Dünkü yazımda, “Krizi yönetemezseniz, o sizi yönetir” başlığı ile yabancıların gözüyle kendi tespitlerimi örtüştürerek bir analiz yapmıştım. 11 Ağustos tarihli New York Times haberinde yıllar önce Türkiye’de bugün olacakları gören Tim Lee ve onun görüşlerine ilişkin ayrıntılı bir haber yer aldı.

TAM 7 YIL ÖNCE UYARMIŞTI

Tim Lee, 2011’de Türkiye için felaketin yolda olduğunu görmüştü. “2008’den farklı olarak birçok açıdan daha derin bir kriz göreceğiz” diyen Lee’nin tüm öngörüleri doğru çıktı. Son 7 yıldır Tim Lee, küresel piyasaları çok derin bir felakete sürükleyecek bir kriz konusunda uyarılar yapıyordu. Onu kimse dinlemedi, ta ki şimdiye kadar. Türk Lirası’ndaki büyük düşüş, Lee’nin yatırımcıların Türkiye’den toplu göç edeceği ve Türkiye’nin bir kaçış paketine ihtiyaç duyacağı tahminini doğru çıkardı.

BİZİM KRİZ BAŞKALARINI DA ETKİLEYECEK

Lee’ye göre kötü işaretler Türkiye’nin de ötesine gidiyor. Geçen cuma günü, Avrupalı bankaların borsadaki, özellikle Türkiye’ye büyük borç veren bankaların hisse ve fiyatları düştü. Yabancı yatırımcıları, Türk bankalarının toplu iflas edeceği yönünde korku saldı. Bu hafta Çin’in, Meksika’nın ve Brezilya’nın da para birimlerinde değer kaybı yaşandı. Amerika borsası endeksleri ise yüzde 1’den fazla düşüş gösterip, sonra yavaşça eski haline döndü.
Lee, Türk şirketlerinin ve gayrimenkul sektöründe yatırım yapanların, ucuz yabancı borçla tıka basa dolduklarını ve bunun sadece Türkiye için değil bütün dünya için saçma bir strateji olduğunu belirtmişti.
Borsadaki cuma günkü düşüşe rağmen Amerika eski haline dönerken, Çin ve Avrupa arasındaki ticaret savaşı endişeleri de sürüyor. Gelişmekte olan ülkelerin bile mali piyasaları çökmeye müsait olmasına rağmen bir şekilde devam ederken, onlarla aynı piyasadaki Türkiye patlamış durumda ve oyundan çıkıyor.
Lee, mali krizle ilgili ilk uyarısını 2011 yılında yapmıştı. Ünlü ekonomist, 2003’te yazdığı yatırım mektubunda Avrupa yatırım fonlarına yer vermişti. 2011’de yazdığı mektupta ise Türkiye’nin kaçış paketi için 100 milyar dolara ihtiyacı olduğunu söylemişti.
Lee o zamanlar, Türkiye’nin hızlı büyüyen şirketlerinin daha fazla para kazanmak için sürekli dolar ödünç aldığını fark etmişti. Ayrıca Türkiye ekonomisi yerli yatırımcılardan çok yabancı yatırımcımlar üzerine kuruluydu. Lee, Türkiye’nin şu anki krizini Tayland’ın 1997’de yaşadığı “Asya Krizi”ne benzetiyor.

2013'TE, "GELECEKTE DOLAR 7.2 OLACAK" DEDİ

2013’teki yatırım mektubunda, “Dolar karşısında 1.9’dan işlem gören Türk Lirası 7.2 yi bulacaktır. Ve 7.2, yanardağ ağzındaki bir rakam” diye nitelendirmişti ufuktaki krizi.
O zaman ki 7.2 tahmini herkese gülünç gelmişti çünkü o zamanki ekonomi sadece biraz hırıltılıydı, mırıldanıyordu. Patlama kulağa uzak geliyordu. Türkiye şu anda İstanbul ufuk hattında görünen gökdelenler için milyonlarca dolar ödünç aldı. Lira değer kaybettikçe, dolar bazlı alınan kredileri ödemek daha da zorlaşacak.

Krizimiz Asya Krizi’ne benziyor


Asya ülkeleri aynı bizim gibi dünyada para bolluğunun yaşandığı dönemde sıcak para ile saadet aramış, yüksek döviz borçları yapmış ve yüksek cari açıklar vermişti. Bununla birlikte, çıkar ilişkileri yolsuzlukları artırmış ve yatırımlar verimsiz alanlara yönelmişti. Cari açığı uzun vadeli yatırımlar çekerek finanse etmek yerine, kısa vadeli sermaye girişi ve portföy yatırımları ile finanse etmeye çalıştılar. Aynı bizim gibi.

Gelen kısa vadeli sermayenin rehavetine kapılan Asya ülkeleri, aşırı büyümenin verdiği rahatlıkla yapısal problemleri çözmek istemediler. Bir süre sonra kredilerde yaşanan anormal artış, yabancı sermayeye olan aşırı bağımlılık, yanlış ve verimsiz yatırımlar, ihracatta kaybedilen rekabet avantajı, lüks tüketim mallarındaki artış, bölgede ekonomik krizin ayak sesleri haline geldi. Aynı bugün bizde olduğu gibi. Amerikan ekonomisinin beklenenden iyi gitmesiyle, Amerikan Merkez Bankası (FED) ekonomiyi soğutmak için faiz oranlarını yükseltince, kısa vadeli portföy yatırımlarını yönetenler, Amerikan Doları’na dönerek bulundukları ülkelerden çıkmaya başladılar. Para birimlerini dolara bağlamış Asya ülkelerinden sıcak para hızla çıkmaya başladı ve yanardağ patladı.

Ülkemizde bugünlerde yaşanan siyasi krizin ekonomik krize dönüşmesiyle beraber başlayan finansal kriz, bir müddet sonra reel sektör krizine dönüşecek. Türk bankaları 100 liralık mevduat toplayıp, 147 liralık kredi kullandırdılar. Reel sektör kriziyle beraber, geri dönmeyen krediler karşısında bankaların iflas edip etmeyecekleri ya da devletin buna izin verip vermeyeceği büyük bir soru işareti. Hükümetin önünde krizi çözme konusunda; IMF, sermaye kontrolü, ekonomi yönetiminin Putin’in 2014 yılında yaptığı gibi tamamen bağımsız profesyonellere bırakılması, büyük yatırımları erteleme ve kamuda ciddi tasarruf gibi seçenekleri mevcuttur. Bu konularla ilgili adım atılmaması durumunda krizin, sermayenin el değiştirmesinin bir aracı olarak görüldüğü ortaya çıkacaktır.

plusbanner2x