Geçen yazıdaki üniversite araştırmasının bir başka boyutuna geçelim.
“Türk halkı elektrikli araçlara hazır”
Bu ‘hazır’ halkın ne hazırlık yaptığını merak etmemek gerçekten elde değil.
“Elektrikli otomobil devriminin adeta öncülüğünü üstlenen Norveç’te elekt­riğin yüzde 94’ü yenilenebilir kaynak­lardan ve yaklaşık 17 g/kWh sera gazı salımı ile üretiliyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 29 (?) ve elektrikle birlikte yaklaşık 520 g/kWh sera gazı salımıyla üretiliyor. Yani Türkiye’de şebekeden elektrik çeken araç, Norveç’te şebeke­den şarj olan bir elektrikli araca göre yaklaşık 30 kat daha fazla sera gazı salımına neden oluyor”
İşte bu doğru tespit.
Aramızdaki bu korkunç fark ve acı gerçekle gözler prize çevriliyor, oradan yürüyelim.

* * *

Bu arada dünya genelinde elektrikli araçla­rın yaklaşık yüzde 85’i Amerika, Çin, Japon­ya, Hollanda ve Norveç’te satılmış.
Bilmenizde fayda var...
Özetle, şarj etmek için kullanacağın elektriği üretirken de havayı kirletmeyeceksin. O zaman egzozundan çıkmamasının anlamı da kalmıyor.

* * *

Gelelim bu enerjinin ne kadar olduğu ve nereden bulunacağına...

* * *

Türkiye’de yüzde 100 elektrikli otomobiller motor güçlerine göre değerlendirilip vergilen­diriliyor. Kilowatt (kW) cinsinden. Otomotiv Distribütörleri Derneği verilerine göre geçen yıl 55 adet 85 kW ve altında otomobil satılırken, 86-120 kW arası hiç araç satılmamış. Çünkü Türkiye’de yok. 121 kW ve üstünde ise 21 adet satış olmuş. Ayrıca ÖTV oranları da bu kW’a göre belirlenip tahsil ediliyor. İlk grup için yüzde 3, ikinci grup için yüzde 7 ve 121 ve üstü için de yüzde 15 oranında.
Buradan bakınca şimdilik 85 kW ve altında Renault ZOE yer alırken 121 ve üstünde BMW i3 görünüyor. Bir de 88 bin 200 Euro’luk fiya­tıyla Jaguar’ın yakında Türkiye’de sahiplerine teslim etmeye başlayacağı I-PACE modeli.

* * *

1 kW elektrik enerjisi 100 Watt’lık bir ampulün 10 saatte tükettiği elekt­rik enerjisine denk geliyor.
En anlaşılır haliyle Türkiye’de bir ev 24 saatte ortalama 6.5 kW elektrik tüketiyor.
Kaba bir hesapla 90 kW’lık aküye sahip bir otomobili tek şarjla sıfırdan tam dolu hale getirdiğinizde, 14 evin bir günlük elektriğini çekiyor sistemden. Bu enerjiyi hızlı şarj ile 1 saatte yüklemeye kalktığınızda ise 336 evin 1 saatlik elektriğine denk geliyor.
Yani 10 araç 3 bin 360 ev,
100 araç 33 bin 600 ev,
1000 araç 336 bin ev ve 100 bin araç 33 milyon 600 bin evin 1 saatlik elektrik tüketimini tek şarjla ‘mideye indiriyor.’
Varın gerisini siz hesaplayın...

* * *

Türkiye’nin hedeflenen kişi başına elektrik tüketimi 2023 yılı için ortalama 5 bin 500 - 6 bin kilowatt saat (kWh). 2030 yılı 7 bin ve 2040 yılı için de 8 bin kWh.
Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) üyelerinin ise 2016 yılı kişi başı ortalaması 9 bin 900 kWh ki bu da Türkiye’nin en yakın 2040- 2050 yılında ulaşması öngörülen bir rakam. Üstelik Türkiye’de üretilen elektriğin sadece yüzde 22.15’ini meskenler kullanıyor.

* * *

Bu arada Çin, Hindistan, Fransa, İngiltere ve Norveç gibi ülkeler, benzinli ve özellikle dizel araçlara yasak veya sınırlama getirmeye hazırlanıyor. UEA, bunların dışında 8 ülkenin daha benzer bir hazırlık içerisinde olduğunu da duyurdu. İlk kesin tarihi ise 2040 yılı için Fransa verdi.
Neden Fransa bu kadar sert ve keskin.
Hemen cevaplayalım...
Sadece 58 nükleer santralinde ürettiği elektriği, çevre ülkelere de satmasına rağmen hâlâ enerji fazlası veren bir ülke de ondan… Vatandaşına ‘Ne işiniz var petrolle’ diyebiliyor. O kadar elektrik fazlası var ki, araç parkının tamamı elektrikliye çevirse bile voltaj 1 watt bile düşmez… O derece…
Peki sen?

* * *

Şimdi...
İstanbul’dan Ankara’ya 2 lira yakıyor…
Edirne’den Kars’a 15 liraya gidilecek…
40 liraya 500 kilometre yapın!… Kulağa ne hoş geliyor da...
Evde şarj, parkta şarj, ayakta şarj, sıcakta şarj, yatakta şarj…
Ee alsanıza elektrikli. Tutan mı var, yoksa…
‘Türkiye’nin otomobili’ni mi bekliyorsunuz?

Müjdemi isterim (!)


‘Türkiye’nin otomobili’ için çok büyük bir adım daha atıldı geçen hafta. Kurulan şirketin başına CEO atandığı en üst makamdan ve 24 Haziran seçi­mi için yapılan bir televizyon progra­mında açıklandı...
Aselsan’da başlayan meslek hayatı, uzun yıllar en üst kademelere ulaşana kadar Bosch’ta devam eden ve Alman­ya’nın en iyi 100 yöneticisinden biri se­çilen Gürcan Karakaş’a ‘Hayırlı olsun’ diyorum. Ancak küçük bir hatırlatma da yapmadan geçmek istemem,
Otomobil(ler)in sergileneceği açıkla­nan 2019 Cenevre Fuarı’na sadece 276 gün kaldı...

sozcu-banner-1