Ege’nin patates ambarı Ödemiş’de “yiyin gayri” kampanyalarına rağmen stoklar eritilemedi. Ödemiş patatesinin kilosu depoda 60 kuruştan alıcı bekliyor. Bir yıl geçmesine rağmen patatesin depoda fiyatı aynı kaldı. Orta Anadolu’nun patates ambarı Niğde’de de patates tarlada ucuzlayıp “hasat etmeye değmez” noktaya indi ancak benzine ve mazota gelen zamlar nedeniyle nakliye faturası büyüdüğü için kent pazarlarında ucuzlamadı.
İğneden ipliğe.
Terlikten tokaya.
Her şeyin fiyatı arttı.
Bir tek T.C. vatandaşlığı ucuzladı.
Türkiye tarihinde ilk yaşandı. T.C. vatandaşlığının değerinin, ederinin, karşılığının düşürülüp ucuzlatılması kanun maddesi oldu. Mayıs ayında torba yasaya eklenerek girmeye ve Meclis’ten parmakların kaldırılıp “onaylanarak” çıkmak üzere plana, programa alındı!
Acı ama gerçek!
Ekonominin içine düştüğü ve düşürüldüğü durum; “T.C. vatandaşlığının ucuzlatılıp, satışında talebin artırılması” zorunluluğunu getirdi. Ekonominin sürükleyici lokomotifi yapılan “Kent arsalarına imar planları değişikliği ile rant doğurtma ve paraya çevirme sektörü (gayrimenkul) satışları düşmeye başlayınca” lobiler harekete geçti.
Batıyoruz.
Altında siz de kalırsınız.
Diye bağırdılar.

* * *

Reis, Başbakan, Bakanlar, gayrimenkul lobisinin Meclis’e sızmış milletvekilleri “altında siz de kalırsınız” bağırtısından korkmuş olmalılar ki; “Torba yasaya girecek kanun maddesi hazırlığına” giriştiler: Türkiye’de yapılan inşaatlardan 1 milyon dolarlık alan yabancıya verilen T.C. vatandaşlığı, 300 bin dolar şartına indiriliyor.
Koş yabancı koş!
Batan sektörün malı bunlar!
300 bin dolarlık konut aldığını belgeleyen dekontu getir göster; “T.C. vatandaşlığı” senindir.
Durum, bu acı noktaya geldi.
İpotekli konut satışlarında şubat ayında (geçen yılın şubatına göre) yüzde 27.8 azalma oldu. İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin diğer büyük kentlerinden konut alan Avrupalı sayısında çok ciddi azalmalar yaşandı. Onların yerini Arap ülkeleri vatandaşları aldı ama o da yetersiz kaldı.
2018 Şubat ayı satışları:
Arap ülkeleri: 734.
Avrupa ülkeleri: 205.
Afganistan: 118.
İran: 122.
Kazakistan: 28.
Kanada: 23.
Azerbaycan: 63.
Diğer ülkeler: 337

* * *

Avrupalılar, korktu, ürktü Türkiye’den konut alımını kestiler ama boşluğu Araplar dolduramıyor. Konut sektörü ekonominin lokomotifi yapıldı. Türkiye’nin bütün kaynakları betona, inşaata yatırıldı. 15 yıldır iktidar ekonomiyi canlandırmak için hep önceliği konut sektörünün desteklenmesine, satışların teşvik edilmesine verdi. Belediyelerin hukuku olan imar izni verme hakkı Ankara’da iktidarın yönetimindeki TOKİ’ye devredildi. İktidarı destekleyen düzenin yeni zengini inşaatçı müteahhitler de “TOKİ’nin taşeronları” oldular. Bu açıdan konut sektörü devlet tekeli altına alınıp yönetilir oldu.
Bugün taşeronlar tık nefes!
Niçin dersiniz?
15 yıllık toplam ithalat:
2 trilyon 754 milyar dolar.
15 yıllık toplam ihracat:
1 trilyon 777 milyar dolar.
(Yuvarlanmış rakamlardır.)
15 yıllık toplam dış açık:
976 milyar 746 milyon dolar.
15 yıllık toplam cari açık:
555 milyar 411 milyon dolar.
15 yılda alınan toplam dış borç:
642 milyar 338 milyon dolar. (2003-2018 dönemi)
15 yıldır yabancıdan borç alıp açık kapatmış, kalanı da yemiş. Ülkenin bütün birikimi de betona, konuta yatırılmış. Pansuman çare buldular. Konut sektörü çökmesin diye T.C. vatandaşlığı ucuzlatılıyor. İktidar destekçisi ekonomi yazarı İbrahim Kahveci bile “böyle bir modelin sonu iflas” diye yazıyor.

sozcu-banner-1