Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair 2018/11597 sayılı karar, 26 Mayıs 2018 tarihli ve 30432 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlandı.
Buna göre 01.01.2018 tarihinden itibaren uygulanacak yeni hadler şu şekilde,
- Aktif toplamı 35 milyon Türk Lirası,
- Yıllık net satış hasılatı 70 milyon Türk Lirası.
- Çalışan sayısı 175 kişi,
Bu üç ölçütten en az ikisini art arda iki hesap döneminde aşan şirketler, müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetime tabi olacak.

EŞİK DEĞERİ AŞMAK YA DA AŞMAMAK…

Eşik değerleri aştığı için bağımsız denetime tabi şirket, art arda iki hesap döneminde üç ölçütten en az ikisine ait eşik değerlerin altında kaldığı ya da bir hesap döneminde bu ölçütlerden en az ikisine ait eşik değerlerin yüzde 20 veya daha fazla oranda altında kaldığı takdirde,  müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetim kapsamından çıkar.
Eşik değerlerin aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde; aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından şirketin tabi olduğu mevzuat uyarınca hazırlanmış olan son iki yıla ait finansal tablolar, çalışan sayısı bakımından ise son iki yıla ait ortalama çalışan sayısı esas alınır.
Eşik değerlerin aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde; şirketler bağlı ortaklık ve iştirakleriyle birlikte dikkate alınır. Bağlı ortaklıkları ve iştirakleri bulunan şirketlerde; aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından ana ortaklık ve bağlı ortaklığa ait finansal tablolarda yer alan kalemlerin toplamı (varsa grup içi işlemler yok edilir), çalışan sayısı bakımından ise ana ortaklık ve bağlı ortaklığın son iki yıla ait ortalama çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır. İştirakler açısından, iştirake ait söz konusu kalemler şirketin iştirakteki hissesi oranında dikkate alınır.

Bağımsız denetim yaptırmamanın sonuçları…


Türk Ticaret Kanunu’nun 397. maddesine göre; bağımsız denetime tabi olduğu halde denetimden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir. Finansal tabloların düzenlenmemiş sayılması; mali tabloların genel kurul tarafından incelenmesi, tartışılması ve ibrasına engel olur.

Finansal tabloların düzenlenmemiş sayılması; bağımsız denetim yaptırmayan şirketlerin kâr dağıtamaması, sermaye artışı veya azaltımı yapamaması sonucunu doğurur. Fon sağlayan şirketler ( Kredi verenler vb. ) kredi kararını verebilmek için, firmanın bağımsız denetimden geçmiş mali tablolarını talep ederler. Bağımsız denetimden geçmiş mali tablolar verilmezse, kredi alınamaz. Ticaret sicil müdürlükleri, bağımsız denetim yaptırmayan şirketlere ilişkin hiçbir sicil işlemi yapmayacakları için; şirketler süresi biten imza sirkülerini bile yenileyemeyecekleri için, hukuken çalışamaz bir duruma da geleceklerdir.

Firmanın bağımsız denetime tabi olmasına karşın herhangi bir bağımsız denetçi ile anlaşılmamasından doğacak zararlardan yönetim kurulu sorumludur.

Seçilen denetçinin, bağımsız denetime tabi şirketlere ait internet siteleri üzerinden duyurulmaması durumunda, Türk Ticaret Kanunu’nun 562. maddesinin 12. bendi ve 1524. maddesi gereği, şirketin yönetim kurulu üyeleri adli para cezası ile cezalandırılırlar.

Ülkemizde ekonomik krizin etkisi ile şirketler çok yoğun kemer sıkma politikası uygulamaktadırlar. Devletin yapmış olduğu iş güvenliği ve bağımsız denetim zorunluluğu gibi uygulamaları hep maliyet artırıcı düzenlemeler olarak algılamaktadırlar. Bu yüzden, bu tür düzenlemelere gönüllü uyum değil, zorla uyum söz konusudur.

Yeni belirlenen hadler ile 6.500-7.000 şirketin daha bağımsız denetim kapsamına alındığı düşünüldüğünde; genel bir memnuniyetsizliğin olduğu muhakkaktır. Şirketler yeminli mali müşavirlik tam tasdik ücreti, bağımsız denetim ücreti ve belirli bir tutarın üzerinde dövizle borçlananlara ilişkin Merkez Bankası’na sunulacak raporlarla ilgili maliyetler nedeniyle oldukça dertlidirler.

Aslında sorun maliyetten çok; şirketlerin bu yapılan denetimlerin ne işe yaradığının somut olarak karşılığını görememeleridir.

sozcu-banner-1