Ülkemizde trafiğe kayıtlı araç sayısı 22 milyon küsur ve trafik kazaları ‘ölüm nedenleri’ arasında 3’üncü sırada. Son on yıldaki artış oranı yüzde 45.
Yılda neredeyse 1 milyon 200 binin üzerinde trafik kazası meydana geliyor.
2006 yılında 33 saniyede bir gerçekleşen trafik kazalarını geçen yıl 25 saniyede bire getirmeyi başardık (!) ve,
2007-2017 arasında, 9 milyon 807 bin 18 trafik kazasında 50 binden fazla kişi yaşamını yitirirken, 2 milyon 762 bin 338 kişi de yaralandı.
Çok daha acısı...
Hayatını kaybedenlerin 3 bin 500’e yakını, yaralıların ise 275 binden fazlası bebek ve çocuk,…
0-14 yaş arası...

* * *

Peki çocuk ölümlerinde son 10 yıldaki artış ne kadar?
Sıkı durun... Tam tamına yüzde 86.
Sadece 2017 yılındaki kazalarla 498 çocuk yok artık aramızda.
498 çocuk büyük şehirlerde neredeyse bir ilkokulun öğrenci sayısına denk gelir ki...
Söz biter...
Yaralı çocuk sayısı ise 36 bin 850. Son 10 yıldaki yaralı sayısındaki artış oranı ise yüzde 115.

* * *

Dışarıda nasıl?
0-14 yaş bebek ve çocukların trafik kazası sonucu hayatını kaybetme oranı Türkiye’de yüzde 12,
Almanya’da yüzde 5,
İngiltere’de yüzde 6,
ABD’de ise yüzde 6,5.
Gördüğünüz gibi hemen hemen yarısı...

* * *

Online sigorta satış platformu Koalay.com’un, TÜİK istatistikleri ve Sağlık Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre 2010 yılında araçlarda çocuk koltuğu bulundurmaya yönelik yasa çıkmasına rağmen, çocuk koltuğu kullanım oranı sadece yüzde 23. Onun da yüzde 90’ını sadece 0-3 yaş arası kullanıyor, sonra bırakıyor. Hal böyleyken Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre; çocuk koltuğu kullanılması mecburi olan ülkelerdeki (kağıt üstünde kalanlarda değil), trafik kazalarında çocuk ölümleri yüzde 3. Zorunlu olmayan ülkelerde ise bu oran yüzde 46. Yani kaza sırasında zarar görme riski yüzde 77 daha düşük.

* * *

Trafikte her gün gördüğümüz ve özellikle ön koltukta anne kucağındaki çocuk ve bebekler için daha anlaşılır örnekle anlatayım,
40 kilometre hızla giden bir araçta, olası çarpışma anında, 5 buçuk kiloluk bir bebek bile kollara 110 kilogramlık bir kuvvet uygular. Bu da tutulamayacak kadar bir ağırlık demektir ve kollarımızın arasından fırlar...

* * *

Bu ‘küçük kayıp’lardan hiçbiri sürücü değilken,
Hatta, ‘yolcu’ bile sayılmazken ve ölümlerin ‘çocuk koltuğu’ ve ‘emniyet kemeri’ ile önlenmesi veya en aza indirilmesi mümkünken,
Şair’in dediği gibi...
‘Çocuklar ölmesin’,
Şeker de yiyebilsinler...

sozcu-banner-1