Hiç çekinmeden sormalı.
Fabrikaların “dünya piyasalarından daha pahalı şeker ürettiğini” gerekçe gösterip satılığa çıkarılması kararını imzalayan Yüksek Kurul üyesi bir Başbakan, 4 bakan, ayrıca Özelleştirme İdaresi’nden maaş alan şu kadar uzman, dünya borsalarındaki şekerin içinde yüksek devlet desteği (sübvansiyon) olduğunu niçin halktan gizlediler? Her ülke tarım sübvansiyonu yapıyor. Dünyada şekerin sübvansiyonlu fiyatı ile bizim 14 fabrikanın çıplak maliyet fiyatını kıyaslayarak gerçeği niçin saptırdılar?
16 yıldır iktidarsınız.
14 fabrikanın 12’si zarar ediyorsa; niçin çare bulacak çabanız olmadı? Türkiye şeker ve etil alkol ithalatçısı oluncaya ve fabrikalarda zarar büyüyünceye kadar niçin beklediniz?
Pancar taş olsun!
Başınıza düşsün!
Pancarın kendisi yerli!
Ona bakışlar yabancı!

* * *

Kirazın, eriğin, elmanın, kızılcıkla çileğin hem çiçeği büyüleyicidir, hem meyvesinin görüntüsü narindir, hem bir tadımlığı bile ağızlardaki pası siler. Şeker pancarının çiçeği yoktur, görüntüsü yamru yumru tozlu topraklıdır. Yemeye kalksan, damağın uyuşur, dilin dil olmaktan çıkar. Kırmızı pancar, yenir, şeker pancarı yenmez.
Yenmez ama!
Hem köylüye gelir.
Hem kentliye şeker.
Hem işçiye iş.
Hem nakliyeciye yük
Hem tatlıcıya girdi.
Hem bakkala kâr.
Şekerini alırsın, geriye melası kalır, atılmaz. Ondan da şeker kadar değerli, iş yaratan, meslek geliştiren, kâr getiren faydalı ürünler çıkarılır. Çok besleyici hayvan yemi (şeker pancarı küspesi) üretilir. Gıda alkolü, mavi ispirto, ekmek mayası yapımında, ilaç üretiminde, boyada, eczacılıkta, parfümeride, hastane hijyeninde, rakı, votka, cin, likör yapımında kullanılan etil alkol de işte bu şeker pancarından çıkar.

* * *

Devletin elindeki 14 şeker fabrikası önce yerli işadamlarına, sonra da hep yapıldığı gibi yabancılara satılmak üzere piyasaya sürüldü. Bu fabrikalara “sözleşmeli ekim” yapan pancar üretici köylüler, fabrikalarda çalışan işçiler, şekeri büyük şehirlere taşıyan nakliyeciler ayağa kalktı. Fabrikaları satılığa çıkaranların ise 10 gündür, bu konuda dili ağızlarına kaçtı.
Susuyorlar.
Reis’i bekliyorlar!
Afrika seferinden dönecek.
“Satışa devam” diyecek.
Ya da “Ey Özelleştirme İdaresi, sen kimsin, nasıl satarsın benim köylümün ekmek teknesi fabrikalarını!” diye kükreyip günah keçisi bulacak.
Önümüzde 3 seçim var.
Bir oyun bile kıymeti büyük.
14 şeker fabrikasının kurulduğu illerin 12’sinde Reis’in iktidar partisi en yüksek oyları almış ve bu illerin seçmeni Reis’e cumhurbaşkanı olsun diye yüksek destek vermiş. Fabrikaları satılığa çıkarılan 14 ilden seçilen toplam 64 milletvekilinin 51’i AKP’li ve 4’ü ittifak ortağı MHP’li.
(8’i CHP’li, 1’i HDP’li)
Satılarsa fabrikalar!
Kaçar, gider oylar.
Bu yüzden sustu diller!

* * *

Oysa diller ağıza kaçmadan önce; 14 şeker fabrikasının satılmasana karar veren Özelleştirme Yüksek Kurulu üyeleri Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, “fabrikalar zarar ediyor” etiketini satışa gerekçe yaptılar. Türk halkı, pahalı şeker yiyor dediler. Dünya şeker borsalarında şekerin fiyatı ile Türkiye’deki bu 14 şeker fabrikasında üretilen şekerin maliyeti arasındaki farkı kıyasladılar. Biri elma, biri armut ama yine kıyasladılar. Dünya borsalarında satışa sunulan şekeri üreten ülkelerin, kendi çiftçilerini, fabrikalarını, işçilerini korumak için “şekere devlet desteği verdiklerini” gözden kaçırıp, halktan gizlediler.
Pancar taş olsun.
Başınıza düşsün.