Büyüleyen müziği ve pırlanta sesiyle ses sanatçısı Selda Bağcan’ın “iki tür gazeteciyi” anlatan şarkısı var.
Dinlemiş olabilirsiniz.
Yaz gazeteci yaz.
Ojeli parmakları yazma.
Emek veren elleri yaz.
Bahçendeki gülleri yazma.
Ölen kulları yaz.
Yaz efendi yaz.
Ben “ölen kulları” yazan gazeteciliği seçtim, çizgimden şaşamam. Yeni yönetim modeliyle “Türkiye uçacak” diyorlar; buna inanıp alkışlama yazısı yazamam. Hazine’nin başına damadını atadı, başka adam mı yoktu, doğru mu yaptı diye vatandaşın sormasını ister; Çorlu’da tren kazasında can verenleri yazarım.

* * *

Yaz gazeteci yaz!
Geriye acı kaldı. Derya Kurtuluş bebeğiyle öldü. Özgenur ve Dicle kız kardeşler birbirine sarılı can verdi. 9 yaşındaki Arda’nın hayali Barcelona’da top oynamaktı, Bihter ilk kez trene binmişti, Özcan akrabasının düğününden dönüyordu...  24 vatandaş, raydan çıkıp devrilen vagonlarda demir, çelik, cam, plastik enkazı arasında sıkışıp canlarından oldu.
Yağmur çok yağdı da...
Menfezler dar geldi de...
Toprak suya doydu da...
Su rayların altını oydu da...
Menfezlerdeki traversler 1.5 metre havada kaldı da... Çorlu treni bu yüzden kaza yaptı.
Yani suçlu yağmur!

* * *

Yaz gazeteci yaz!
Suçlu yağmur değil.
Bu bir kaza değil.
İşlenmiş cinayet.
Çorlu’dan da geçen İstanbul (Halkalı) – Edirne (Kapıkule) tren hattımızın, yenilenerek Avrupa Birliği’nin “Dördüncü Koridor” dediği yüksek teknoloji kalitesine getirilmesi gerekiyordu. Dördüncü Koridor,  Almanya’da Dresden’den başlayıp Almanya’yı, Çek Cumhuriyeti’ni, Macaristan’ı ve Bulgaristan’ı geçerek Türkiye’de Kapıkule’den girecek ve İstanbul Halkalı’da son bulacaktı.  Avrupa’daki ülkeler; “Dördüncü Koridor Projesi” gereği hatlarını; 2 bin-3 bin tonluk yük taşıyan katarların saatte 200 kilometre hız yapabilecek kaliteye getirmişlerdi. Yağmur suları rayların altını oyamıyordu.  Avrupa Birliği Türkiye Ulaştırma Bakanlığı’na Kapıkule-Halkalı hattının da Dördüncü Koridor kalitesine yükseltilmesi için 680 milyon Euro hibe kaynak tahsis  etmişti. Bizim Ulaştırma Bakanlığı, Çorlu’da 24 cana mal olan o hattı da içine alan tren raylarını, istasyonları, yük boşaltma terminallerini AB’nin “Dördüncü Koridor” kalitesine ulaştıracak projeyi yapmamış, fizibilitesini çıkartamamış, ön ihale aşamasına getirememişti. Bakan Binali Yıldırım’dı. Böylece Kapıkule- Halkalı hattı, iş hayatında demiryolu yapmamış müteahhitlere ihaleler verilerek “gecekondu yapımı” benzeri yenilendi. Yani yenilenme adı altında köhne yapıda kaldı. İşte 24 ölümlü kaza bu köhne hat üzerinde oldu.
Kaza değil cinayet.

* * *

Yaz gazeteci yaz:
TCDD’de harcama artıyor.
Taşınan yolcu artmıyor.
Taşınan yük artmıyor.
Tren hızı artmıyor.
Terminaller yetersiz kalıyor.
İstanbul Edirne arasını trenle gitmek 4 saati geçiyor. Bu kadar harcamayla İstanbul’dan Edirne’ye 1.5 -2 saatte ölmeden gidebilmeliydik. 2002 yılında TCDD’nin zararı  2 milyar TL iken, 2017 yılında 13,5 milyar TL’ye çıktı. 2003 yılında yolcu taşıma payı yüzde 5.1 idi, 2014’te  yüzde 4.3’e geriledi. (Kaynak Sayıştay Raporları)
Yaz gazeteci yaz!
Kaza değil cinayet!

sozcu-banner-1