Ülkemiz, 2018 yılının başından bu yana ekonomik göstergeler açısından karanlık bir döneme girmiştir. Yeni yıla iki aydan daha az süre kalan bu günlerde, “yeni yıl yeni umutlar demektir” yaklaşımı ile ekonomideki bu kötü gidişin durmasını umut ediyorum.
Kur, faiz ve enflasyondaki olağanüstü artışlar, piyasadaki nakit darlığı, başta otomotiv ve inşaat sektörü olmak üzere yaşanan olağanüstü daralma; deyim yerinde ise piyasalarda yaprak kımıldatmıyor.
Hükümet, yurtdışından yaptığımız borçlanmalarda dolar bazında % 8’lere varan faiz yükü altına girdiğimiz gerçeğini önemsemeyip, borçlanmak istediğimiz tutarın 3 katı tutarında talep gelmesini, Türk ekonomisine güven olarak nitelendirdiği bir dönemde; Türkiye’de dolaylı vergi oranlarının yüksek olduğu gerçeğini kabul ederek; vergi indirimi yoluyla bazı sektörlerde ekonomik hareketlilik yaratma hamlesi yaptı.

YIL SONUNA KADAR GEÇERLİ

Mal ve hizmet hareketliliğinin durma safhasına geldiği belirli bazı sektörlerde, vergi indirimi getiren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 31.10.2018 tarihli mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bu karar ile sağlanan indirim imkânı, 31.10.2018 tarihinden geçerli olmak üzere 31.12.2018 tarihine kadar uygulanacak. Kararda yer alan ve aşağıda açıkladığımız indirimli KDV oranlarının geçerli olabilmesi için; hem fatura tarihinin hem de malın tesliminin 31.10.2018 ve sonrasında olması gerekmektedir.

nt

DEVAM EDEN VE YENİ GETİRİLEN İNDİRİMLER

- Konut ve işyeri satışlarında indirimli “binde 15” oranında tapu harcı uygulamasına 31.12.2018 tarihine kadar devam edilecek.
- Bazı konut ve işyerlerinin tesliminde indirimli % 8 KDV oranı uygulamasına 31.12.2018 tarihine kadar devam edilecek.
- Bazı mobilya ürünlerinde KDV oranı %18’den %8’e indirilmiştir.
- Ticari araç tesliminde KDV oranı %1 olarak belirlenmiştir.
Binek otomobillerdeki ÖTV oranlarında 5 puan ile 15 puan arasında indirim yapılmıştır.
- Beyaz eşyada ÖTV iki ay süre ile kaldırılmıştır.
Yukarıda belirttiğimiz indirimlerin 31.12.2018 tarihine kadar geçerli olduğunu, ayrıca Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) indirildiği ürünlerde; Özel Tüketim Vergisi üzerinden Katma Değer Vergisi de hesaplandığı için, tüketiciye indirim olarak yansıyacak tutar daha büyük olacaktır.

BAHAR, FAİZLER İNİNCE GELECEK

Yapılan düzenlemelerin tüketiciye fiyat azalışları olarak yansımasının yanında, en önemli kazanım; Türkiye’de dolaylı vergi oranlarının yüksek olduğunun kabul edilerek, indirime gidilmesidir.
Keşke, vergi oranlarını düşürerek iç talebi artırmak bütün sorunları çözse. Özellikle otomobil ve konut ile ilgili talep, tamamen banka faiz oranlarına bağlıdır. Çok az sayıda insan elindeki nakit parasıyla araba ya da ev almayı beklemektedir. Gerçek kişiler ve şirketler çoğunlukla bu tür büyük yatırımlarını bankadan kredi kullanarak gerçekleştirmektedir. Yıllık konut kredisi ya da ihtiyaç kredisi faiz oranlarının % 30’ların üzerinde olduğu bir ülkede; sadece vergi oranlarını düşürerek iç talebi canlandıramazsınız.
Vergi indirimlerinin talebe etkisi çok sınırlı olacaktır. Özellikle beyaz eşya ile ilgili getirilen indirimin, sektöre olumlu yansıyacağını söyleyebiliriz. Bu indirimler nedeniyle bütçenin daha fazla açık vereceğini düşünsek bile; vergi indiriminin etkisi sınırlı olacağı için, bütçeye etkisi de önemli bir büyüklüğe ulaşmayacaktır. Zira faizlerin yüksekliği nedeniyle özellikle hedef alınan konut ve otomotiv sektöründe çok fazla hareket söz konusu olmayacağı için, vergi kaybı da kayda değer bir rakam olmayacaktır.
Hükümet, Türkiye’de ekonomi ile ilgili gerçekleri kabul etmeyip, sorunların çözümünü bu tür palyatif tedbirlerde görmeye devam ederse; biz vatandaşlar Kadri Şençalar’ın hüzzam makamında bestelediği o güzel şarkının “Kara talihimden yine bu yıl da, baharı görmeden yaz geldi geçti” nakaratını daha çoook söyleriz...