.” İsmail Hakkı Tonguç