Kutular bulunmuştu.
İçi dolar dolu.
Beşiktaş’ta değildi.
Kasalar çıkmıştı.
İçi döviz dolu.
Kadıköy’de değildi.
Hediye paket.
Altı Euro döşeli.
Çankaya’da değildi.
Takım elbise.
İç astarı dolar dolu
Şişli’de değildi.
Patek Philippe saat.
Bakan koluna hediye.
Bakan, Beşiktaşlı değildi.
Suudi Arabistan Kralı’ndan 999 bin 999 dolar bir vakfa bağış olarak virmanlanmıştı. O vakfın genel merkez binası da Kadıköy’de, Şişli’de, Çankaya’da ve Beşiktaş’ta değildi. Ne cepleri dolar dolu hediye takım elbise, ne Patek Philippe saat, ne çam sakızı beyaz piyano, ne Suudi Kralı’ndan 100 milyon dolardan sadece 1 dolar eksik o yüklü bağışın geldiği vakfın sahipleri Kadıköy’de, Beşiktaş’ta, Şişli’de, Çankaya’da oturuyorlardı.
Ne biçim kaymak?
Ne çeşit bir tabaka?
Dolar dolu kutuyu, Euro dolu kasayı, altı dolar döşeli çikolata paketini hediyeleşemiyor fakat adları “Kaymak Tabaka” diye söylenip, dillendiriliyor.
Bu ne iş!

★★★

Garip-gureba!
Fakir-Fukara!
Ne zaman seçim aylarına girsek aynı “bölme enerjisi” ve aynı “mağduriyet afyonu” geliyor, gündeme oturuyor. Sen garipsin, sen yoksulsun, sen mağdursun. Onlar zengin, kaymak, zalim. Onlar zaten bana oy vermiyor. Onlar Türkiye pastasının kaymağını yiyor.
Sen soğana talimdesin.
Bana oy verirsin.
Ben resepsiyon veririm.
Sarayda resepsiyonda içecek menüsüne Chia tohumu eşliğinde Ejder meyveli Smoothie, Liçi meyvesi eşliğinde  Efuili, Starex meyvesi eşliğinde Aloevera içeceklerini koyarım. Bunları tercih etmeyen olursa onlara da Orman Meyveli Special, Bahçe Naneli Limonata, Taze Sıkılmış Elma Suyu sunarım.
Burası Cumhur’un Sarayı!
İçecekler “Milletin” içtiği.
Yiyecekler “Milletin” yediği.
Biz garibiz-gurabayız.
Fakiriz- Fukarayız.
Onlar Beşiktaşlı.
Kadıköylü.
Şişli’de ikamet eder.
Çankaya’da oturur.
Onlar kaymak tabaka.
Soğan 5 lira olmuş.
Onların umurunda değil.
Soğan senin için sıkıntı.
Biz soğan depolarını senin için basarız. Sarayda verdiğimiz resepsiyonun “yiyecek masasına” ise Pataşur içerisinde Çerkez Tavuğu, Zencefilli Somon Suşi, Tartelet içerisinde Antakya usulü Humus, Susamlı Levrek Simidi, Aydın Usulü kuzu çöp şiş koyarız. Ve davetimize gelenlere bu içecek ve yiyecekleri“milletin evinde ikram” konseptini ölçü alarak hazırladığımızı söyleriz.

★★★

Fakirsin.
Fukarasın.
Garipsin.
Gurabasın.
Cumhurun Saray’ında davetlilere içsinler, yesinler diye sunduğumuz içeceklerle yiyecekleri sen evinde her gün içiyor ve yiyor değilsin.
Onlar kaymak tabaka!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Hastanemi kapatma!


Tamamı şehirlerin içinde, en işlek noktalarda kalmış, yerleri kupon arsa değerinde hastaneler kapatılıyor. “Hastanemi Kapattırmam Platformu” 6000 imza toplayıp Sağlık Bakanlığı’na verdi. Prof Dr. Sibel Göksel, “Bir kalp hastası için dakikalar, saniyeler önemlidir. Ulaşılması kolay ve bu nedenle hayat kurtarıcı olan bu hastanelerin arsaları değerli olduğu için şehirlerin merkezi yerlerinden kaldırılması büyük hatadır” dedi. Hastaya uzak, müteahhit zengin eden, büyük hastane mi, hayat kurtaran hastane mi? En hayati soru bu.