Dün İstanbul’da tramvayla Sultanahmet’ten Kabataş’a gidiyordum, saat 11.00 sıralarıydı. Temiz giyimli, traşlı bir yolcu “Saray görünümlü uçak almış...” diye homurdanmaya başladı.
Ortaya konuşuyordu.
Sesi aynı şiddeteydi.
Ne yükseliyor.
Ne alçalıyordu.
Ekmek.
Pirinç.
Makarna.
Elektrik faturası.
Çocuğa okul çantası.
Ev kirası.
Fiyatları sıralıyordu.
“Saray görünümlü uçak almış...” diye aynı ses tonuyla tekrarlıyordu. Ben içimden “homurdanma toplu taşımaya bindi...” diye geçirdim. Tramvayda homurdanan adamın oturduğu koltuk vagonun sahanlığına bakıyordu. Karşı koltukta oturan ve belli ki tanıdığı olmayan bir hanım ise “Cumhurbaşkanlığı bütçesinden almıştır...” diye dalgasını geçti. Tam o sırada sahanlıkta ayakta yolculuk eden ve bir elini tavandan asılı deriden tutamaca geçirmiş 30 yaşlarında genç birisi elindeki cep telefonuna dalmıştı. Birden telefondan koptu ve “Hayır bütçeden değil... İşte şimdi okudum... Katar Emir’i hediye etmiş” dedi.
Kadın ona döndü!
Bu nasıl sevmek!
Dedi.
Kahkaha attı.
Gülmeye devam etti.
Diğer yolcular da güldüler. Ben içimden bu kez “halk toplu taşımada gülmeye başladı...” diye geçirdim.  Homurdanan adam “Katar Emiri’ne ve hediye uçağına sunturlu küfür” etti.

★★★

Ben de davrandım.
Telefonumu açtım.
Şöyle yazılmıştı: “TRT Haber’in duyurduğuna göre Katar Şeyhi Tamim bin Hamed Al Sani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a VIP donanımlı özel uçağını hediye etti. Uçak Sabiha Gökçen Havalimanı’na inerek Cumhurbaşkanlığı filosu’nu katıldı. Katar Şeyhi’nin 400 milyon dolarlık Boeing 747-8 tipi uçağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sevgisi nedeniyle hediye ettiği bildirildi”
Tramvay Kabataş’a geldi.
Homurdanan adam Beşiktaş stadyumuna doğru gitti, telefonlu genç Kadıköy vapurlarının kalktığı iskeleye hızlı adımlarla yürüdü, “Bu nasıl sevmek!” diye gülen kadın ise Taksim’e çıkan öbür tramvay hattına koşuşturdu.

★★★

Gerçekten!
Bu nasıl sevmek?
Türkiye’nin yüksek yapışkan bir krize ve son 14 yılın en yüksek faizine gömüldüğü şu günlerde; ülkeyi bu duruma getiren Cumhurbaşkanı’na “saray görünümlü uçak hediye etmenin” terbiyesizlik sayılacağını diyelim ki Katar Emir’i ve onun kültürü akıl edemedi... “Emir kardeşim gönderme bu israf çağrıştıran hediyeyi... Şu ortamda kabul edemeyiz” diyen de olmadı.
Yüz çeşit sevgi var.
Bedensel sevgi.
Karşılıklı sevgi.
Çıkarsız sevgi.
Hasbi sevgi.
Körü körüne sevgi.
Gel geç sevgi.
Ulvi sevgi.
Süfli sevgi.
Bencil sevgi.
Çıkar hesaplı sevgi.
Şeyh’ten bulaşır hastalıklı sevgi!

plusbanner2x