15 yıldan beri ülkede birçok seçim yapıldı. 7 Haziran dışındaki tüm seçimlerde, AKP sandıktan birinci parti olarak çıktı. Son yapılan referandum sonuçları kamuoyunun aklında şaibeli de olsa 50+1 geçildi, denildi. YSK onadı, hepimiz de inandık!

Kamuoyunun aklına takılan soru şu, on beş yıldır her seçimi kazanan ve iktidarda olan AKP, henüz ortada seçim bile yokken neden yeni bir seçim yasasına ihtiyaç duydu da yasayı “ yangından mal kaçırırmışçasına” jet hızıyla Meclis’ten geçirdi?

Kamuoyunda baskın olan inanç şu, AKP yapılacak seçimlerde kazanamama korkusu yaşıyor! Bu nedenle anketler havalarda uçuşuyor ama gelin görün ki ufukta 50+1 bir türlü görünmüyor. Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP’li yöneticiler baktılar ki son on beş yıldaki seçimler gibi sonuçlar artık çantada keklik değil. O yüzden de bir çözüm bulmak için çeşitli arayışlara girdiler, sonunda “ittifak” gündemlerine düştü. Kimlerle yapılabilir araştırıldı ve aranan kan bulundu. .........MHP...........

MHP buna dünden razıydı ve balıklama atladı. Zira yeni kurulan İYİ PARTİ ile birlikte MHP tabanı bu partiye kaymıştı. Her ne kadar yüksekten atsalarda ufukta MHP için baraj altı kaçınılmazdı. O nedenle AKP ile ittifaka karar verdiler. Öyle güzel bir yasa yapılmalıydı ki ittifak yapılan MHP seçimlerde yüzde 4 de alsa barajı geçmeliydi ama diğer tarafta ittifak içinde olmayan bir parti yüzde 9,9 alsa bile baraj altında kalmalıydı. Ülkemi yönetenlere bakılırsa bu çok demokratikti! Yüce Halkım, demokrasinin güzelliğine bakar mısınız!!

Yeni yasa gündeme gelince yıllardır parlamento hasreti çeken BBP, AKP’ye ittifakla ilgili yeşil ışık yakmaya başladı. Eğer bu ışık fark edilirse partinin parlamento hasreti de bitmiş olacaktı. BBP de ittifaka dahil edildi ama MHP, BBP ile kıyılacak belediye nikahına karşı çıktı. İttifaka aranan isim bulundu. CUMHURBAŞKANLIĞI İTTİFAKI...
Rahmetli Demirel, bir bilen olarak bugün yaşasaydı da bizlere bu yaşananları bir tanımlasaydı.

MÜHÜRSÜZ YUMURTA YASAK AMA…
Devlet büyüklerimiz meydanlarda konuşuyorlar, “dünya bizi kıskanıyor, ülke uçuyor, cari açık, işsizlik, her gün ekonomi feryatları, enflasyon, faizler gibi sorunların tümü çözüldü” En büyük mutluluğumuz da IMF’ye muhtaç değilmişiz, artık IMF’ye biz borç veriyormuşuz! Biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz diye düşünmeden edemiyorum!

Peki sormazlar mı GARDAŞ; ülke koşulları yukarıda sözünü ettiğiniz gibi iyiyse, seçimler garanti o zaman. Ee garantiyse neden ittifak? Sanıyorum, yapılan anket sonuçları da AKP, MHP ve BBP ittifakının da seçim kazanmaya yetmeyeceği ihtimalini gösterdi ki, SAADET PARTİSİ’nin Genel Başkanı Sayın Karamollaoğlu’nun kapısı çalındı. Bir, iki, üç ama Sayın Başkan, tüm ısrarlara rağmen kırmızı kartı gösterdi.

Sayın Karamollaoğlu kısaca “Gelin parlamenter sisteme geri dönelim” dedi. Eğer bu öneriyi diğer muhalefet partilerinden biri dile getirmiş olsaydı, “yandım Allah keten helva”!! Tabii söz konusu Sayın Karamollaoğlu olunca köprüler o kadar kolay atılmamalıydı, eleştiriler hiç alışık olmadığımız yumuşaklıkla dile getirildi.

Beyler, muhalefetin söylemlerine de kulak tıkamayın. Haklılar.
- OHAL kalkmalı
-Seçim barajı düşürülmeli
-Geçici sandık kabul edilemez
-Sandık başkanı kamu görevlisi olmamalı
-Kesinlikle Suriyeli göçmenlere oy kullandırılmamalı
-Mühürsüz yumurtanın satılmasının yasak olduğu ülkemizde, mühürsüz oy pusulası olmamalı

Çok Değerli Devlet Büyükleri, yeni kabul edilen seçim yasasının demokratik olduğunu ne bize ne de uygar dünyaya anlatabilirsiniz. Bu demokratik olmayan seçim sistemiyle ne tür ittifaklar yaparsanız yapın (Sayın Fatih Erbakan’ın da ittifaka davet edileceği konuşulanlar arasında olsa bile) inanın seçimlerde yüzde 40’ları bile bulamayacaksınız.

72 yıl geçti ama seçimlerdeki yapılan hilelerden söz edildiğinde hep 1946 seçimleri dile getirilir. Geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanı da o seneki seçimlerdeki usulsüzlükleri dile getirdi. Haklıydı çünkü tarih unutmazdı. Tarihin unutmadığı bir konuyu da ben hatırlatmak isterim. AKP kurulurken “Milli görüş gömleğini çıkardık. Geçmişi unutun, yeni bir partiyiz” açıklaması yapılmış olmasına rağmen zamanında  o açıklamayı yapanların bugün Karamollaoğlu ve Fatih Erbakan’ın kapılarını çaldığını görüyoruz. Hatırlatmak isterim ki onların üstlerindeki gömlekler halen daha yerli ve milli Sümerbank kumaşıdır.

SON SÖZ: Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz. Süleyman DEMİREL