Türkçemize de girdi, yerleşti. “Seçki, Güldeste, Derimlik” karşılığı kullanıyoruz. Bir konu etrafında seçilmiş en iyi yazılar, şiirler, fıkralar, deyişler, yaşanmış örnekler, temel metinler, atasözleri bir kitapta toplanınca adı antoloji oluyor.
3 gün kaldı.
Yeni yıla giriyoruz.
69 yıl dolacak.
5 yıl önce değil, 15 yıl önce de değil tam 69 yıl önce (1950’de) Türkiye’de “Adalet Antolojisi” yayımlandı. Hakim H. Basri Erk derleyip, toplayıp yazdı.
610 sayfa.
Sahaflardan almıştım.
Özellikle tekrar edeyim.
Tam 69 yıl önce basılmış.
Ve yazar Hakim H. Basri Erk, önsözünde şunları sıralamış.

★★★

“Eğer bir memleket halkının Adalete inanmaz hale geldiği görülürse artık o rejim, o idare sistemi mahkum olmuş, çürümüş demektir.
Yıkılacak, çökecektir.
Bir milletin ordusu bozuk olabilir, harbe girmedikçe bu hal meydana çıkmaz. Maarifi (eğitim sistemi) bozuk olabilir, bunun acısı da ancak aradan bir nesillik (70-80 yıl) zaman geçince kendini gösterir. Bir ülkenin iktisadiyatı (ekonomi yönetimi) bozuksa millet uzun seneler süren bir sefalet içinde sürüklenir, gider. Amma bir memlekette (ülkede) Adalet bozulursa, halk Adalete inanmamaya başlarsa, herkes hakkını kendi aramaya kalkar ve o cemiyet (toplum) ani olarak batar, dağılır”
Tekrar ediyorum.
5 yıl, 15 yıl önce değil.
69 yıl önce yazılmış.
Yazar Hakim H. Basri Erk, Adalet Antolojisi’nin ön sözünde satırlarına şöyle devam etmiş:

★★★

“Dünyada Adliyeciler (hakimler-savcılar-polisler) kadar beşerin (konuşan canlı insanların) acılarını damla damla içine doldurmuş, yudum yudum içmiş kim var? İşte bunun için Hakim olmak biraz olsun ilahlaşmak, beşerden uzaklaşıp Allah’a yaklaşmaktır. Hakim mesleği, öyle bir vazife ki tahdit edilmiş (sınırlanmış) menfaatlerin (çıkarların) müteyakkız (uyanık) bir hamisi (sahip çıkanı) zülüm, cebir ve hilenin yorulmak bilmez düşmanıdır. Çok iyi bir Hakim vasfını veren ne koltuk ne de kürktür. İlim ve dürüstidir (doğruluktur), fazilet aşkı ve Adalet gayretidir. Hakim, öğülmekten uzaktır....”
İzin, verin.
Tekrar edeyim.
Bu cümleler 5 yıl önce, 15 yıl önce yazılmadı. 69 yıl önce hazırlanan ve insanlar okusun diye basılan Adalet Antolojisi’nin ön sözüne yerleştirildi. Yazar Hakim H. Basri Erk, bu kitaba; “Adaletsizliği işleyen çekenden, daha sefildir” öz deyişi ile “Memleketimizde hakimlerin ve savcıların nasıl nasb (yerleştirme) ve tayin edildiklerini söyle, ben de sana hür bir adam olup olmadığını söyleyeyim. Siyaset mahkeme salonlarına girdiği anda adalet oradan çıkmalıdır” öğüdü ile İslam peygamberi Hz. Muhammed’in “Adalet, Mü’minin kaybolmuş malıdır, nerede bulsa alır” hadisini (sözünü) de yerleştirdi.
Ne zaman?
Tekrar edeyim.
69 yıl önce.

★★★

Ben hatırlansın diye 69 yıl sonra bugün bu önsözü niçin yazı konusu yaptım? Şunun için: Cumhurbaşkanı, iktidar partisi genel başkanı olarak kendisi hakkında sanatçıların, yazarların, muhalefetin, sivil toplum önderlerinin yaptığı eleştirilere karşı “siyasi hamle” kurguluyor. Kurgulayabilir, hakkıdır. O bir siyasetçi karşı hamle yapabilir. Fakat “şimdi hesabını mahkemede vereceksin” dedikten hemen dakikalar sonra savcılar harekete geçiyor, kapıya polis dayanıyor, mahkemeler kuruluyor. Türkiye’de “adalet siyasetçinin hamle aracı” yapılıyor. Mahkemeye siyaset giriyor. Adalete halkın inancı fena zedeleniyor, adalet hızla yıpranıyor. Antolojiye 69 yıl önce yazmış: Sonu çürüme ve çöküştür.