Geriye faili bulunmayan bir cinayet ve derin acı kaldı. Derya Kurtuluş bebeğiyle öldü. Özgenur ve Dicle kız kardeşler birbirine sarılı can verdi. 9 yaşındaki Arda’nın hayali Barcelona’da top oynamaktı, Bihter ilk kez trene binmişti, Özcan akrabasının düğününden dönüyordu... 25 can, raydan çıkıp devrilen vagonlarda demir, çelik, cam, plastik enkazı arasında sıkışıp hayatlarından oldu.
Yağmur çok yağdı da...
Menfezler dar geldi de...
Toprak suya doydu da...
Su rayların altını oydu da...
Çorlu treni bu yüzden kaza yaptı, yani “suçlu yağmur!” dediler.

★★★

Bu bir kaza değil.
Bu göz göre göre cinayet.
En son Jandarma’ya bağlı Olay Yeri İnceleme Ekipleri’nin çektiği video görüntüleri dosyaya eklendi. Görüntüler, TV ve gazetelerde de haber oldu. Tren raylarının altında 1 metrelik boşluk oluşmuş. Traversler travers olmaktan, raylar ray olmaktan çıkmış.
Görülmesi gerekirdi.
Görülseydi 25 kişinin hayatına mal olan bu cinayet işlenmeyecekti.
Sorumlu TCDD’dir.
Ve Ulaştırma Bakanı.
Bütün üst kadro...
Çorlu’dan da geçen İstanbul (Halkalı) - Edirne (Kapıkule) tren hattının, yenilenerek Avrupa Birliği’nin “Dördüncü Koridor” dediği yüksek teknoloji kalitesine getirilmesi gerekiyordu. Dördüncü Koridor, Almanya’da Dresden’den başlayıp Almanya’yı, Çek Cumhuriyeti’ni, Macaristan’ı ve Bulgaristan’ı geçerek Türkiye’de Kapıkule’den girecek ve İstanbul Halkalı’da son bulacaktı. Avrupa’daki ülkeler; “Dördüncü Koridor Projesi” gereği hatlarını; 2 bin-3 bin tonluk yük taşıyan katarlarını saatte 200 kilometre hız yapabileceği kaliteye getirmişlerdi. Yağmur suları rayların altını oyamıyordu. Çünkü raylar, en şiddetli yağmurun bile toprağı alıp götüremeyeceği yeniliklerle döşenmişti. Avrupa Birliği, Türkiye Ulaştırma Bakanlığı’na Kapıkule-Halkalı Hattı’nın da Dördüncü Koridor kalitesine yükseltilmesi için 680 milyon Euro  hibe kaynak tahsis etmişti. Ulaştırma Bakanlığı, Çorlu’da 25 cana mal olan o hattı da içine alan tren raylarını, istasyonları, yük boşaltma terminallerini AB’nin “Dördüncü Koridor” kalitesine ulaştıracak projeyi yapmamış, ön ihale aşamasına getirememişti.
Hibe krediye ne oldu?
Belli değil.

★★★

Kapıkule-Halkalı hattı ise hiç demiryolu yapmamış müteahhitlere ihaleler verilerek sözüm ona yenilendi. Yenilenme 130 yıl önceki yapıda iki tık tık yapmaktı. 25 ölümlü kaza bu köhne hat üzerinde oldu.
Kaza değil cinayet.
Yakalayın!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

İkisi de Sayıştay!


Avrupa Birliği, vatandaşlarından toplanan paralardan Türkiye’ye  1.1 milyar Euro (6 milyar 600 milyon TL) “sığınmacılara dağıtsın” diye vermiş. Avrupa Birliği Sayıştay üyesi Bettina Jakobsen, “1.1 milyar Euro’yu ne yaptınız?” diye soruyor. Sayıştayların işi sormak, takip emek. Harcamaların içine hortumlama, hırsızlık, kirli savurganlık girip girmediğini denetlemek. AB Sayıştay’ı takipçi. Türk Sayıştay’ı da özellikle belediyelerde büyük yolsuzluk ve usulsüzlüklerin olduğunu rapor ediyor. Ancak takip etmiyor. Belki de ettirilmiyor. Önceki gün ODATV’de şöyle bir haber yayınlandı: “İstanbul belediyelerinin denetlenmesinden sorumlu Sayıştay 15. Grup Başkanı Sezgin Eren, görevden alındı. Sezgin Eren’in görevden alınmasıyla ilgili açıklama yapılmadı. Daha önce de Sayıştay raporlarını hazırlayan, Denetim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fikret Çöker, apar topar görevinden alınmıştı.”