Eskiden de okullarda eğitim süper değildi ama hiç değilse çocuklara dürüstlük, doğruluk, saygılı, erdemli insan olma gibi kavramların önemi öğretiliyordu. Bunların artık hiçbir önemi kalmadı. Yeni Türkiye uyanıkların, görgüsüzlerin, cahillerin Türkiye’si…

Eskiden konuşurken, yanlış anlaşılacak ya da karşındakini kıracak sözler söylemek ayıp sayılırdı. Şimdi ise patavatsızlık, içi dışı bir olmak; saldırganlık, kendini savunmak olarak algılanıyor. Eskiden mütevazılık bir erdemken artık enayilik kabul ediliyor. Bırakın mütevazılığı, insanlar kendilerini övmekten, çevreye göstermeye çalışmaktan etraflarında olanı biteni göremiyorlar.

Özellikle de göz önünde olan herkese sanatçı dendiği şu günlerde, bazıları kendi değerini bile kendi biçiyor. Daha geçenlerde Coşkun Sabah “Ben Türkiye’nin bir değeriyim. Bunun lamı cimi yok!’’ demedi mi?

Eskiden sanatçı dediğimiz kişiler tuttukları takımı bile söylemezlerdi. Şimdi kendisine bu sıfatı takan kişilerin birçoğu politikacı kesilmiş... Neden mi? Çıkar dünyası!

Günlük duruma göre pozisyon alıp nemalanan insanlar her devirde olduğu gibi günümüzde de fazlasıyla mevcut. Ayrıca ‘düşman yarat onunla savaş’ modasına da uymuşlar. Hepsi bir ağızdan sanki baskı altındalarmış ama cesaret gösteriyorlarmış gibi “Kim ne derse desin ben Cumhurbaşkanını seviyorum” diyorlar. Birilerinin onlara Cumhurbaşkanını sevmenin değil, ona hakaret etmenin yasak olduğunu söylemesi lazım.

Sev kardeşim sev; neden sevmeyeceksin! Ülkesini seven herkes dilediğini de sever elbet.

Ancak bu, yanlışlar, hatalar eleştirilmeyecek, gözü kapalı her şey kabullenilecek demek değil.

Tabii bunların sevgileri de bir değişik oluyor! Bugün onu sevenler yarın tam karşısındakini seviyorlar…

Esas, gerçekten cesaret gösterip neyi sevdiklerini açıkça söyleseler ya! Kendi çıkarlarını seviyor olmasınlar!

* * *

Eski aktris Hülya Koçyiğit önce, “AKP döneminde atılan adımlarda ifade özgürlüğü diye bir şeyle tanıştık”, sonra da “Söylenildiği kadar baskı olduğunu düşünmüyorum. Bundan daha açık bir toplum görmedim ben. Kimse baskı altında değil, bilakis herkes fazla özgür” dedi.  Peki şaşırdık mı? Hayır! Çünkü damadı Ender Alkoçlar AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden büyük bir ihale kaptı!

Saray davetlerinde sıklıkla ağırlanan Zerrin Özer “Türkiye’de son derece özgür hissediyorum. Coşkun Sabah doğru söylemiş. Bence de Twitter yasaklanmalı. Özgürlük iyi güzel de o özgürlüğü edepli ve ahlaklı bir şekilde yaşayalım” dedi. Arkasından, “Ben Türkiye’de Zülfikar kolye takan ilk insanım. Kültürümle hep gurur duydum. Ama sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyorum, TRT’de program yapıyorum diye de kimse bana bunu reva göremez. Sevemez miyim ya! Kime ne?” diye açıklama yaptı.

TRT kanalında spor yorumculuğu yapan, kendi deyimiyle Türkiye şartlarına göre ciddi rakamlar kazanan Hülya Avşar’ın eski kocası Kaya Çilingiroğlu, “Ben baskı olduğunu düşünmüyorum. Güney’de isteyen rahat rahat bikinisini de giyiyor, içkisini de içiyor. O baskı nerede hissediliyor anlamıyorum” dedikten sonra Cumhurbaşkanını çok sevdiğini belirtti. E isteyen bikini de giyiyormuş zaten… Daha ne isteriz!

sozcu-banner-1