Kurtuluş Savaşı’nı yönetti, bağımsızlığı bu Meclis sağladı. Teslimiyetçi Sevr Antlaşması’nı bu Meclis yırttı. Cumhuriyeti bu Meclis kurdu.
Adı Gazi Meclis.
Elim varmaz, gönlüm kaldırmaz, kalemim yazamaz; “Soğuk hava deposu olsun” diye öneri yapamam.
Fakat gidiş oraya.
Bu gidişle “Soğan ithal edelim. Patates ithal edelim. Et ithal etmeye devam edelim. Haliyle soğuk hava deposu ihtiyacımız büyüyecek. Soğan fiyatlarını indirmek- patates fiyatlarını düşürmek- et fiyatlarını dondurmak için Meclis’i soğuk hava deposu yapalım” önerisini de getirirlerse hiç şaşırmayın.
Hazırlık başladı.
Meclis kapatılacak.

★★★

Saygı Öztürk, konuşmuş yazdı. İYİ Parti’den TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan“Meclis’in kapatılma sürecine sokulduğunu” üzülerek, kınayarak, uyarı olsun diye anlatıyor:
Haftada 7 gün var.
Meclis 3 gün çalışıyor.
Meclis Genel Kurulu “salı-çarşamba- perşembe” günleri toplanmakta fakat iktidar partisi, perşembeyi de tatil yapma hazırlığına başladı. Böylece çalışma günü 2’ye inecek. Bu durumda Meclis’teki 600 milletvekili ayda 8 gün çalışacaklar.
Ay 30 gün...
22 gün tatil yapacaklar.
Oysa “Nüfusumuz 80 milyonu buldu. Seçmen sayımız 50 milyonu geçti. Bu yüzden Meclis’in yükü arttı milletvekillerin  sayısını 600 yapalım” diyerek artırdılar. Milletvekilliği ballı iş: Çok sayıda “imtiyazı, avantajı” var. İşçi, memur 30 gün çalışır, 1 aylığını çalıştıktan sonra alır. Milletvekili 3 aylığını toptan çalışmadan peşin alır.
Üç aylık: 56 bin TL.
Ayrıca “çift dikişler” de çoğunlukta. Yani hem emekli maaşı alıyor, hem milletvekili maaşı. Böylece üç aylık peşin: 90 bin TL’ye çıkıyor. Cumhurbaşkanı bu duruma ”çift dikiş yapın” demişti, sıradan vatandaşın çift dikiş yapmasına çok kızmıştı. Kendisinin de çift dikişçi olduğunu muhalefet yüzüne vurmuştu.
Neyse!

★★★

Konumuza dönelim.
Sonuçta üç aylık peşin 90 bin TL alarak ve ayda sadece 8 gün çalışarak bizim Meclisi, “dünyanın en yüksek maliyetli gizli işsiz barındıran kurumu” haline getirecekler.
Niçin?
Lütfü Türkkan’a göre, “Bu kadar para alıyorlar, bir de çalışmıyorlar denilecek. Saray da (Cumhurbaşkanı) “çalışmayan Meclis millete yük oluyor diyecek, TBMM’nin feshine kadar gidebilecek”
Fesih edilmiş Meclis!
Kalacak boş bina!
Boş durmasın diye soğuk hava deposu yapacaklar. Binali Yıldırım, olacakları sezmiş olmalı ki, Meclis Başkanlığı’nı bırakıp İstanbul’a Belediye Başkanı adayı olmayı kabulleniyor.

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Ağır toplar gümbür gümbür!


Hafifçe değil, yara açsın istercesine vuruyorlar. Önce Tayyip Erdoğan’ın dava ve yol arkadaşı yazar Abdurrahman Dilipak, AKP’li belediyelerde dönen yolsuzlukları kaleme aldığı yazısında “Niye yakınını atıyorsun diyorsun, Reis de yapıyor diyor” diye yazdı. Dün de AKP’li Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın Babası Ali Rıza Demircan’ın, “Bismillah/Selamün Aleyküm Muhterem Cumhurbaşkanım” diye başladığı yazısı haber oldu. Bu yazıda Ali Rıza Demircan; “Kazandığınız bütün seçimlerde size oy verdim. Oy vermekle kalmadım, yazılarımla destek de verdim... Sayın Cumhurbaşkanı artık Kur’ani vasıfları taşıyanlara oy vereceğim...” dedi. Ağır toplar gümbürdüyor... Ne oluyor?  Rüzgar mı döndü?