Ortalık kan revan.
Tutuyorsun boğaz boğaza geldiğin adamın gazetesine; “Yazık... Yazık... Ortaklığımızı bir papaza değiştiriyorsun...” diye yazı gönderiyorsun. Sanki, “gel eski günlerimize dönelim...” eli uzatıyorsun. Bize ise “ekonomik savaştayız. Dolar silahını ateşleyen elleri kıracağız” nutku ile seferberlik emri çıkartıyorsun.
Hayret!
ABD’de yazıyı yayınladılar.
Kanlı-bıçaklı mısınız?
Danışıklı dövüş mü?
Bu oyunun sonunda “Rahip verilir, ambargo delerken ayakkabı kutularını dolarla dolduran Reza alınır” sahnesini mi izleyeceğiz?
* * *
Öbür yandan da “Yeni Dostlar Buluruz” çıkışı yapılmakta ve “Türkiye’nin 90 yıldır iyi kötü iliştiği ittifak sisteminden kopabileceği” ilan edilmekte. Bütün iktidar ağızları, sözcüleri, yazarları dün kıble saydıkları ABD’ye kızgınlık ve kırgınlık, yeni dostlara ise övgü ve alkış yağdırmaya başladılar.
Ağızlarındaki bakla şu;
ABD ekseninden çıkacağız.
Rusya-Çin eksenine gireceğiz.
ABD gazetelerinde hiç değilse yazınızı yayınlıyorlar, “yeni dostlar” dediğiniz eksende ise Çin lideri, “ölünceye kadar ya da kendisi yeter deyinceye kadar devletin başında başkan olarak kalacaktır” yasası çıkardı. Rusya ise “hukuk-adalet-temel hak ve özgürlükler konusunda” dünya sıralamasında en kötü ülkeler içinde yer alıyor.
Yeni kıble aranıyor.
* * *
Eski kıblede; üretilenden fazla tüketmek için 16 yıl boyunca dolar borçlanıp; inşaat-rant-beton bağımlısı ekonomik modele saplanılmıştı.
Ekonomik canlılık.
Ve çarpıklık.
Birlikte gelmişti.
Beton bağımlılığı modeli partili yeni zenginler yarattı ama ülkeyi, üretimi ve tüketimi döviz bağımlısı yaptı.
Başkent Ankara’da...
Bir küfür gibi duruyor.
1.6 milyar harcama ile yapılan ANKAPARK, herkesin gözü önünde çürümeye bırakıldı. Dolar üzerinden hesaplanıp geçiş garantisi verilen köprüler, tüp geçitler, yolcu garantisi verilen havaalanları, hasta garantisi verilen hastaneler ile Cumhurbaşkanı için yaptırılan saraylar ile satın alınan VIP makam uçak filoları döviz yükünü çok artırdı.
Eski kıble, hinoğlu hin!
Yükü biliyor.
Dolar silahını ateşledi.
Yeni kıble ise bize sunulduğu gibi melek değil. Yeni kıbleyle yeni borçlar bulunacak. Ve çürümeye bırakılan ANKAPARK’ın yanına “Millet Bahçesi” dikilecek.
Benim önerim:
Öleceksek.
Türk Lirası’yla ölelim!
