Değerli Okurlar; ülkenin şu an içinde bulunduğu durum, sebeplerinin üstünde döne döne konuşulacak, şöyle olmalıydı böyle olmalıydı diye ahkam kesme aşamasını geçmiştir. Hepimiz defalarca yazdık, yineledik, dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Olmadı. Ama mevzumuz artık bu değil. Mevzumuz ülke ve bireysel ekonomimizdir. Paramızın kaybettiği değer, dış borç, insanımızın cebinin iyiden iyiye fakirleşmesi… Nedenler belli, durum ortada. Tek tek bahsetmenin vakti geçti. En basiti, yıllardır ülkenin tüm saygın ekonomistleri, bu sıcak para ülkeyi gelecekte büyük sıkıntılara sokacak, betona yatırım yapmayalım üretelim diye feryat ettiler ama gelin görün ki dinleyenleri olmadı.

Görünen o ki;  ciddi tasarruf tedbirlerinin hem devlet, hem de yurttaş olarak alınması gerekmektedir. Hatta, vatandaştan ziyade, devletin kemerleri sıkmasıyla alınan tedbirlerin faydası görülebilir. Türkiye daha önce de buna benzer ekonomik sıkıntılar yaşamış ve aşmıştır, inanıyorum bunu da aşacaktır. Ne var ki bu biraz uzun süreceğe benzemektedir. Baştan söyleyeyim, yazacaklarımdan dolayı darılmaca gücenmece olmasın!!!!!

Ülkemi yönetenler; hani diyorsunuz ya “AYNI GEMİDEYİZ” ve bu ekonomik sıkıntıları “MİLLİ”  olarak aşacağız diye, haklısınız. Buna en iyi örnek, en son papaz olayıyla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Amerika’ya karşı dik bir duruş sergilemesi ve CHP, İYİ Parti, Saadet Partilerinin de Sayın Cumhurbaşkanı’nın yanında olduklarını dile getirmeleridir. Bu “MİLLİ BİR DURUŞ”’tur. Bu sıkıntılı günlerin atlatılması ancak bu “MİLLİ BİRLİKTELİKLE” sağlanabilir.

 EFENDİLER, O ZAMAN GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEDEN, ÖZELEŞTİRİ YAPMADAN SIKINTILARI AŞAMAYIZ!! 

•       Tasarrufa ilk olarak, parlamentodan başlamak gerekli. Milletvekili maaşları şu sıkıntlar atlatılıncaya kadar azaltılmalıdır. Medyadan öğreniyoruz, Almanya’nın dünya çapında dört lüks marka araba üretmesine karşın makam aracı sayısı 11000 civarındayken bizim ürettiğimiz marka arabamız olmadığı halde Allah artırsın 110.000’miş ve bunun 60 bini de süper lüks araçlarmış. Bu arabalar büyük olasılıkla kiralıktır diye düşünüyorum. Yalnız araba ile kalmıyor tabii, yakıtları da cabası. Tüm üst düzey bürokratlar, genel müdürler, danışmanlar, daire müdürleri, belediye başkanları kendi arabalarını veya toplu taşımaları kullansalar daha iyi olmaz mı?
•       Mecliste ki milletvekili danışmanı, özel sekreter, şöför gibi elemanlara son verilmeli. 1 sekreter 10 milletvekiline rahatlıkla hizmet verebilir. Zaten son seçimden sonra parlamentonun da çok fazla bir görevi kalmadı.
•       THY, en son Cumhurbaşkanlığı için A340_500 tipi uçağı 77 milyon dolara satın almıştı. Sayın Cumhurbaşkanı için kullanılan uçağın dışındaki uçakların mutlak elden çıkarılması da tasarruf planına faydalı olmaz mı? Sayın Cumhurbaşkanı dışındaki devlet erkanı (bakanlar dahil) ekonomi uçar, acil durumlarda THY gereğini yapar.

•       Kiralık mekanlarda oturan tüm Bakanlıklara bir çözüm bulunmalı. Çok büyük kiralar ödeniyor. Hatta bu sıkıntılar bitinceye kadar sarayda ki boş mekanlara, bakanlıkların bir bölümü  taşınamaz mı? Devlet işleri de aynı çatı altında olduklarından daha çabuk işleyecektir. Saraylar muhabbeti de şu dar dönemimizde artık dile getirilmemeli.  Ahlat, tabii ki Türk tarihi için çok önemli.  Eğer saraylar yapacak kadar ekonomik gücümüz varsa sıkıntı yok deyip kemerleri gevşetelim.

•       Sayın Cumhurbaşkanı’nın dışında karşılama ve uğurlama törenleri yasaklansın. Bazen öyle abartılı sayıda arabalarla karşılama ve uğurlama yapılıyor ki vatandaşın bu konvoyu izlerken iyi şeyler düşündüğünü sanmıyorum. Çoğu kez Cuma namazlarında bile aynı konvoyları görebiliyoruz. Arabalar sayılamıyor. Bu durumlara getirilecek yasaklar vatandaş içinde moral olacaktır.

Ülkemi Yönetenler; Bu ülkede yetişmiş çok değerli ekonomistler var. Lütfen ideoloji gözetmeden onlarla bir araya gelip bu krizden nasıl çıkılacağını tartışıp bir strateji belirleyip yola çıkalım. Devletteki tüm üst düzey atamaların, yandaşlardan yapıldığını medya devamlı dillendiriyor. Hep denir ya 80 milyon tek yürek olalım işte tam zamanı. Önemli olan bu krizden çıkmanın doğru yolunu bulmak. Çünkü çıkamazsak, yandaş da muhalefet de aynı gemide batacak.

Sayın Cumhurbaşkanı, muhalefet liderleri ile de bir araya gelip onları bilgilendirmeli. Sayın Cumhurbaşkanı, 16 yıldır özellikle son altı yedi yıldır ekonomi danışmanlığı yapanları da yeniden gözden geçirmelisiniz.

Bu ülke bizim, başka Türkiye yok. El ele, kol kola, yürek yüreğe vererek bu zorlukları onurumuza yakışır biçimde aşacağız. Bunları aşabilmenin gerçek temeli DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARI ve ÖZGÜRLÜKLER de yatar. Bunlar olmadan bu ülkede mutluluk olamaz. İnanıyorum ki yeniden parlementer demokrasiye dönüş bize dünya liginde oynama şansını doğuracaktır.

Başta da dediğim gibi bunların hepsi öneridir. Kabul görür görmez, ben bana düşeni yapıp tarihe not düşmek istedim.

SON SÖZ: “İsraf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez” A’RAF SURESİ 31. Ayet