NOx, CO, H2SO4, CO2, HC, N2...…
Kağıt üzerinde ‘masum’ harf ve rakamlar gibi görünse de,
Aslında her biri, araçların egzozundan çıkan ve mümkün olduğunca uzak durmamız gereken birer ‘ölümcül’ formül...
* * *
Azot Oksit (NOx), yağmur suyuyla aside dönüşüyor. Akciğer fonksiyonlarında değişimler meydana getirirken, bitki örtüsü ve çevre üzerinde yıkıcı etkiler yaratıyor...
H2SO4. Yakıtlarda kullanılan S (Kükürt) yanma sırasında SO3’e dönüşüyor. Kükürt bileşikleri atmosferde veya yere indiğinde su ile tepkimeye girerek sülfürik aside (H2SO4) dönüşüyor. Yeraltı sularına karışıyor, taşı, betonu bile parçalıyor...
CO, bilemedin CO2...… Karbonmonoksit veya karbondioksit. Sera etkisi yaratıyor. Dokulardaki oksijeni azaltıyor. Zehirlenme ve boğulmalara yol açıyor. Şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, baygınlık, solunum zayıflaması, şuur kaybı ile kaçınılmaz son geliyor...…
Kurşun bileşikleri, parafinler, olefinler, yanmamış hidrokarbonlar, aldehitler, ketonlar, karboksilik asitler...…
Hepsi birer ‘ölüm’ davetiyesi.…
* * *
Biz bunları ne yapıyoruz?
Soluyoruz... Nefes nefes.…
Dünyada sadece bir yılda tam 5 milyar ton CO2 atmosfere karışıyor...…
Özellikle dizel motorların saldığı ve bronşlarımızı doldurup tıkayan çok küçük ‘parçacık maddeleri’ saymadım bile.…
* * *
Bundan kaçabiliyor muyuz?
Hayır...…
O zaman çare ne?
‘Egzoz emisyon sınırlamalarıyla’ mümkün olduğunca az etkilenmeye çalışmak...…
Amerika’da 1968’de başlamış, Avrupa ise 1972’de. Yıldan yıla oranlar aşağıya çekilmiş, çekilmeye de devam ediliyor. Türkiye’de de, 1996 yılında Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması ve AB tip onayı mevzuatı ile başlayan süreçle zorunlu uygulamaya 2009’da geçildi. EURO 4 kriteriyle.… Ardında 2012’de EURO 5 ve 2016’da EURO6’ya...
Neden?
Bizde hükümetin, firmaların veya vatandaşın, kimin kimi ne kadar zehirlediği/zehirlendiği umurunda olduğu için mi?Bö
yle düşünen kim varsa elini sıkıp ‘tebrik’ etmek isterim doğrusu...… Neyse konu başka bir yere gitmeden, biz zehrimize dönelim...…
* * *
Motor teknolojilerindeki bu anlaşmayı ‘uyumlu’ takiple aktarmaya devam edelim...…
Gelişmiş otomotiv teknolojisi şirketi ve Alman endüstri devi Bosch yeni bir dizel teknolojisi keşfi açıkladı. Tabiri caizse tam ‘nefes’ aldıracak cinsten...…
Bosch CEO’su Volkmar Denner, “Egzozlardan çıkan CO2, nitrojen oksitler ve partiküller gibi maddelerde büyük düşüş” sağlandığı ve emisyonların azaltılmasına önemli katkıda bulunulduğunu belirtti.
Gelin ne yaptıklarına bakalım.
2017 yılındaki son AB kriteri, araçların şehir içi, şehir dışı ve otoban döngüleri karışım ortalamasını 168 miligramdan fazla NOx yaymamakla sınırlıyor. 2020 yılı itibarıyla da bu limit 120 miligrama düşürülecek. Ancak bu yeni dizel teknoloji ile gerçek sürüş emisyonları testinde bugün bu zehri 13 miligrama, yoğun trafik ortamında bile 40 miligrama kadar indirmeyi başarmış...
Bu da 2020’de yürürlüğe girecek limitin bile yaklaşık onda birine denk geliyor.…
* * *
Yıllarca bize koklatılan bu ‘Bosch vermişlik’ zehriyle,
EURO 4’ün, EURO 5’in, EURO 6’nın ya da 7’nin,
Ülkeyi yönetenler için, …
Türk Lirası karşılığından öteye bir anlam taşımaması olabilir mi?