Dolar dip yaptı! Eğer 2018 yılında 3.75’ten 7 liraya çıkmasını saymayıp, 7 liradan 5.15’e inmesine bakarsanız, yaptı. Arada batan battı! Neyse ki Amerika dersini aldı! Sahi neden yedik biz bu haltı?
Ekonomi şu anda daha güzel görünüyor. Güzelliğin bir bedeli var. Bir gün gelir, ödenir. Acısı sonradan çıkar. Çamaşır askısında görünmemesi için en arkaya asılan donlar gibi bizim sorunlar...

★★★

Dolar çıkarken “İşler kötü gidiyor” diyordum. Dolar iniyor, yine “Kötü gidiyor” diyorum. Oturmuş, serbest piyasa ekonomisinin bitirilmesini seyrediyorum. Bu filmi daha önce görmüştüm. İçim elvermediği için sonunu söylemiyorum.
Bu işler para politikasıyla olsaydı, kriz zaten hiç yaşanmazdı. Bütün mesele seçimlere kadar “Şimdi kendini nasıl hissediyorsun?” sorusuna halktan “daha iyice” cevabını almak. Acının yok olmasını değil katlanabilir olmasını sağlamak.

★★★

Birkaç gün önceye dönelim. Hazine, borçlanma ihalesi ilan ediyor. Bir süre sonra ihalelerin önemli bir bölümünü iptal ediyor. Niye? Paraya mı ihtiyacı yok? Hazine yurtdışından tefeci faiziyle 4 milyar dolara yakın borçlandı ya, ona güveniyor. Kendi basamadığı para birimini bozdurup kullanıyor. Büyük hata! Kalan ihalelerde her nasıl olmuşsa piyasa oranlarına göre çok düşük faiz isteyen az bir meblağ karşılanıyor. Hazine borçlanmasında faizler çok ciddi anlamda düşüyor! Danışıklı dövüş tabii... Baskılıyorlar.

★★★

Dövize gelelim. Düşüşün en önemli sebebi faizlerin artırılmasıydı. Türk Lirası’nın getirisi çok arttı. Aynı şekilde Türk Lirası aleyhinde pozisyon almak ateş pahası... Serbest piyasaya kısıtlamalar getirildi. Tamam, gerekliydi. Bunu uzun süre sürdürmek önce yararını azaltır. Sonra hasarı artırır.
Merkez Bankası TL’yi iyice sıkıştırdı. Piyasada oyuncu oldu. Serbest piyasaya müdahalede bulundu. TL’ye değer kazandırdı. Kamu bankalarını arkasına taktı.

★★★

Ekonomi yönetiminin elinde iki koz var. Biri cari fazla vermemiz. İkincisi enflasyonun düşecek olması... Zabıta tedbirleri, şu, bu... Sonuçta düşecek mi? Düşecek. Petrol fiyatlarının düşmesi hem cari açığa yarıyor hem enflasyona...
Peki, niye işler kötüye sarıyor diyorum? İyileşme geçici... Ağrı kesici almak gibi... Bizim en büyük derdimiz neydi? İthalatın tadını kaçırıp birikmiş paramızın hepsini yemesiydi. Şimdi ithalat yine ucuzladı. Tekrar cari açık vermeye az kaldı.

★★★

Eğer yalan söylemeyi bilmiyorsanız size yalan söylendiğini bilemezsiniz. Hastalığı yanlış teşhis ederseniz hastayı gömersiniz.
Halen geçmiş yıllardaki gibi para akacağına inanıyorlar. Geçti o günler; bunu nasıl göremiyorlar? Bakalım bu sefer hangi bahaneyi bulacaklar?