Kamuoyunda vergi affı/barışı olarak da bilinen “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı” 30 Nisan 2018 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunuldu. Tasarı Meclis Genel Kurulu’nda 10.05.2018 tarihinde kabul edildi. Cumhurbaşkanı’nın onayından sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.

Bu kanunda oldukça kapsamlı birçok düzenleme mevcut. Biz bugün çalışan ve çalıştıranları çok yakından ilgilendiren ve Türkiye’de ücretlerin düşük gösterildiği gerçeğinden hareket eden bir düzenlemeyi dikkatlerinize sunacağım.

DÜŞÜK ÜCRET BİR VAKIADIR

Ülkemizde, kayıtdışı istihdam oranının resmi rakamlara göre yüzde 35 seviyesinde olması korkutucu olmakla birlikte, kayıtlı istihdam içinde yer alanlara ödenen ücretlerin olduğundan çok daha düşük gösterilerek hem gelir vergisi hem de sigorta primi yönünden daha az ödeme yapmak isteyen patron profili de ayrı bir faciadır.

Son 15 yılda 5. kez çıkartılan bu vergi barışı kanununda da düşük ücret bildirme gerçeğinden rahatsız olan patronlar için matrah artırarak rahat uyuma imkanı sunuluyor.

MATRAH ARTIRIMI YAP İNCELEMEDEN KURTUL

Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının  (1) numaralı bendi uyarınca, hizmet erbabına ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan sorumluların  her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri muhtasar beyannamelerinde beyan edilen ücret ödemelerinin gayrisafi tutarlarının yıllık toplamı üzerinden
2013 yılı için yüzde 6
2014 yılı için yüzde 5
2015 yılı için yüzde 4
2016 yılı için yüzde 3
2017 yılı için yüzde 2
oranlarından az olmamak üzere, hesaplanan gelir vergisini ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu sorumlular nezdinde vergi artırımı yapılan yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak ücret ödemeleri yönünden gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.

Vergi artırımında bulunulan yılın sadece bir vergilendirme döneminde muhtasar beyanname verilmiş olması halinde, bu beyannamede yer alan ücret ödemelerinin gayri safi tutarı 12 ile çarpılmak suretiyle bir yıllık tutarı hesaplanarak, bulunan tutar vergi artırımına esas alınacak dolayısıyla bu miktara ilgili yılla ilgili oran uygulanmak suretiyle ödenecek gelir vergisi belirlenmiş olacaktır.

basliksiz-1

BEYANNAME VERİLMEMİŞSE UYGULAMA NASIL YAPILIR?

Mükellefler, gelir (stopaj) vergisi artırımı isteminde bulundukları yılın vergilendirme dönemlerinin hiçbirinde ücret ödemelerine ilişkin muhtasar beyanname vermemişlerse, beyanname vermedikleri yılla (veya yıllarla) ilgili aşağıdaki açıklamalara göre beyanda bulundukları takdirde vergi artırımı uygulamasından yararlanabileceklerdir.

Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten önce ilgili yıl için verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama işçi sayısı kadar işçi çalıştırıldığı kabul edilecek ve vergi artırımında bulunulan yılın son vergilendirme döneminde 16 yaşından büyük işçiler için geçerli olan asgari ücretin brüt tutarı bu işçi sayısı ile çarpılmak suretiyle bir vergilendirme dönemine ait gelir (stopaj) vergisi matrahı hesaplanacaktır. Bu tutar 12 ile çarpılmak suretiyle bir yıla ait stopaj vergi matrahı bulunacaktır.

2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarının tamamına ilişkin olarak kanunun yayımı tarihine kadar aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması halinde, en az iki işçi esas alınmak suretiyle ödenmesi gereken gelir vergisi hesaplanacaktır.

Hizmet erbabına ödenen ücretlere ait gelir (stopaj) vergisinde yapılacak vergi artırımında ilgili yılların son vergilendirme döneminde 16 yaşından büyük işçiler için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarları dikkate alınacaktır.

Vergi çözülüyor, sigorta primi boşlukta kalıyor…


Bundan önceki af kanunlarında olduğu gibi, bu kanunda da çalışanların ücretlerinin düşük gösterilmesi nedeniyle kayba uğratılan gelir vergisi stopajı ile ilgili vergi incelemesinden matrah artırımı yoluyla kurtulma imkanı getirilirken, matrahın düşük gösterilmesi nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen sigorta primleri ile ilgili bir çözüm mevcut değildir.

Ülkemizde kayıtlı çalışanların yüzde 42’lik bölümünün asgari ücretli olarak gösterildiği, hatta 30 yıl boyunca asgari ücretten çalıştırılan insanlar olduğu dikkate alındığında, matrah artırımı yoluyla riskin azaltılması patronların lehinedir. Burada özellikle işçi ücretleri ile ilgili matrah artırımında bulunanların SGK tarafından incelemeye alınıp, matrah artırımında bulunulmasının suçluluğa karine teşkil edip etmeyeceği, herkesin kafasında soru işareti olmakla birlikte , bundan önceki uygulamalarda hiç böyle bir sonuçla karşılaşılmamıştır.

sozcu-banner-1