Hâlbuki dikiş makinesini icat eden kişi; Elias Howe diye biri... Adını kimse bilmez... Adam makineyi 1846 yılında icat etmiş ancak Singer kafayı çalıştırmış, fikri çalmış. Yetmemiş bir de kendi ismini vermiş.
* * *
Olay bu... Mutluluğu uzaklarda aramayacaksın. Sen de kafanı çalıştırıp iş yapacaksın. Tutarsa parayı koyacak yer bulamayacaksın. Başlangıç paran mı yok? Hiç kafaya takmayacaksın!
Siz bu milyar dolarlık projeleri yapanların cebinden milyar dolarlar mı çıkıyor sanıyorsunuz. Araştırıp bakın bakalım bundan 15-20 yıl önce ne iş yapıyorlarmış?
* * *
Ceplerinden para falan çıkmıyor güzel kardeşim... Senin de çıkmayacak... Devlet hem finansmana, hem proje riskine kefil oluyor. Yüklenici risksiz... Yüklenici kim? Artık sizsiniz!
Tabii bu iş için doğru saflarda olmanız şart... Gerekli güveni tesis ettiniz mi? Eyvallah, sonrası kolay... Hemen bir şirket kurup, devlet ihalelerine gireceksiniz. Öyle küçüklere değil, kallavi olanlara...
* * *
Köprü olur, yol olur, okul olur, hastane olur, enerji olur, hava alanı olur... Bakın önümüzde Kanal İstanbul gibi bir fırsat var. Onu kaçırırsanız yazık olur.
Diyelim ki; Yozgat’a boğaz köprüsü yapacaklar. Hop oradasınız. Size ne boğaz varmış, yokmuş... Dediği gibi; Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri! Bu da sizin eseriniz.
* * *
İhale şartnamesini okumamıza bile gerek yok. Gerekirse bize göre değişiklik yaparlar zaten. İhale değişikliğine göstereceğiniz emsal de hazır. Bakınız Üçüncü Hava Limanı...
İhaleyi kaptınız mı? Vakit kaybetmeden kamu bankalarına gidip aldığınız ihaleyi teminat gösterip, başlangıç kredisi rica edeceksiniz. Bilmem kaç yıl ön ödemesiz olacak. Adam Hürriyet’i aldı, yıllarca ödemesiz krediyi kaptı. Kamu bankaları bu gibi işlere çok meraklı...
* * *
Kredi limitimizin olup olmamasının onlar için hiçbir önemi yok! Kendimize mi yapacağız? Bu millet için yapacağız! İşimizi beğenmeyen olursa Çalışma Bakanı’nın da dediği gibi; “Bu millet kendi notunu kendi verir” deyip geçersiniz.
Kredi de tamamsa ver taşerona, vursun kazmayı... Bu arada yabancıyı kafalarsan daha da iyi... Nasıl olsa arkanda Türkiye Hazinesi’nin garantisi...
* * *
Anlaşmada araç, yolcu, hasta, müşteri, öğrenci garantisi de olacak nasıl olsa. Kredileri, ilk yılları ödemesiz almadık mı? Sonrasında devlet garantisi size, siz krediye, artan cebinize şeklinde devam edecek.İşler çok kötü gitti, şans yüzünüze gülmedi, battınız mı? Kefil Hazine, bundan size ne? En kötü borcu yapılandırırsınız, beş, altı yılı daha kurtarırsınız. Ne kaybedeceksiniz? En kötü bu halinize geri döneceksiniz.
