Söylemesi çok acı, yazması daha acı: “En çok biz Milliyiz...” diye oy toplayanlar sonunda Türk vatandaşlığını veresiyeye düşürdüler.
Önce fiyat kırıldı.
Vatandaşlık ucuzladı.
Şimdi veresiye.
Dış borca bağımlı büyüme yolunu marifet sayıp krize ‘gel gel’ yapıldığı günlerde de ekonominin can damarı döviz akışına bağlıydı. Yabancılar döviz getirsinler diye Türk vatandaşı olabilme koşulu 1 milyon dolardı. 1 milyon doları peşin verip, Türkiye’nin herhangi bir şehrinden daire alana “Türk vatandaşlığı kimliği” sunuluyordu.
Tarih, çok eski değil.
2017 yılıydı.
Tarifeye dikkat edin:
Peşin 1 milyon dolar.

★★★

Seçim propagandası sırasında oyları bize verin, biz Türkiye ekonomisi uçuracağız, şöyle yapacağız, böyle yapacağız deyip durdular.
Seçimler oldu.
Kazandılar.
Türkiye uçamadı.
Tersine çakıldı.
“Hain ABD, milli paramıza dolar atağı yaptırdı” diyerek kusuru hiç kendi yaptıklarında aramadılar. Türkiye 16 yıl sonra yine döviz sıkıntısına düştü. Vadesi gelen dış borç da dağ olmuştu. Yabancı finans çakallarına 2017 yılında verdikleri dış borcun karşılığı 25 milyar dolar sadece faiz için ödeyen Türkiye, 2018 kriziyle faizleri dolar bazında yüzde 2.5- 3 düzeyinden yüzde 6-7’ye çıkarınca ülkemizin yıllık dış borcunun faiz yükü 40 milyar dolara dayandı.
Bu da kesmedi.
Çünkü konut sektörü ağır sancıdaydı. Konut balonu patlamasın ve döviz gelsin diye Türk vatandaşlığını ucuzlatma yoluna sarıldılar. 1 milyon dolar getirip konut alma tarifesini, 250 bin dolara düşürdüler.
Tarih:
2018’in başıydı.
Tarifeye dikkat:
250 bin dolara indi.

★★★

Bu da kesmedi.
Kim bulduysa; “eskiden peşin para getirene Türk vatandaşlığı veriyorduk, şimdi söz verene de verelim.” çözümünü önerdi. Türk Vatandaşlığı Kanunu’na göre düzenlenen yönetmenlik yine değişti.
Tarih:
2018’in son ayı oldu.
Bir yabancı, notere gidip “ev alacağım” sözü verdiğini gösterip noterden imzalı kağıt getirince ona Türk vatandaşlığı verilecek.
Tarifeye dikkat:
Para verme.
Söz ver.
Alıcı ol, sonra öde.
Yapılanın adı veresiye.
“Konut balonu patlar da sektör çökerse altında siz de kalırsınız” diye korkutuyorlar mı ne?

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Bak bana para verdiler övünmesi!


İktidar destekçisi gazete birinci sayfadan manşet haber yazmış. Diyor ki: Türk ekonomisine güven rekoru. Dev halka arza 118 nitelikli yatırımcıdan 2.5 kat talep geldi. Ne olmuş? Konut şirketlerinin satamadıkları konutlar, bankalara ipotekli. İşte bu ipotekli konutları; Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) saymış;  3 milyar 150 milyon TL nominal değerli, 5 yıl vadeli, 3 ayda bir sabit kupon ödemeli VDMK çıkarmışlar. 118 nitelikli alıcı çıkmış. Kim bu nitelikli alıcılar?  Nedense isimleri yok. ABD, İngiliz bankaları, Londra’daki Yahudi para babaları mı, onların Türkiye’deki uzantıları mı? VDMK alarak aslında Türkiye’ye yükselen faizler üzerinden borç vermiş oluyorlar. VDMK çıkarmak, borçlanma ve Merkez Bankası’nın para basıp banklara aktarması, bu yolla da sancılı konut şirketlerine doping yapılması... Yüksek faizle borç para bulmanın adı: “ Bak bana güveniyorlar, para verdiler” övünmesi oldu. İktidar gazetesi haberinde yalan söyleme var.