Yeni bir otomobilin tasarlanıp üretilmesi için bu aşamalar geçtikten sonra üretimin gerçekleştirilmesi ayrı bir boyuttur. “Bu üretimi hangi, araç, gereç, pres, makine, birleştirme ekipmanları, boyahane ve montaj hattı, test ekipmanları vs. ile gerçekleştireceksiniz?” sorusu gündeme gelir ki, yine her bir unsur için dünyada 2-3 üretici firma ile karşı karşıya kalırsınız. Yani üretim aşamasında da uluslararası firmalara başvurmanız gerekecektir. Binlerce eğitimli işçi ve teknik eleman ise ayrı bir sorundur.
Mevcut otomobil üreticilerinin bir tanesi yabancı ortağı ile birlikte ikna edilip bu işe soyundurulabilse idi bu projenin gerçekleşme şansı çok daha fazla ve kolay olabilirdi.
Bu arada özellikle ithalatın yüzde 70’i aşan payı olan iç pazarda satış-pazarlama ve satış sonrası hizmetler ile dış pazarlara ihracat ile ilgili hiçbir konunun da tartışılmadığını özellikle belirtmek isterim.
Bu konuyu bu kadar detaylı ele almamın nedeni, “Haydi kalkın kendi otomobilimizi üretelim” anlayışı ile bu işin yapılamayacağını anlatmak içindir. Sonuçta gelecek yıl da ayakta kalabilmek adına yılda en az 40-50 binlik (Belki 100 binlik) bir üretim söz konusudur.
Hem ana sanayi de hem de yan sanayide çok kaliteli üretimler gerçekleştirilmektedir. Bu husus otomotiv ana ve yan sanayi firmalarımızın yaptıkları ihracatın uluslararası ticaretimizin lokomotifi olması ile kendini kanıtlamaktadır.
Eğer hükümet Türk otomotiv sanayi için bir şey yapmak istiyorsa “Kendi dövizini kendin bul, yani dış ticaret dengeni sağla, ithalatını ihracatın ile karşıla” koşulunu koymalıdır ki dünya da bazı ülkeler bu şekilde otomotiv sanayilerini geliştirebilmişlerdir.
Özetle hükümetin yıllardır dillendirip, ortaya attığı ve nihayet babayiğitlerini de bulduğu bu proje tam bir ham hayaldir, gereksizdir. Türkiye’nin yerli otomobilleri zaten vardır.
Şimdi bana; “Arkadaş sen böyle söylüyorsun ama bu işi bir tek sen mi biliyorsun. Türkiye’de şu kadar otomotiv ana ve yan sanayi üreticisi var. Niye onlar hükümetine ve kamuoyuna bu hususları anlatmıyorlar?” diye bir soru yöneltilebilir.
Ben de soruyorum; “Niye bunca insan çıkıp iki çift laf etmiyor? Bu kelli felli işadamları niye bu tiyatroda rol almayı içlerine sindiriyorlar? Niye mevcut yerli üreticilerin sesi çıkmıyor? Neden bu konuda doğrular millete anlatılmıyor?”
Niye?
* * *
Son söz bizim...…
Evet, kime niye(t), kime kısmet göreceğiz...
BİTTİ
