Yine hazırlıksız yakalandık! Tam iPhone kırıp Venüs kullanmaya hazırlanırken bir baktık ki Amerikalı McKinsey ile anlaşmışız.
Yahu bu Amerikalılar düşman değil miydi? Ekonomimizi çökertmişlerdi. Ekonomi niye yine dış güçlere emanet edildi? Dış güçler söylemi sadece iç siyasette mi geçerli? McKinsey... McKinsey... Neymiş bu McKinsey?

★★★

Maliye ve Hazine Bakanı Berat Bey açıkladı... 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu yeni kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi’nin tüm hedeflerini ve sonuçlarını 3 ayda bir denetleyecek ve kontrol edecek şirket... Esas merak ettiğim nokta, yabancı yatırımcılar mı istedi bu şirketi?
Peki, biz kendimizi kontrol edemez miyiz? Edebiliriz de yabancı yatırımcılar güvenmiyor bize... Sen gidip de “Enflasyonumuz yüzde 17” dersen tabii inanmaz kimse...

★★★

Mevcut kafayla kredi alamayacaklarını anladılar. Bu yüzden yabancı denetimci tutup güven sağlıyorlar. McKinsey ile danışmanlık anlaşması sanki Türkiye’nin IMF öncesi fragmanı...
Ödenen yüklü para alınan hizmetin karşılığı değil, sistemin bir parçası olduğunu kanıtlamak için... Aslında bir tür reklam anlaşması, fazla anlam yüklemeyin.

★★★

McKinsey daha önce de devlet için rapor ve sunum hazırlamıştı. Açıklanan ekonomik planların altında onun imzası vardı. Pek bir işe yaramadı. Çok iyi şirkettir orası ayrı...
Zehir gibi çalışanları vardır. Analizi yapar, yol haritasını çizer, “Bunları uygula” der. Tabii arada yalandan iki üç tane sunum yapar, 10 milyon dolarlık fatura keser. Yalaka, bilgisiz onlarca danışmana sınırsız kaynak vereceğine, para adamakıllı analize gitsin hiç değilse...

★★★

Tabii uygulamada ufak sorunlar olacak. Sahi verilen önerileri kim uygulayacak? Kendilerinden olmayan, liyakatli herkesi kovdular. Tavsiyelerini uygulayacak kadroyu nereden bulacaklar? Uygulamaya çalışsalar birilerinin lüksü kaçacak. Bu tavsiyeler çoğu partilinin çıkarına dokunacak. Göreceksiniz kimse kılını kıpırdatmayacak. Torpilli personel bile azaltılamayacak.

★★★

Oysa şirket, sorunu bilimsel yaklaşımla tespit etmeye çalışacak. Devlet bu şirket değil ki! “Diyanet’in bütçesi azaltılmalı” dese azaltılacak mı? Ne yapacak hukuk, adalet, demokrasi, sosyal devlet gibi kavramları?
Hani bir Sayıştay vardı. Onlarca mali ve idari denetçi kuruluş, planlama teşkilatı vardı. Düzinelerce rapor hazırlandı. Sahi onları kim ciddiye aldı? Çoğu kapandı. Kapanmayanlar işlevsiz kaldı. Raporların hepsi sümen altı! İlla yabancı mı olmalı?