shutterstock_1056379574-1-copy

Yarın 23 Nisan Çocuk Bayramı… Çocukken 23 Nisan geldiğinde nasıl da heyecanlanırdım… İçim kıpır kıpır olurdu… Ertesi günün heyecanıyla çok zor uyurdum… O zamanlar 23 Nisan Çocuk Bayramları coşkuyla kutlanırdı.

Düşünün dünyada ilk defa bir lider önemli bir günü çocuklara bayram olarak hediye etmiş. Hem de karşılıksız bir hediye.

Atamız asil bir devlet adamı, büyük bir komutan, dahi bir liderdi ama bana göre en büyük özelliği her şeyi karşılıksız, sırf vatanı ve milleti için yapmasıydı. Bunun önemini bugün çok daha iyi anlayabiliyoruz. Maalesef artık çocuklarımız kendilerine verilmiş bu eşsiz hediyeyi bizler gibi coşku ve heyecanla kutlayamıyorlar. Mutlaka o güne gölge düşürecek bir şeyler oluyor.

* * *

Geçenlerde çocukluk albümlerime bakarken bir 23 Nisan resmi ilişti gözüme. Daha okula bile başlamamışım. Elimde bayrak, yanımdaki pusette kardeşim 23 Nisan gösterilerini izlemeye götürmüş anneannem bizi. Nasıl da mutlu görünüyoruz…

Biraz daha büyüyüp okula başladığımda da anneannem okulun düzenlediği 23 Nisan balolarına götürürdü beni. O günler çocukluğumun en güzel anıları arasındadır. Allah rahmet eylesin anneannem Kurtuluş Savaşı öncesi doğup savaş sonrasına da şahit olduğu için Atatürk’ün kıymetini bilen aydın bir Türk kadınıydı.

Atamızı bir kere daha özlem ve saygıyla anarken tüm çocuklarımızın 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı kutluyorum.

Arapça mı değişti?


Suudi Arabistan’da kadınların çarşaf giyme zorunluluğu kalkmış. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman, “Şeriat kanunları gayet açık, kadınların, aynı erkekler gibi, ‘saygılı’ bir şekilde giyinmeleri gerekiyor. Bunun siyah çarşaf şeklinde olması gerekmiyor” demiş. Yakında baş örtmenin zorunlu olmadığını da söyleyecekler. “Bu bir kural değil, gelenektir” diyecekler; görürsünüz.

shutterstock_600831485-1

Şimdi merak ediyorum, “Kur’an’da çarşaf yok” denildiğinde, “Siz Araplardan daha mı iyi bileceksiniz? Adamların ana dili Arapça” diye savunanlar ne diyecek? Kur’an mı değişti, yoksa Arapça mı değişikliğe uğradı? İşte duyun! Çarşaf giymek gerekmiyormuş!

Bu Araplar bile yavaş yavaş düzelirken bizim tam aksi istikamete doğru koşuyor olmamız insanın yüreğini burkuyor doğrusu. “Eller aya, biz yaya” yani!

shutterstock_573894220

İnsanlıktan çıkanlar!


Sosyal Bilimler Öğretmenlik Bölümü’nden mezun, 25 yaşında bir öğretmen adayı olan Merve Çavdar’ın atanamadığı için canına kıydığı haberini okuduk gazetelerde. Ardından da bir kendini bilmezin yorumunu… Ne diyor? “Atanamayan 500 bin öğretmen var. Kimse intihar etmiyor, dini imanı Allah korkusu olanlar… Demek ki ateist, deistmiş bu bayan, gittiği yer de cehennemdir tabii. Allah bilir ama görünen köy de kılavuz istemez yani. Bir de ‘cehape’ nin bir oyu daha azaldı”. Çaresizlikten ölümü seçmiş gencecik bir kadın ardından böyle acımasız bir yorum yapılabilir mi? Bir insan kendine hiçbir kötülüğü dokunmamış, tanımadığı birine nasıl böyle zalimce bir hınç duyabilir? İnsanlarımızın nasıl da kutuplaştığı, karşı taraf olarak gördüklerine nasıl da acımasızca yaklaştıklarının örneğidir bu! Yazık!