Ben umutluyum. Yeni yılda güzel, mutlu, aydınlık günler göreceğiz.
Yalanla geçti yıllar.
Yalana sıvandı günler.
Yalanın sonuna geldik.
İşte herkes şaşkınlık ve kızgınlıkla izliyor. Sportmen. Rekortmen. Motosiklet sürücüsü genç bir adamı milletvekili adayı gösterdiler.
Seçtirdiler.
Meclis odasında emrine; 5 bin TL net maaşları Hazine’den ödenen iki danışman da verdiler. Yeni milletvekili yalana sarılarak işe başladı; kendini “hayran olunan, biat edilen, emirleri dinlenen adam” diye gösterir kurgu yaptı. Bilgi bulsun, araştırma yapsın, halkın sorunlarına sahip çıksın, çare- çözüm geliştirsin, Meclis’e taşısın, kanun yapılmasına katkı sunsun diye danışmanlığına verilmiş 2 insanı da “ayakkabı önünde ceket düğmesi ilikleyen emir alıcı” durumunda fotoğrafladı. Fotoğraf yayıldı.
Niye yaptınız?
Diye sordular.
“Mizah yaptık” dedi.
Mizah, yalana, egemene, düzene, kudretliye, demirden pençeliye başkaldırmak, eleştirmek, halkı uyandırmak için yapılır. Kimsesiz, sahipsiz, yoksul annesiyle kulübede yaşayan Kel Oğlan, padişahın kızını alıp evleneceğini söyleyerek aslında padişaha başkaldırır. Meclis odasında “ayakkabılı ayağını masaya dayamış görünümlü emir veren olmakla” mizah değil, rezalet olur.
Kepazelik oldu.
Danışman, “bize verilen maaşlardan çocuklarının okul taksidini ödeten milletvekilleri var” açıklaması yaptı.

★★★

Bu tip milletvekilleri yalan döneminin “model seçkin insanları” olarak ortaya çıktı. Çünkü yalanlı yıllardan beslenerek büyüdüler.
“Sivil Anayasa yapacağız” dediler.
Yalan çıktı.
“Halkın hizmetkarıyız” dediler.
Yalan çıktı.
“Esad 10 günde gidecek” dediler.
Yalan çıktı.
“Patriot tetiği bizde olacak” dediler.
Yalan çıktı.
“Özal zehirlendi” dediler.
Yalan çıktı.
“Kahveci öldürüldü” dediler.
Yalan çıktı.
“Balyoz davası” dediler.
Belgeleri yalan çıktı.
Ergenekon davası” dediler.
Gizli tanıkları yalan çıktı.
“Odatv davası” dediler,
Kanıtları yalan çıktı.
“Derin devlet bitmedi” dediler.
Yalan çıktı.
“Kenan Evren’in kızının ve damadının 41 dairesi var” dediler.
Yalan çıktı.
“Nurettin Ersin’in kızının Bodrum’da her biri bahçeli 169 yazlık evi var” dediler.
Yalan çıktı.

★★★

Adalet yalanla sıvandı.
Siyaset yalana boğuldu.
Ekonomi yalanla cilalandı.
TV ekran tekeli kuruldu.
Tek Adam’ın emrine verildi.
Yalana battı bütün yıllar.
En son seçim öncesi TV’den; “Bizim ittifakımıza oy verin, Türkiye ekonomisi uçacak” dediler.
O da sunturlu yalan çıktı.
Seçim bitti, yoksulluk arttı.
Bölgesel uçurum açıldı.
Vergiler ağırlaştı.
Enflasyon çift haneye zıplayıp demir attı. Ekonomide daralan yıla rağmen devlet yapısı çok para harcayıcı, saraylar yapıcı, VIP uçak filosu kurucu, adam kayırıcı, yandaşı zengin edici, eşitliği yok edici, tek bir kişinin emiri altında bir demir pençeye dönüştü.

★★★

Genç milletvekili.
Sportmen.
Rekortmen.
Kendisini oy verip seçen Sakarya seçmenine “Ayakkabısı önünde ceket iliklenen adam olduğunu” göstermek için yalana sarıldı. Acaba bu genç, sportmen, rekortmen adam kimi kendine örnek aldı?
Yalanın sonuna geldik.
Yeni seçkincilere inanmış olanların içinde çok sayıda vicdan ve akıl sahibi, “yeter artık bu yalan...” diye düşünmeye başladı.
Yeni yıla giriyoruz.
Güzel günler göreceğiz.
Seçmen sandıkta “yalana dur” diyecek. Bu gece yarısı ışıklı kapısından adım atacağımız 2019 “yalana son verme yılı” olacak. Yeni yılınız kutlu olsun, sevdiklerinizle sağlıklı ve mutlu geçsin.
Giden yıl: Hüzündür.
Gelen yıl: Umut.