Diyeceklerdi.
Diyorlar.
Çizeceklerdi.
Çiziyorlar.
95 yıllık Cumhuriyet’in tüm cumhurbaşkanlarının üstü çiziliyor.
“Birinci Cumhurbaşkanı” diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihini, yeni Cumhurbaşkanı ile başlatıyorlar.
Ne olacak?
Padişahlık mı gelecek?
Cumhuriyet bir değerdir.
Herkes hür ve eşit doğar.
Egemenlik milletindir.
Bağımsız yargı değerdir.
Laiklik bir değerdir.
Meclis bir değerdir.
Tam bağımsızlık değerdir.
Bölünmez bütünlük değerdir.
İfade özgürlüğü değerdir.
Satılmamış medya değerdir.
Seçimle gelmek bir değerdir. Seçimle gelenler, seçimle giderler; bu başlı başına bir değerdir. Bugün seçimle gelenlerin seçimle kaldıkları ve “1. Cumhurbaşkanı...” diye geçmişi silip “tarih başlatmaya cüret ettikleri” bir durum yaşıyoruz. Seçimle gelenlerin seçimle kalması da bir değerdir. Demokrasi budur. Bütün insanlar eşit yaratılmıştır. Her vatandaşın bir oyu var, istediği yönde kullanır ve seçenler, seçtiği kişinin sorumluluğuna da katlanır.
Yanlış yaptım diyebilir.
Yetkiyi seçimle geri alır.
Bu da bir değerdir.
Yeni tarih başlayacak.
Değerler ne olacak?
Abdülhamit mi seçtik?
* * *
Demokrasilerde yüzde 52 ile seçilene oy vermeyenlerin de “umutlu kalmaya cüret etme” mecburiyeti var. Çözüm üretmeyen canlı yok oluyor.
Dinozorlar.
Mamutlar.
Trilobitler.
Çözüm üretemedikleri için yaşayamadılar. Yok olup gittiler. İnsan beyni çözüm üretiyor.
Göz görüyor.
Kulak işitiyor.
Dil tat alıyor.
Burun kokluyor.
Deri hissediyor.
Beş duyunun topladıkları beyne gidiyor, beyin çözümü buluyor. Hayat, insanı her dara düştüğünde kendini toplayıp çözüm üretmeye zorluyor.
* * *
Işık var.
Muhalefet kendini toplayacak ve 95 yıllık cumhuriyetin bıraktığı değerleri savunacak. Aslında iktidar zorda. 70 ilde oy yitirdi, yüzde 7 oy kaybetti ve 42.56’ya indi. Karşısında oy desteği yüksek muhalefet partileri bulunuyor. Seçimle gelen, seçimle kalır, kalır fakat ona oy verenlerin hepsi körü körüne destek sürdürmezler, yetkiyi yine sandıkta geri alırlar. Yeter ki muhalefet kendini toplasın.
Toplamaya mecbur.
