Hayata gözlerini yumalı 80 yıl geçti. Bugün 10 Kasım, yattığı yerden doğrulsa samimi olanla sahteci olanı söylerdi.
Dün Allah’la aldatanlar.
Bugün Atatürkçü oldu.
Atatürk, halkın gönlünde hâlâ yaşıyor. Belli ki, onun kurulmasına öncülük ettiği cumhuriyetin fabrika ayarlarına özlem büyüyor. Yerinden doğrulsa; dün kendisine sövenleri koruyup kollayan parti kadrolarının bugün Ankara’ya kabrine gelmesine bakar, gülerdi. Dün Atatürk devrimlerinin bayramları olan “23 Nisan ve 19 Mayıs’ı ve Türküm -Doğruyum-Çalışkanım diyen andı yasaklayan” iktidar adamlarının bugün “10 Kasım’da Anıtkabir’e gitmesine” dalkavukluk derdi.
Bugün 10 Kasım!
Anıtkabir’e yine gidecekler.
Dün kökten nefretçiydiler.
Bugün Atatürkçü!

★★★

1919 yılıydı. İstanbul’da önde gelen yazarlar, gazeteciler, politikacılar, paşalar “mandat yanlısı” olmuşlardı. Güçlü ve ilerlemiş bir devletin koruyuculuğunu istemenin adına o zaman “mandat” deniyordu.
Mandat ana fikri şuydu:
Biz adam olmayız.
Bağımsızlık neyimize!
4 Şubat 1919 günü Alemdar Gazetesi yazarı Refii Cevat (Ulunay), Mustafa Kemal Paşa ile Şişli’deki evinde bir söyleşi yaptı. Söyleşi bitti. Gazeteci Refi Cevat, gitmeye hazırlanırken Mustafa Kemal “Vatan içine düştüğü bu felaketten nasıl kurtarılır, istiklaline nasıl kavuşur? diye bir soru sormanızı beklerdim” dedi. Gazeteci Refi Cevat, “Af buyurunuz Paşam, bu şartlarda vatanın kurtuluşunu en uzak ihtimalle bile mümkün görmediğim için sormadım...” dedi. Mustafa Kemal, “Siz yine bu soruyu sormuş olun, ben size kurtuluşun nasıl olacağını anlatayım” dedi.
Anlattı.
Sevr, teslimiyet anlaşmasıydı. Lozan, bağımsızlık oldu.

★★★

3 Atatürk vardır!
1- Komutan Mustafa Kemal.
    Kurtuluş Savaşı önderi.
Birlikçi, bütünlükçü.
Tam bağımsızlıkçı.
2- Devlet adamı Atatürk.
     Eski çürümüş yapıyı yıkıcı.
Yeni bir vadi açıcı.
Devrimci devlet adamı.
3- İnsan Kemal Atatürk.
     Seven, aşık olan.
Küsen, barışan.
“İnsan Atatürk” hepimiz gibi duygularıyla, arzularıyla, çelişkileriyle var olan; etten-kemikten biriydi. Kurtuluş Savaşı sırasında önder olmuş Mustafa Kemal’e ve özellikle hilafeti yıkıp Türkiye’yi laiklik temeli üzerinde kuran devlet adamı Devrimci Kemal Atatürk’e karşı öfke ve kin duyanlar; “İnsan Atatürk” üzerinden sinsice yükleniyorlar. İstiklal Savaşı yıllarından sonra Mustafa Kemal,“vatan yok- çiftlik var, millet yok- teba var, adalet ve hukuk yok- keyif ve padişah sözü var” eski geçmişten yeni bir birlik, bütünlük, bölünmezlik, laik devlet yapısı ve tam bağımsız ulus yaratmayı başardı. Devlet adamı olarak ulusuna “akıldan ve bilimden başka bir yol” göstermedi.

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Çok benziyor çok!


MISIR’da:
Eski Devlet Başkanı Mübarek, devrilmeden önce görevini oğlu Cemale bırakacağını açıkladı.
ARABİSAN’da:
Kral Suud, ölmeden önce ülkenin yönetimini oğlu Prens Selman’a verdi.
AZARBEYCAN’da:
Cumhurbaşkanı Aliyev, eşini başkan yardımcısı yaptı.
TÜRKİYE’de:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, damadını önce Enerji Bakanı, sonra da Hazine ve Maliye Bakanı yaptı.
ANKARA’da:
Kendi partisinin lideri tarafından “metal yorgunu oldu” diyerek görevinden uzaklaştırılan Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, oturduğu lojmanı terk etmedi, eşinin üzerine satın aldı.